Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1612 E. 2023/104 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1612
KARAR NO : 2023/104

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2022
NUMARASI : 2022/508 2022/776

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nün ….sicil numarasında kayıtlı ….Şirketi’nin müvekkili idareye olan borcundan dolayı …. Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile …. aleyhine açılan rücuen alacak davasının 18/03/2022 tarihli celsesinde iş bu şirketin ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliğini kaybettiğini, bu haliyle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından taraf teşkilinin sağlanması amacıyla mahkemece şirketin ihyası davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini beyanla …’nün … sicil numarasında kayıtlı …. resen terkin kaydının kaldırılarak, tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; …. sicil numarasında kayıtlı ….Şirketi’nin ….Mahkemesi’nin ….karar tarihli …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile iflasın İİK 254. Maddesi gereğince kapatılmasına karar verildiğini ve müdürlük kaydının 09/07/2021 tarihinde resen tescil edilerek silindiğini, şirketin kaydının iflas hükümleri gereği tasfiye işlemleri olmaksızın silindiği için tasfiye memuru atanmadığını, şirketin kaydının silinme işleminin usul ve yasaya tamamen uygun olduğunu, müdürlüğün bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davadan feragat etmediklerini vazgeçtiklerini, ancak mahkemece talep ve yetkileri dışında hüküm kurulduğunu, yargılama giderleri ile vekalet ücreti kararının da hatalı olduğundan bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davanın vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, ….’nin resen terkin kaydının kaldırılarak şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı, değişik şekillerde davasını takipten vazgeçebilir ancak, bunların her birinin sonuçları farklıdır. Bunlardan birisi olan, “davanın geri alınmasında davacı hakkından feragat etmemekte, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak, şimdilik davayı takip etmeyerek, geri almaktadır. Davanın geri alınması ile, dava baştan itibaren açılmamış sayılır ve sonuçları ortadan kalkar. Davanın geri alınabilmesinin koşulları 6100 sayılı HMK’nın 123. maddesinde belirtilmiştir. Anılan madde uyarınca, “davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir”. Davalının açık rızası dışında, davayı geri alma yasağı bulunmaktadır. Davalının açık muvafakatinin bulunması halinde ise, davanın esası hakkında bir karar verilmez. Davacının davasını geri alması ve davalının da bu geri almaya açık muvafakat etmesi durumunda mahkemece “karar verilmesine yer olmadığına dair” karar verilmesi gerektiği gerek teoride gerekse Yargıtay uygulamasında kabul edilmiştir.
Öte yandan, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK m. 24/2), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Bunun doğal sonucu olarak, davacı, açmış olduğu davayı feragatle sona erdirebilir (m.24/3). Davadan feragat bozucu yenilik doğuran bir haktır.
Uygulamada, davadan feragat bazen, HMK m. 123’deki “davayı geri alma” terimi (ki HUMK m. 185’de “davayı takipten sarfınazar etmek” deyimi kullanılmıştı) ve bu terim ile aynı anlamda da kullanılan “davadan vazgeçme” terimiyle karıştırılmaktadır. Davayı geri almada (davacının takibinden vazgeçmesinde) davacı talep sonucundan (yani dava konusu yaptığı hakkından) vazgeçmemekte (feragat etmemekte) sadece davasını geri almakta ve onu ilerde tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Oysa feragatte davacı dava konusu yapmış olduğu haktan feragat etmektedir (vazgeçmektedir). Davacı feragat etmiş olduğu davayı tekrar açamaz; açarsa davalının kesin hüküm itirazı ile karşılaşır ve dava reddedilir. (HMK m. 303; m. 311) Bundan başka davadan feragat davalının muvafakatına (rızasına) bağlı olmadığı halde, davacının davayı geri alabilmesi için davalının rızası şarttır.(HMK m. 123). Davanın geri alınması durumunda mahkemece “karar verilmesine yer olmadığına dair” karar verilmesi gerekirken, davadan feragat halinde “davanın reddine” karar verilmelidir. Davadan feragat halinde, davacı feragat ettiği davayı ileride tekrar açamaz, bir başka ifadeyle feragat edilen hak ileride yeni bir davaya konu yapılamaz, davacı feragat ettiği hakkı ileride dava açarak talep ederse, mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davanın geri alınmasında ise davacı geri aldığı davayı ileride harçlarını ödemek suretiyle tekrar açabilir. Davanın geri alınmasında, davaya konu haktan feragat edilmemekte, geri alınan davanın ileride tekrar açılma hakkı saklı tutulmaktadır.
Yukarıda açıklanan hususlar ve dosya kapsamına göre, davacı vekili 29/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiklerini, istinaf isteminde de davadan feragat etmediklerini beyan ettiği anlaşılmış olup, davacı vekilinin davadan vazgeçme yönündeki beyanı 6100 sayılı HKM’nın 123. maddesine göre davanın geri alınması mahiyetinde olup, davanın geri alınması davalının açık muvafakatine tabi olduğundan davalının vazgeçme beyanına muvafakati olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece hatalı nitelendirme ile vazgeçme beyanı feragat olarak değerlendirilerek davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının İstinaf Başvurusunun KABULÜ İLE,
….Mahkemesi’nin …. Esas,…. Karar ve 06/07/2022 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına.
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19/01/2023


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 19/01/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!