Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1683 E. 2023/266 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1683
KARAR NO : 2023/266

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2022
NUMARASI : 2021/626 Esas, 2022/755 Karar

DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine dayanağı …. keşide tarihli …. seri nolu 105.000TL bedelli çek ile ilgili olarak Samsun 9 İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı …’ın dava konusu çekte herhangi bir sıfatı bulunmadığını ve cirosu bulunmadığını, davalının çekin ibrazından önce geçerli bir cirosu bulunmadığı gibi ibraz eden hamil konumu da olmadığından alacak hakkı mevcut olmadığını, ibrazdan sonra çekin ciro edilmesinin mümkün olmadığını, ancak bunun için ibrazdan önceki son cirantanın ibrazdan sonra cirosunun bulunmasının zorunlu olduğunu, somut olayda ibrazdan önce son cironun ….’a ait olup, ibrazdan sonra davalı … tarafından yapılmış bir ciro olmadığından takip alacaklısının yetkili hamil olmadığını, o halde mahkemece takip alacaklısı yetkili hamil olmadığından müvekkili davacının Samsun İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ….Şubesine ait …. çek nolu ….keşide tarihli 105.000TL bedelli çeki keşide ederek ticaretinde kullandığını, müvekkilinin …. ile olan ticaretinde söz konusu çekin müvekkiline geçtiğini, çekte …’ın cirosunun bulunmadığı iddiasının doğru olmadığını, icra takibine başlamadan önce çek hakkında ihtiyati hacze başvurulduğunu ve Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin …. D.iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek, kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile davalının%20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, takibe ve daya konu çek üzerinde müvekkilin cirosunun bulunduğunu, mahkemece beyanlarının dikkate alınmadığını, mahkemece verilen kararın kendi içinde çelişkiler bulunduğundan bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının takip konusu yapılan çekte herhangi bir sıfatı bulunmadığını yetkili hamil olmadığını ileri sürerek Samsun İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 24.04.1996 tarihli 199 6/12-136 E. 1996/288 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. Çek dışındaki, alacağın temliki sözleşmesi ile de çekten kaynaklanan hak devredilemez. İbrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için, TTK’nun 793. maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucu doğuran bir cironun bulunması gerekir.
6102 Sayılı TTK’nun 818. maddesi yollamasıyla, çeklerde de uygulanacak olan 6102 Sayılı TTK’nun 683/2.maddesi uyarınca, lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi, TTK’nun 790. maddesinde; ” Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 793/1. maddesine göre ise, ibrazdan sonra yapılan ciro, alacağın temliki sonuçlarını doğurur. Bu halde çek, bu niteliğini kaybetmemekte, sadece şahsi def’iler ibrazdan sonra çeki ciro ile alan yetkili hamile karşı da ileri sürülebilmektedir.
Somut olayda, takip dayanağı 25/12/2018 keşide tarihli çekin hamiline çek olmayıp, …. lehine keşide edildiği ve lehtar tarafından çekin ….’a ciro edildiği, çekin 25/12/2018 tarihinde …. tarafından bankaya ibraz edildiği, çekin ibrazı ve karşılıksız şerhi verilmesinden sonra 07/12/2018 tarihinde bankadan yasal karşılığının tahsil edildiği, bu kaşeden sonra da …. tarafından çekin imzalandığı, ibrazdan sonra …. tarafından yapılan cironun alacağın temliki hükmünde olduğu, bu imzadan sonra herhangi bir imza ve ciro bulunmadığı görülmektedir. Bu şekilde takip konusu çekin en son yetkili hamil …. tarafından yapılan beyaz ciro ile takip alacaklısına ciro ile geçtiği ve davalı-alacaklı tarafından icra takibine başlanıldığı, çekin ciro silsilesinde kopukluk olmayıp, davalı alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşıldığından yerel mahkemece davalının yetkili hamil olmadığı yönündeki hatalı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisine karar vermek gerek

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin İstinaf Başvurusunun KABULÜ İle,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2022 tarih, ….Esas, …. Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine;
a)Davacının davasının REDDİNE.
b)(İlk Derece Harcı)
Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 1.832,89 TL harcın mahbusu artan 1.652,99 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
c)(İlk Derece Vekalet Ücreti)
Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.099,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
d)(İlk Derece Yargılama Gideri)
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
e)Yatırılan gider avanslarından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine.
2.Kanun yolu yargılaması nedeniyle;
a)İstinaf Harcı:
İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 1.792,88 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde başvurana iadesine,
b)İstinaf Yargılama Gideri:
İstinaf yargılama giderlerinin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılandığı anlaşıldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına.
c)İstinaf Avukatlık Ücreti: AAÜT uyarınca, Dairemizce dosya üzerinden karar verildiğinden, bu konuda ücret takdirine yer olmadığına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/02/2023


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 17/02/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!