Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1499 E. 2023/1465 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1499
KARAR NO : 2023/1465

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2022
NUMARASI : 2022/258 Esas-2022/718 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun davalı şirketin toplam sermayesinin %10.01ine karşılık gelen hisselerinin sahibi olduğunu, müvekkilinin katılımıyla, 27.12.2021 Pazartesi saat 14.00te davalı şirketin …. yerleşkesinde, 2020 yılına ait şirket olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, toplantıya şirket hisselerinin %70,38’ine sahip olan …..(aynı zamanda şirket yönetim kurulu başkanı sıfatıyla), hisselerin %1,11ine sahip olan….aynı zamanda toplantı yazmanı sıfatıyla) ve hisselerin %0,01ine sahip olan …. (aynı zamanda oy toplayıcı sıfatıyla)’ün katıldığını, ayrıca toplantıda bakanlık temsilcisi sıfatıyla …., toplantı başkanı sıfatıyla….’ın da bulunduğunu, bulunmuştur (EK 2: Davalı şirketin 27.12.2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı). TTK m.437 uyarınca, müvekkilinin bilgi alma talebi yazısı, 27.12.2021 tarihli tek sayfalık inceleme izni talep yazısı, özel denetçi atanması talebini içeren 27.12.2021 tarihli tek sayfalık yazı, 10 farklı başlıkta 2 sayfalık yazı sunulduğunu, bu belgelerin toplantı tutanağının 3.maddesinde “muhalefet şerhi” adı altında kayıt altına alındığını, müvekkilinin TTK m.420deki azlık hakkını kullanarak toplantının ertelenmesi talebinde bulunduğunu ancak bu talebinin gündeme alınmadığını, 2020 yılı finansal tabloları oylamaya sunulduğunu, müvekkilinin olumsuz oyu ve erteleme taleplerine rağmen söz konusu tabloların onaylanmasına karar verildiğini, 2020 yılına yönelik olarak hazırladıkları bağımsız dış denetim raporunun pay sahiplerince incelenememesine ve erteleme talebinin haksız şekilde reddedilmesine rağmen 2021 yılı faaliyet dönemi için yeniden atanmasına oy çokluğuyla karar verildiğini, hukuken ibra edilmeyen yönetim kurulu üyelerine TTK m.395 ve m.396da yer alan işlemleri yapma yetkilerinin verilmesine müvekkilinin olumsuz oyu ve erteleme taleplerine rağmen oy çokluğuyla karar verildiğini, bu nedenlerle 27/12/2021 tarihli genel kurulda alınan 4, 5, 7 ve 9 numaralı kararların TTK m.437/1, m.420, m.424 ve m.445 uyarınca hukuka aykırı ve iptal yaptırımına tabi olduklarının tespitine TTK m.420 ve m.445 gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunu’ndan doğan pay sahiplerine karşı sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini, şeffaf bir yönetim anlayışı benimsediğini, davacı…. azınlık pay sahibi statüsünde bulunduğu beyanına ilişkin olarak, 27.12.2021 tarihli 2020 yılına ait Olağan Genel Kurul tarihinden sonra, kendi beyanı ve ikrarı ile azınlık pay sahibi statüsünde olmadığı anlaşıldığından, davacı’nın genel kurul erteleme talebi 27.12.2021 tarihi itibarıyla geçersiz olup, Davacı’nın genel kurul kararının iptal talebinin, bu açıdan esasa girilmeksizin reddedilmesi gerektiğini, 27.12.2021 tarihli 2020 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul’da alınan kararlarının ilgili mevzuat uyarınca genel olarak geçerlilik şartlarına, toplantı ve karar nisaplarına, kanuna, esas sözleşme ve iyi niyet kurallarına uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bekletici mesele gerekçesinin yerinde olmadığını, işbu davanın genel kurul kararındaki hukuka aykırılığa ilişkin açıldığını, hukuka aykırılığın ise azınlık oy sahibi olduğu haziran cetveli ile tespit ve teyit edilen tarafın kanuni hakkını kullanmasının engellenmesi olduğunu ve bunun da iptal sebebi olduğunu ancak yerel mahkemenin bu hususu dikkate almadığını beyanla, kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, genel kurulun TTK 420. maddesi gereği ertelenmesini talep etmiş ise de toplantı divan başkanı tarafından genel kurulun ertelenmediği ve iptale konu kararların alındığı, davacı tarafından TTK 420. Maddesindeki düzenlemeye aykırı davranıldığı iddiasıyla genel kurul kararının iptali istemiyle eldeki davayı açılmıştır.
Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın Toplantının Ertelenmesi başlıklı 420. maddesinde”(1) Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm emredici niteliktedir.
Dosyanın incelenmesinde, genel kurul hazirun cetvelinde davacının hissenin onda biri üzerinde gösterildiği, ancak genel kurul tarihi itibariyle davalı şirketin sermayesine göre davacının pay oranının %10’un altında olduğu, buna göre davacının şirkette azlık hakkına sahip olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu genel kurul tarihi itibariyle davacının şirkette azlık hakkına sahip olmadığının anlaşılmasına, hazirun cetvelinde davacının pay oranının hatalı gösterilmesinin davacıya azlık statüsü ve bu statüye bağlı erteleme talep hakkı vermeyecek olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan REDDİNE,
2.Alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin başvuru yapan davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına,
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/10/2023

Başkan… Üye.. Üye.. Katip..

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 04/10/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!