Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1673 E. 2023/1159 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1673
KARAR NO : 2023/1159

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2022
NUMARASI : 2021/71 Esas, 2022/818 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALILAR :….
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının mülkiyeti …..şirketine ait olan ve kiracısı olarak kullandığı 2016 Model …plakalı şase numaralı ….motor numaralı mini ekskavatörün kullanımı sırasında iş makinesinin kule dönüş kısmında meydana gelen arıza sebebi ile iş makinesinin tamiratının yapılması için Samsun Tekkeköy Sanayi Sitesinde bulunan …isimli şahsa ait yetkili tamir ve bakım servisini iş makinesini getirdiklerini, davalı … bünyesinde kasko güvencesi bulunan iş makinesinde meydana gelen arıza, kasko şirketi tarafından giderilecekken, tamirat sırasında, arızalanın aynı parçanın meydana gelen arızadan yaklaşık iki ay önce iş makinesinin önceki kiracısı olan davalı … ‘ün kullanımındayken orijinal parça ile değiştirildiği bilgisinin davalı … ‘ün kullanımındayken orjinal parça ile değiştirildiği bilgisi davalı … tarafından davacıya bildirildiğini, arızalanan parçanın yetkili servis tarafından incelenmesi neticesinde, önceki arıza sebebiyle yapılan tamirat esnasında değiştirilen parçanın yerine takılan parçanın orjinal parça olmadığını, arızalanan parça yerine yan sanayi parça diye tabir edilen orjinal olmayan parça takıldığını, bu durumu sigorta şirketi ile paylaştığında orjinal parça yerine yan sanayi parça kullanılmış olmasından kaynaklanan hasarı karşılamayacakları cevabını aldıklarını, önceki arıza esnasında aracın kiracısı olmadığını, şirketi yanıltarak orjinal parça ödemesi alıp yerine daha ucuza yan sanayi parça kullanan davalı … ile davalı … isimli kişilerin olduğu bildirilmiş ise de davalı … tarafından meydana gelen hasar için davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının kasko şirketi tarafından karşılanması gereken zararı kendisinin ödediğini, davacının kiralama tarihinden önce meydana gelen hasar esnasında iş makinesine takılan ve davacının kullanımındayken tekrar arızalanan parçanın orjinal parça olmadığına ilişkin tutanak, tamir amacıyla götürülen yetkili servis tarafından tutulduğunu, davacının tamir ve orjinal yedek parçalar için yapmış olduğu ödemelerin yetkili servis tarafından davacı adına faturalandırıldığını, davalılar … ve ….tarafından haksız kazanç elde etmek maksadıyla yapılan işlem neticesinde davacının zarara uğradığını, faturalardan da anlaşılacağı üzere iş makinesinin tamiri için 09/07/2020 tarihli fatura ile 19.868,25 TL, 16/07/2020 tarihli fatura ile 21.535,00 TL ve toplamda 41.403,25 TL nakit ödeme yapıldığını, bununla birlikte meydana gelen hasar neticesinde davacının 15 gün iş makinesini çalıştıramadığı ve bu sebeple kazanç kaybına uğradığını, çalışamadığı bu 15 günlük süre için kira ve kasko bedeli ödediğini beyanla davacının ödemiş olduğu toplam 41.403,25 TL nin fatura tarihinden itibaren yasal faizi ile, iş makinesinin çalışmadığı süre için ödemiş olduğu 15 günlük kira bedeli olan 3.221,72 TL nin yasal faizi ile ve iş makinesinin 15 günlük süre için uğramış olduğu kazanç kaybı için şimdilik 1.000 TL zararın yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davalı hakkında açılan davayı kabul etmediklerini, …’in davalı sıfatına haiz olmadığını, davalının iş makinesindeki kule dönüş pompasını 04.05.2020 tarihli e-faturada görüldüğü üzere yapılan diğer hizmetlerle birlikte orjinal parçası ile değiştirerek söz konusu iş makinesini davalılardan …’a teslim ettiğini, davalı tarafından orjinal parça takıldığını, makinenin diğer davalı …’a teslim edildikten sonraki günlerde değişin parçanın tekrardan yan sanayi ile değiştirilmiş olabilme ihtimalinin bulunduğunu, davalı ….’in hiçbir şekilde bilgisinin bulunmadığını, arızanın tespiti amacıyla mahkemeye yapılan tespit neticesinde düzenlenmiş bilirkişinin raporunun mevcut olmadığını, ayıba ilişkin davalıya yapılmış bir ihbarın bulunmadığını beyanla davalı yönünden reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı … ile 12.05.2020 tarihinde satış sözleşmesi yapılarak aracın davacıya satıldığını, davacının makineyi test ettiğini ve makinenin servisten çıktığını, değişen parçalarının olduğunu kendisine söylediğini ve …’ın avukatı huzurunda sözleşme yapıldığını, davacının makineyi beğenerek aldığını, Sigorta acentesi tarafından makineyi kasko ettirdiğinden hasar tutarı olarak 5.437,25 Eurodan 1.087,45 Euro %20 kesinti yapılarak 4.389,81 Euronun kendisine ödendiğini, davacının makineyi beğenerek aldığını ve kabul ettiğini, makinenin 100 saat sonra arıza yaptığını, makinenin hor kullanmaktan ötürü arıza yapmış olabileceğini, ….aldığı parçayı makine üzerinde denediklerini, test ettiklerini, makineyi çalışır bir halde …’a teslim ettiklerini, hakkında açılan davanın yasal unsurlarının bulunmadığını, kendisinin …şirketinin kiracısı olduğundan onların katılmadığı bir sözleşme yapması ve tek taraflı imza atması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davalı … ile sigortalı dava dışı ….A.