Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1324 E. 2023/1205 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1324
KARAR NO : 2023/1205

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….. (…..)
ÜYE : ….. (…..)
ÜYE : ….. (…..)
KATİP : ….. (…..)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2022
NUMARASI : 2019/605 2022/597

DAVACI : …..
VEKİLİ : ….
DAVALILAR : ……
VEKİLİ : ……
VEKİLLERİ : ……
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin 20/09/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu …..plakalı araca, sürücü ……sevk ve idaresindeki, diğer davalının maliki bulunduğu, davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortası kapsamında sigortalı olarak bulunan …..plakalı aracın çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin yaralandığını, malul kaldığını ve kalıcı işitme kaybı oluştuğunu, dalağını kaybettiğini, müvekkilinin fiziksel engelliler öğretmenliği son sınıf öğrencisi olduğunu beyanla şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işleten ….ve …..’den kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili 14/10/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kusur ve maluliyet durumunun tespitinin ve yeni poliçe şartlarına göre aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından tazminat hesabının yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.

Davalı ….. ve …… vekilinin 10/10/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …..’nin kazada herhangi bir kusuru olmadığını, davacının kaza anında çalışmadığını, okuduğu okula göre ileride muhtemel gelirinin hesaplanması talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacı yanın iddia ettiği fonksiyon kayıplarının kaza ile illiyet bağının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvuru talebinde bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, Mahkemesince 18.10.2021 tarihli aktüerya raporundaki ek dersli net ücrete göre yapılan hesaplama davacı tarafça kabul edildiğinden ve bir kez ıslah yapılabileceğinden bahisle davacıya ek dava açması için süre verilmediğini, dosyaya sunulan ıslah dilekçesinin kamu düzenine ilişkin olan asgari ücret artışından ileri geldiğini, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağını, davalı tarafın meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğunu, davacının geçirdiği kaza sebebi ile %33 oranında malul kaldığını, belirlenen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu ileri sürerek, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından Mahkemesince 18.10.2021 tarihli aktüerya raporundaki ek dersli net ücrete göre yapılan hesaplama davacı tarafça kabul edildiğinden ve bir kez ıslah yapılabileceğinden bahisle davacıya ek dava açması için süre verilmediği, dosyaya sunulan ıslah dilekçesinin kamu düzenine ilişkin olan asgari ücret artışından ileri geldiği, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, davalı tarafın meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu, davacının geçirdiği kaza sebebi ile %33 oranında malul kaldığı, belirlenen manevi tazminat miktarının düşük olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Yerel Mahkeme tarafından toplanması gerekli tüm delillerin toplandığı, usulünce tartışıldığı, davacının maddi zararının belirlenmesi amacıyla alınan 18.10.2021 tarihli aktüerya raporunda davacının (ek dersli) sürekli iş göremezlik tazminat miktarının 1.022.825,33-TL olarak belirlendiği, davacı tarafın söz konusu rapora itiraz etmediği belirlenen miktara göre ıslah dilekçesini ibraz ettiği, davalıların ilgili rapora itiraz etmesi sebebi ile alınan 29.04.2022 ek raporda davacının sürekli iş göremezlik tazminatının 1.026.034,75-TL olarak belirlendiği, Mahkemesince davacının 18.10.2021 tarihli rapora itiraz etmemiş ve bu doğrultuda ıslah dilekçesini sunmuş olması sebebi ile ilgili raporun hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2021(21)10-188 Esas 2022/87 Karar sayılı 08.02.2022 tarihli kararında da açıkça belirtildiği üzere, asgari ücretin tüm çalışanlar için uygulanması zorunlu “taban ücret” olduğu, kamu düzeninden olduğu, kamu düzeniyle ilgili durumlarda, kazanılmış usulî haktan söz edilemeyeceği, tazminat hesabında hüküm tarihine en yakın tarihteki ücretlerin esas alınacağı, bununla birlikte hükmün yeniden rapor alınmasını gerektirmeyen bir nedenle bozulması hâlinde yeni verilecek hüküm tarihini esas alan bir hesaplama yapılması gerekmeyeceği ancak bozma nedeni tazminat hesabı için yeniden rapor alınmasını gerektiriyor ise bu takdirde alınacak raporda sonradan değişen ücretler esas alınarak önceki rapordaki miktarlar itibarıyla varsa usulî kazanılmış hak oluşturan durumlarında gözetilmesi gerekeceği, söz konusu karardan hareketle davacının ilk rapordaki hesaplamaya itirazda bulunmayıp bu miktar üzerinden talebini ıslah etmiş olması sebebi ile davacının tekrar ıslah dilekçesi sunmayacağı veya ek dava açmak için süre talebinin kabul edilmemesi yönündeki Yerel Mahkeme değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Trafik kazaları nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu yaratmaktır. Manevi tazminat, davacı için zenginleşme aracı olmamalıdır. Mahkeme manevi tazminat ile ilgili hüküm kurarken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini amaçlamalıdır. Olayın meydana geliş şekli, davalının kusuru, davacının maluliyet durumu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının isabetli olduğu, verilen kararın tümü ile usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, davacı tarafın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE,
2.Başvuru yapan davacıdan alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.391,00 TL’nin mahsubu ile artan 2.121,15 TL’nin talep halinde kendisine iadesine,
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/07/2023

…..
Başkan
……
¸e-imza
…..
Üye
…..
¸e-imza
……
Üye
……
¸e-imza
…..
Katip
……
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 13/07/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!