Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/167 E. 2022/1326 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

.
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/167
KARAR NO : 2022/1326

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2018/75 Esas, 2019/1177 Karar

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : ….
DAVALILAR :….
VEKİLİ : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin özel güvenlik hizmeti satın almak amacıyla çıkılan ihale sonucunda davalı şirketler ile özel güvenlik hizmet alımı sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin personeli olan dava dışı …. işten ayrılması sebebiyle kendisine 16.178,18 TL kurum tarafından ödeme yapıldığını, dava dışı kişinin 02/05/20108-14/01/2016 tarihleri arasında davalı şirketler bünyesinde çalıştığını, müvekkil kurum tarafından ödenen bedelin davalı şirketler tarafından kuruma ödenmesi gerektiğini bu nedenle 16.178,18 TL nin ödeme tarihinden itibaren dilekçe ekinde yer alan sözleşmeler uyarınca faizi ile birlikte davalı şirketlerden rucüen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar …. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; İş bu dosyanın aralarında bağlantı bulunan mahkemeniz 2018/53 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, maddi ve hukuki olguların itirazlarının ve zaman aşımı defimizin gözetilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunduğu anlaşılmıştır.
Davalı ….cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından kısmen kabul, kısmen ret kararı verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, kurumlarının işçi alacakları açısından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, sözleşmede hangi nedenle olursa olsun gerek çalışan ücretleri ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalıkları gibi nedenlerle idare yüklenici çaışanlarına ve üçüncü kişilere herhangi bir ödeme yapmak durumunda kalırsa belirtilen, yüklenici firma bu ödemeleri rücuen idareye derhal ödemekle mükellef olduğundan, mahkemece verilen kısmen ret kararının kaldırılarak davalarının tümden kabulünü talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalılar …. vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kısmen kabul kararının yasaya, yönteme ve dosya içeriğine aykırı olduğunu, yargıtay kararları gereğince her alt işverenin kendi dönemine isabet eden kıdem tazminatı, yıllık izin ücret, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve benzeri diğer işçilik alacaklarının 1/2’si ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, verilen kararın bu nedenle usule, kanuna aykırı olduğunu, sözleşme gereği İş, sosyal güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yüklenici istihdam edilen hizmet personelinin/özel güvenlik görevlisinin işvereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm Personelin/tüm özel güvenlik görevlisinin özlük, yıllık ücretli izine ilişkin hakları ile ilgili Kanun ve bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülükler, yüklenici tarafından yerine getirileceğinin açık olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide İş Hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağını, bu nedenle uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, asıl işveren ve alt işveren olan taraflar arasındaki sözleşme ve şartnamelerde, fiili işçilik alacakları dışındaki alacaklarından tümüyle yüklenici alt işverenin sorumlu olacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, dava dışı işçiye yapılan dava konusu ödemeler nedeniyle davacı ve davalının yarı oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekirken, aksi yönde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış davanın zamanaşımı def’i uyarınca, esasına girmeksizin reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkemenin ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmetmesinin usule ve kanuna aykırı olduğunu, böyle durumlarda ödeme tarihinden itibaren avans faizine, ticari faize veya sözleşme faizine hükmedilemeyeceğini, Mahkeme kararının faize faiz yürütülmesi niteliğinde olduğunu bu da usule ve kanuna aykırı olduğunu, dosyadan yeni bir bilirkişi raporu aldırılması gerektiğinden bahisle, mahkemece verilen kısmen kabul kararının kaldırılarak davacının davasının tümden reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince, dava dışı ….’ye ödenen kıdem tazminatı ve damga vergisi toplamının davalı şirketlerden rücuen tahsili talebine ilişkin davadır.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili ücret ve tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar ….vekili ve davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu bulunmasına, sözleşme ve teknik şartnamelerde açık hüküm bulunan hallerde bu hükümlere göre, açık hüküm bulunmayan hallerde ise alt işverenlerin sorumlu oldukları kabul edilmek suretiyle karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalılar …. vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 25/11/2019 tarih 2016/7428 esas, 2019/4869 karar sayılı ilamında: “Mahkemece davalı işçisinin işçilik alacaklarının yarı yarıya sorumlulukla davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, kanun yorumunda hataya düşülmüştür. Kamu İhale Kanunu’na göre; hizmet alımları kapsamında istihdam edilen işçilerin yüklenici şirket bünyesinde çalıştıkları tüm işçilik alacaklarının yüklenici şirket tarafından karşılanacağı gerek ihale şartnameleri ve gerekse sözleşmeler ile sabittir. İş mevzuatına göre ise işçiye karşı İş Kanunu’ndan kaynaklanan her türlü işçilik alacaklarından üst işveren ve yüklenici birlikte sorumludurlar. Fakat bu düzenlemenin işveren ile yüklenici arasında mevcut sözleşme hükümlerini ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenleme olduğu sonucuna varmak mümkün değildir. Taraflar arasındaki sözleşmede işçilere ödenecek kıdem tazminatından davacı idarenin sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi yüklenici ile hizmet alan arasında yapılan sözleşme ve eki tebliğe göre sözleşme bedeline işçilik ücretleri de dahildir. Davalı şirket davacı tarafından ödenen işçilik alacaklarının tamamından sorumludur. Bu durumda davalı şirketlerin davacı tarafından ödenen miktarın tamamından sorumlu olması gerekirken yazılı şekilde yarı yarıya sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklindeki içtihadı da dikkate alındığında, mahkemece, sözleşme ve teknik şartnamelerde açık hüküm bulunan hallerde bu hükümlere göre, açık hüküm bulunmayan hallerde ise alt işverenlerin sorumlu oldukları kabul edilmek suretiyle, tespit edilecek miktarlar üzerinden karar verilmesi gerekirken, tarafların yarı yarıya sorumlu oldukları kabul edilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalılar …. vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun Esastan REDDİNE,
2.Davacı vekilinin İstinaf Başvurusunun KABULÜ İle,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/75 Esas, 2019/1177 Karar ve 19/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine;
a)Davanın kısmen kabulü ile,
7.956,34 TL’nin davalı …..’den 29/01/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3.800,22 TL’nin davalılar ….’den 29/01/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4.333,07 TL’nin davalılar ….den 29/01/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
84,44 TL’nin davalı ….’den 29/01/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazla istemin REDDİNE,
b)(İlk Derece Harcı)
Alınması gereken 1.104,85 TL karar ilam harcından peşin alınan 276,29 TL’nin mahsubu ile bakiye 828,56 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, ( …. 259,59 TL ile sorumlu olmak kaydıyla)
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
c)(İlk Derece Vekalet Ücreti)
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak( …. 4.672,68 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) davacıya ödenmesine,
Davalılar ….kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ….’ne ödenmesine,
d)(İlk Derece Yargılama Gideri)
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 276,29 TL peşin harç olmak üzere toplam 312,19 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (…. 158,56 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından ödenen 223,60 TL tebligat ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 723,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (…. 367,51 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
e)Yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine.
3.Kanun yolu yargılaması nedeniyle;
a)İstinaf Harcı:
İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde başvurana iadesine.
İstinafa başvuran davalılar ….’ten alınması gerekli 561,35 TL istinaf karar harcından peşin alınan 108,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 453,35 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
b)İstinaf Yargılama Gideri:
İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan 37,00 TL tebligat giderinin davalılar ….’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
İstinafa başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
c)İstinaf Avukatlık Ücreti: AAÜT uyarınca, Dairemizce dosya üzerinden karar verildiğinden, bu konuda ücret takdirine yer olmadığına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19/10/2022
….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 19/10/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!