Ş arasında 02.07.2019 başlangıç-02.07.2020 bitiş tarihli ….numaralı “….” akdedildiğini, poliçede sigorta ettirenin diğer davalılardan … olduğunu, dolayısıyla davada daacı yan ne sigortalı ne de sigorta ettiren konumunda bulunmadığından huzurdaki dava bakımından aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacının somutlaştırma külfetini yerine getirmediğini ileri sürdüğü vakıaları delilleri ile ilişkilendirmediğini, davaya konu edilen araca ilişkin hasarın aracın 03.03.2020 tarihli önceki hasarından kaynaklı bir hasar olmakla, davalı şirket tarafından ekspertiz raporu doğrultusunda tam ve eksiksiz olarak ödeme yapılmış olduğu, davalı şirketin poliçe özel ve genel şartları doğrultusunda yapmış olduğu ödeme neticesinde poliçe kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmiş olmakla, dava konusu edilen hasarla ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu edilen hasarın taraflar arasındaki mün’akid poliçe ve özel ve genel şartları uyarınca açıkça teminat kapsamı dışında olduğunu, teminat kapsamında olmayan hususların tahdidi olarak sayıldığını ve sigortalı iken hasarlanan ve bu hasar giderilmeden makinenin kullanılması neticesinde meydana gelen hasarların teminat kapsamı dışında olduğunu, davalı şirket temerrüde düşmediğinden davacının faiz talepleri ve talep ettiği faiz türünün taraflarından kabul edilmez nitelikte olduğunu beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı … vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilin davalı sıfatının bulunmadığını, iş makinasındaki arızanın müvekkilin kusurundan değil bakımsızlıktan, kullanıcı hatasından kaynaklandığını, araca takılan orjinal olmayan parça takımıyla müvekkilinin ilgisinin olmadığından bahisle, mahkemece verilen kararın müvekkil lehine bozulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı … vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece taleplerinin dikkate alınmadığını, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, hak düşürücü süre dikkate alınmadan ve bilirkişi raporu alınmadan hüküm tesis edildiğinden bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, mülkiyeti ….şirketine ait olan kiracı olarak kullandığı 2016 model …motor numaralı ekskavatörün kullanımı sırasında iş makinasının kule dönüş kısmında meydana gelen arıza nedeniyle servise götürdüğünde aracın önceki kiracısı olan davalı …’ün kullanımındayken aynı arıza nedeniyle serviste tamir edildiği ve tamir sırasında orjinal olmayan parça kullanıldığını bu nedenle sigorta şirketinin orjinal parça kullanılmadığından dolayı hasarı karşılamadığını belirterek, aracın tamir bedeli ve kazanç kaybı talebinde bulunmuştur.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karar davalı … ve davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, yerel mahkemece makina mühendisi bilirkişiden alınan rapora göre iş makinasındaki hasarın orjinal olmayan kule dönüş pompasından kaynaklandığının tespit edilmiş olmasına, söz konusu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu olmasına, davalı …’ün “finansal kiralama sözleşmesinin tadiline ve kiracı değişikliğine dair sözleşme” ile kiracılık hak ve yükümlüklerini davacıya devretmesi nedeniyle, kira sözleşmesine konu edilen iş makinasının davalının kullanımındayken orjinal olmayan parça değişimi yapılması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince oluşan zarardan sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı davalı …’ün vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Sözleşmeler hukukunun en temel ilkelerinden birisi olan sözleşmelerin nispiliği kuralı gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Bu nedenle, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları aynı zamanda sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatları ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacılık sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalılık