Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1318 E. 2023/1633 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1318
KARAR NO : 2023/1633

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2022
NUMARASI : 2007/128 Esas-2022/562 Karar

DAVACI : ….
VEKİLİ : …
DAVALILAR : …
VEKİLLERİ : …
DAVANIN KONUSU : Alacak

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın başlangıcından 19/11/2006 tarihli olağanüstü genel kurula dek davacı kooperatifin başkanlığını, … ise yönetim kurulu üyeliğini yaptığını, davalıların müvekkili kooperatifi tamamen hukuka aykırı davranışlarla zarara soktuklarını, davalıların sahte imza ve olmayan vekaletnamelerle yetkileri de olmadığı halde kooperatifin 3 nolu bağımsız bölümünü akrabalarına satış gösterdiklerini, bu bağımsız bölümün ½ hissesinin …’ın eşi …, ½ hissesinin de …’ın oğlu….satış gösteriltiğini, bu süreç içerisinde eski kiracıları dava dışı… ağabeyine satış gösterdiklerini, 4 nolu bağımsız bölümünde aynı şekilde muvazalı satış gösterdiklerini oysa kooperatifin kasasına para girmediğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen 10.000,00 TL’nin zararın doğumundan itibaren ticari faizi ile tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının tasfiye halinde kooperatif olması nedeniyle davanın açılabilmesi için yasa gereği aranan şartların yerine getirilmediğini, müvekkillerinin yöneticilik yaptığı zamanda, kendilerine ait olduğu genel kurul kararı ile saptanan daireleri mal sahiplerinin mahkeme yolu ile kazandıkları haklarının teminatı olarak verdiklerini, ancak davacı kooperatif veya ortakların mahkemece ödenmesine karar verilen borçlarını ödemedikleri için borcun tamamını bizzat ödeyerek dairelerini geri alabildiklerini, bu paranın rücuen tahsili içinde dava açıldığını beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın usulden reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kooperatif eski yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yerel mahkemece, davalılar hakkında eylemin kişi, konu ve kapsamını somut olarak gösteren sorumluluk davası açılması yönünde alınmış bir karar bulunmadığı,verilen kesin sürede içinde de genel kurul kararları sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. ve 98. maddeleri yollaması ile dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile 6762 sayılı TTK’nın 341. maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar almasına ve davanın tüm denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Ancak anılan eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan tamamlanabilen usuli eksiklik niteliğinde olduğundan, dava hemen reddedilmemelidir. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re’sen durulması zorunludur.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, davalı eski kooperatif yöneticilerinin kooperatife ait … ve .. nolu bağımsız bölümleri akrabalarına satış göstermek ve her iki bağımsız bölümü fırın olarak işleten kişiden kira parası alıp, kooperatif hesabına yatırmamak, başkan ve yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde kooperatifin parasını yatırım hesabı açarak kullanmak tekrar kooperatif hesabına geçirmemek ve başkaca usulsüz işlemler yapmak suretiyle zarara uğrattıkları ileri sürmüştür.
Yerel mahkemece 11/03/2008 tarihli celsede “…yöneticiler hakkında dava açılması için genel kuruldan alınacak izin doğrultusunda davanın denetçiler tarafından açılması gerekli olduğundan bu usuli eksikliğin giderilmesi için davacı vekiline duruşma gününe kadar süre verilmesine…” şeklinde verilen ara karar üzerine davacı tarafından denetim kurulu üyelerinden alınan Samsun … Noterliği’nin …. yevmiye nolu vekaletnamesi ile …tarihli genel kurul kararı ibraz edilmiştir. 19/11/2006 tarihli genel kurul kararının 5. Maddesinde ” 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin kooperatifi açıkça ve ağır şekilde zarara uğratacak biçimde satış gösterildiğinden bu hususla ilgili anılan satış kararının iptali için avukat tutmak ve yasal yollara başvurmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Bu itibarla, davacı tarafından 11/03/2008 tarihli celsede alınan ara karar üzerine denetim kurulu üyelerinden alınan vekaletnamenin ve 19/11/2006 tarihli genel kurul kararının sunulduğu, anılan genel kurul kararında 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin kooperatifi açıkça ve ağır şekilde zarara uğratacak biçimde satış gösterildiğinden yasal yollara başvurmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiği, somut olarak zarar konusu eylemin belirlendiği ve genel kurul kararının sorumluluk davası açmak için yeterli olduğu anlaşılmakla yerel mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile;
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 18/05/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davacı tarafça yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/10/2023

Başkan… Üye… Üye… Katip…

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 27/10/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!