Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1502 E. 2023/1822 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1502
KARAR NO : 2023/1822

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2022
NUMARASI : 2020/396 Esas, 2022/664Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : ..
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkiline dava dışı … tarafından çekilen krediler için icra dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davalının kefil olarak bankaya ödediği miktarın tamamını ancak asıl borçlu ….’dan talep etme hakkı bulunduğunu, Borçlar Kanunu’na göre müteselsil kefillerden her birinin borcun tamamından sorumlu olup, bir kefilin diğer kefile ancak onun hissesi kadar rücu hakkı olduğunu, müvekkilinden icra dosyaları kasamında para tahsil edildiğini ve bu paranın sorumluluğunun üzerinde olduğunu, fazla ödenen bedelin davalıdan tahsilini talep ettiklerinden bahisle müvekkilinin davalıya icra dosyasında talep edilen bedeller kadar borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından müvekkilinden fazla tahsil edilen bedel karşılığı olmak üzere şimdilik 1.000TL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, icra takiplerinin müvekkili yönünden durdurulmasına ve müvekkilinin mal varlığına konulan hacizlerin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, özellikle satış talep edilen…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki satışın durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli olmayan mahkemede açıldığını, dava dışı asıl borçlu ….Halk Bankasından kullandığını, kendisine müşterek borçlu müteselsil kefil olan müvekkilinin kooperatif ile davalı …’ün diğer kefiller ve dava dışı asıl borçlu arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen 21/03/2014 ve 16/05/2015 tarihli taahhütnamelerin 2. maddesine göre kefillerin tek tek veya yalnızca davacı kooperatif lehine olmak üzere paylaşma hakkında vazgeçtiklerini beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, kararın vekalet ücreti yönünden de hatalı olduğundan bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının talebi aşılarak verilen kararın kanuna aykırı olduğunu ve hataya düşüldüğünden bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, davacının dava dışı … tarafından kullanılan krediye kefil olduğunu, davalının kefil olarak diğer kefile ancak onun hissesi kadar rücu hakkı olduğunu, icra dosyaları ile davacıdan tahsil edilen bedelin davacı sorumluluğunun üzerinde olduğunu ileri sürerek davacının davalıya icra dosyalarında talep edilen bedel kadar borçlu olmadığının tespitine, fazla tahsil edilen bedelin istirdatı talebinde bulunmuştur.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinde, dava dışı… ile …… arasında … aracılığıyla 21/03/2014 ve 15/06/2015 tarihli kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı ve davalının anılan sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun bir kısmının davalı tarafından ödendiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasında imzalanan “Müşterek Borçlu ve Müşterek Müteselsil Kefillere Ait Sözleşme, Bilgilendirme ve Taahhütname” ve “S.S. …..Kooperatifi Borçlu ve Kefil Taahhütnamesi” başlıklı belgelerin kefalet kapsamında gerekli geçerlilik şartlarını taşımadığı ve taahhütnamelerin içeriklerinin doğmamış haktan feragat niteliğinde olması nedeni ile geçerli sayılamayacağına yönelik yerel mahkeme değerlendirmesi yerinde görüldüğünden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacı ve davalının müteselsil kefil olduğu kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı kefil koopretatif tarafından ödenen kredi taksitlerine yönelik asıl borçlu ve kefiller yönünden icra takibi başlatıldığı anlaşılmış olup, davacı tarafından icra dosyalarında talep edilen bedelin sorumluluğundan fazla olduğunu belirtilerek, davalıya icra dosyalarında talep edilen bedel kadar borçlu olmadığına ve fazla tahsil edilen bedelin istirdatının talep edildiği görülmüştür
Yerel mahkemece 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesine göre davalının davacı kefile başvuru hakkının oluşması için alacağın muaccel olması ve ihtarın sonuçsuz kalması gerektiğini asıl borcun kefil tarafından ödenmesinin diğer kefillere müracaat hakkı vermeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, somut dosya kapsamına göre davacı ve davalı kefiller yönünden uygulanması gereken mevzuat hükmü 6098 sayılı TBK’nın 587. maddesidir.
6098 Sayılı TBK’nın 587. maddesinde; birden çok kişi aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olacağı, borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her birinin borcun tamamından sorumlu olduğu, aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydıyla borcu ödeyen kefilin kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde diğer kefillere karşı rücu hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir.
Bu itibarla, kefalet sözleşmesine göre kendi payından fazla ödeme yapan kefilin diğer kefillere rücu hakkı gözetilerek, kefil olan davacının borcu ödeyen diğer kefil davalı kooperatife, borç miktarının toplam kefil sayısına bölünmesi suretiyle davacıya düşen miktar miktar belirlenerek, davacının payından fazla ödemesi mevcut ise istirdat istemi değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı hukuki değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre davacı istinaf istemi incelenmeksizin dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kaldırma nedenine göre davacının istinaf bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına.
Davalının İstinaf Başvurusunun KABULÜ İLE,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/396 Esas, 2022/664 Karar ve 09/06/2022 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davalı tarafça yatırılan 706,60 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
İstinafa başvuran davacı tarafça yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21/11/2023

Başkan… Üye.. Üye… Katip…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 21/11/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!