sıfatı ise, dava konusu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı ise, pasif husumeti karşılayacak şekilde kullanılmaktadır. Dava konusu değer üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise davanın o kişi veya kişilere karşı açılması gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, def’i değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı ile davalı … arasında “finansal kiralama sözleşmesinin tadiline ve kiracı değişikliğine dair sözleşme” ilişkisi, davalı … ile davalı …arasında ise eser sözleşmesi ilişki olduğu, davacının maddi zararının tazminini sözleşmenin tarafı olan davalı ile birlikte diğer davalı ….’den tahsiline karar verilmesi talep ettiği anlaşılmaktadır. Sözleşme ilişkisi, ….ile değil, diğer davalı … ile davacı arasında kurulmuştur. Buna göre sözleşmenin tarafı olan davalı … sorumluluk nedeni kira sözleşmesinin ifası sırasında özen borcuna aykırılık olduğundan ve sözleşmelerin nispiliği kuralı gereğince sözleşmenin tarafına karşı ileri sürülebileceğinden, ortaya çıkan zarardan davalı ….’in sorumlu tutulması mümkün değildir. Davalı ….’in sözleşmenin tarafı olmadığı ve diğer davalı …’ün fiilini de taahhüt etmediği ortadadır. Buna göre, sözleşmelerin nispiliği kuralı gereğince alacağın diğer davalı …. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalının da müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Ne var ki HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde tespit edilen yanlışlıkların, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği sonucuna varılarak, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile; mahkemece verilen hükmün 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı … vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,
Davalı …vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …, ….Karar ve 19/07/2022 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine;
a)Davalı … YÖNÜNDEN açılan davanın REDDİNE,
-41.403,25 TL onarım bedelinin ve 2.811,75 TL kazanç kaybı zararının dava tarihi olan 26/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALI …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Kira bedeline ilişkin talebin REDDİNE,
– Davanın davalı ….yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,

Fazlaya dair talebin REDDİNE,
c)(İlk Derece Harcı)
Alınması gerekli 3.020,32 TL harçtan ıslah harcı ile birlikte toplam olarak peşin alınan 810,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.210,20 TL’nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
d)(İlk Derece Vekalet Ücreti)
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 6.547,95 TL vekalet ücretinin davalı … ‘den alınarak davacı tarafa verilmesine.
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 6.966,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine.
-Davalı ….kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 6.966,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …..’e verilmesine.
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 3.221,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine.
e)(İlk Derece Yargılama Gideri)
-Davacı tarafından yatırılan 779,17 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı ve 30,95 TL olmak üzere toplam 869,42 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine.
-Davacı tarafça yapılan 1.850,00 TL bilirkişi ücreti ve 449,10 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 2.299,10 TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 2.142,765 TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydına,
f)Yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine.
2.Kanun yolu yargılaması nedeniyle;
a)İstinaf Harcı:
İstinafa başvuran davalı …’den alınması gerekli 3.020,32 istinaf karar harcından peşin alınan 755,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.265,30 TL’nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
İstinafa başvuran davalı ….tarafından yatırılan 755,00 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde başvurana iadesine.
b)İstinaf Yargılama Gideri:
İstinafa başvuran davalı … tarafından yapılan 36,00 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davalı … ‘e verilmesine
c)İstinaf Avukatlık Ücreti: AAÜT uyarınca, Dairemizce dosya üzerinden karar verildiğinden, bu konuda ücret takdirine yer olmadığına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.06/07/2023


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 06/07/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!