Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1905 E. 2022/1412 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1905
KARAR NO : 2022/1412

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2022
NUMARASI : 2022/518 Esas

İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
DAVACI : ….
VEKİLİ : …
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …. arkadaşı olan ….’ın çekeceği kredi kapsamında kefil sıfatıyla davalı banka ile …tarihli kefalet sözleşmesi imzaladığını, fakat söz konusu sözleşmedeki müvekkilin sorumlu olacağı azami miktar ile müteselsil kefil olduğuna ilişkin yazılar müvekkilin el yazısıyla yazılmamış ve davalı banka tarafından gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu, müvekkile kefalet sözleşmesinin taraflar arasında akdedildiği gün olan … düzenleme tarihini içeren bir bonoyu boş bir şekilde kefalet sözleşmesiyle aynı anda imzalamış, daha sonra bononun miktarı 3.500,00 TL ve ayrıca bedeli nakden ahzolunmuştur şeklinde doldurmuş ve bu suretle müvekkilin açığa imzasını kötüye kullandığını, ödememe protestosuna konu senedin dava konusu olaydan da anlaşıldığı şekilde kefalet sözleşmesine teminat olarak verildiği ortada olduğunu, davalı banka kayıtlarında da müvekkil ….la davalı banka arasında bu şekilde herhangi bir kredi sözleşmesinin olmadığı da görüleceğini, bu suretle kefalete teminat olarak verilen bono ve halihazırda görülmekte olan kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti için açmış olduğu dava sonunda geçersizliği tespit olunacak kefalet sözleşmesi dolayısıyla müvekkil ….’un bu senede dayalı bir borcu da bulunmadığını, dava konusu bononun kredi kefalet sözleşmesinin teminatı olarak imzalandığının açık olduğu, bononun dayandığı kefalet sözleşmesinin kesin hükümsüz olduğu, davalı banka tarafından senet üzerindeki boşlukların hukuka ve gerçeğe aykırı şekilde doldurulduğu, kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti için açılan davadan 2 gün sonra bononun protesto edilmiş olması ve davalı banka tarafından müvekkille verilmiş herhangi bir 3.500,00 TL olmaması göz önüne alındığından müvekkil dava konusu bono dolayısıyla davalı bankaya herhangi bir borcu olmadığı, bu nedenle davanın kabulüne müvekkilin davalı bankaya herhangi borcu olmadığının tespitine, ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabulü ile dava konusu bonoya istinaden yapılacak muhtemel icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; İşbu davada … mahkemeleri yetkili olmayıp, … ve …mahkemeleri yetkili olduğunu, müvekkil banka temlik cirosu ile intikal eden senetle ilgili olarak yetkili hamil sıfatı ile icra takibine başladığını, takibe konu senet, TTK m.671 maddedeki şekil şartlarını haiz olup, kambiyo senedi vasfını taşımadığını, takibe ve davaya konu senedin teminat amacıyla devredildiğini gösteren hiçbir yazılı ifade bulunmadığını, senedin teminat senedi olduğuna dair davacılarca atıfta bulunulan sözleşmede de hiçbir yazılı hüküm bulunmadığını, davacının senetteki imzaya karşı bir itirazı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel mahkemece 29/07/2022 tarih, 2022/518 esas sayılı ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, bu karara itiraz üzerine mahkemenin 08/09/2022 tarih, 2022/518 esas sayılı ara karar ile ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı ….. Müdürlüğü vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece aranan koşullar sağlanmaksızın verilen tedbir kararının hatalı olduğu, dava sürecinde davacı vekili ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ve mahkemece haklı gerekçeler ile talebi reddedildiğini, ihtiyati tedbirin reddine dair karar davacı tarafından istinaf edilmiş istinafta reddedildiğini, hal ve koşullarda farklılık olduğu halde aynı gerekçeler ve deliller ile yeniden yapılan tedbir başvurusunun kabul edilmiş olması hukuka uygun olmadığını, dava konusu senet sahte senet olmadığını, imzaya itiraz olmadığını, mahkemenin 08/09/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbire itirazın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; mahkemece 29/07/2022 tarih, 2022/518 esas sayılı ara karar ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, bu karara itiraz üzerine mahkemenin 08/09/2022 tarih, 2022/518 esas sayılı ara karar ile ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesi üzerine davalı ….Müdürlüğü vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir.
İİK 72. maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir…………” denilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, menfi tespit davasının icra takibinden önce açılması nedeniyle, yerel mahkemece İİK’nun 72/2 maddesine dayalı olarak icra takininden önce açılan menfi tespit davasında teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1. İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf talebinin esastan REDDİNE,
2. Alınması gerekli istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/11/2022

Başkan.. Üye… Üye… Katip..

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/11/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!