Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1163 E. 2022/1296 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1163
KARAR NO : 2022/1296

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2022
NUMARASI : 2020/472 Esas 2022/444 Karar
DAVACI :….
VEKİLİ : ….
DAVALI : ….
VEKİLİ :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının, davalıya ait işletmeyi 365.000 TL karşılığında devraldığını, devir bedelinin 165.000 TL’sini davalıya ait banka hesabına iki ayrı tarihte havale yaptığını ve bakiye 200.000 TL’si için de davalıya onun emrine düzenlenmiş her biri 50.000 TL bedelinde 4 adet çek verdiğini, devrin gerçekleştiğini, ancak işletmeye özgülenen ve devrin kapsamı içinde olan 100 adet buzdolabının (…. marka, şişe soğutucu özellikli aydınlatmalı reklam ve pano alanı olan ayran, kola, su vb. ürünlerin muhafazası için market ve bakkallarda kullanan tarzda) kendilerine teslim edilmediğini, oysa davalının kocası …. ile yapılan görüşmelere ilişkin mesaj içeriklerinden anlaşıldığı üzere buz dolaplarının davacıya devri gerektiğini, toplam tutarı 200.000 TL olan çeklerin dolaplar için verildiğini ve teslimden imtina edilmiş olması karşısında ….numaralı çeklerin bedelsiz kaldığını, …. numaralı çekin davadan önce ibraz edildiğini ve ödendiğini, işbu davanın …. numaralı çekler için açıldığını beyanla, çeklerin ibrazda ödenmemesine yönelik tedbir kararı verilmesini ve davacının çekler sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalıya ait Ankara’da faaliyet gösteren esnaf işletmesinin, işletmeye özgülenen malvarlığı ve müşteri çevresi ile birlikte davalıya devredildiğini ve devir bedeli 365.000 TL’nin de tahsil edildiğini, işletmeye özgülenen malvarlığı içinde iddiaya konu şekilde buzdolabı bulunmadığını, davacı ile davalının kocası ….arasında geçtiği ileri sürülen mesajları kabul etmediklerini ve ayrıca ….ı’nın davacı ile davalı arasındaki ilişkinin dışında üçüncü bir kişi olduğunu beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın reddine karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ile müvekkil şirket arasında iş yerinin devri konusunda anlaşma yapıldığını, yapılan anlaşma gereği söz konusu iş yeri müvekkile devredilecek, şüphelilerin mülkiyetinde olan ancak iş yerinin müşterilerinin zilyetliğinde bulunduğu iddia edilen 100 adet dolap çeklerin teslimi ile müvekkile verileceğini, müvekkil şirket yetkilisi …. ise söz konusu davalıya güvenerek müvekkil şirketin hesabından davalı ….’nın hesabına 06/02/2020 tarihinde 100.000 TL ve 14/02/2020 tarihinde 65.000 TL olmak üzere toplam 165.000 TL ödeme yaptırdığını, müvekkil şirket yapılan ödeme ve çeklerin teslimi sonrası iş yerinin devri ve dolapların teslimi için şüpheliler ile iletişime geçmeye çalışmış başarılı olmadığını, bu nedenlerle mahkemenin davayı reddetmesi hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, işletme devrinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosya üzerinde yapılan incelemede, davacı vekilinin; Davalıya ait işletmeyi 365.000 TL karşılığında devraldığını, devir bedelinin 165.000 TL’sini davalıya ait banka hesabına iki ayrı tarihte havale yaptığını ve bakiye 200.000 TL’si için de davalıya onun emrine düzenlenmiş her biri 50.000 TL bedelinde 4 adet çek verdiğini, devrin gerçekleştiğini, ancak işletmeye özgülenen ve devrin kapsamı içinde olan 100 adet buzdolabının (…. marka, şişe soğutucu özellikli aydınlatmalı reklam ve pano alanı olan ayran, kola, su vb. ürünlerin muhafazası için market ve bakkallarda kullanan tarzda) kendilerine teslim edilmediğini, işbu davanın …. numaralı çekler için açıldığını beyanla, çeklerin ibrazda ödenmemesine yönelik tedbir kararı verilmesini ve davacının çekler sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitini taleple dava ettiği,
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, yapılan yargılama sonucunda özetle; Davacı, bir kısım mesaj içeriği gösterir belge ibraz ederek, devir görüşmelerinin davacı şirket adına …. ile davalı adına kocası …..ı arasında geçtiğini ve çeklerin ….’ya teslim edildiğini, buzdolaplarının da davacıya teslim edileceği konusunun mesaj içerikleri ile sabit olduğunu ileri sürmüş ise de; Davalı, ….ı’nın davacı ve davalı arasındaki devir ilişkisi karşısında üçüncü kişi konumunda olduğunu ve ibraz edilen mesaj içeriklerini kabul etmediğini savunma yolu ile ileri sürdüğü,
Mesaj içeriklerinin; Davalının isticvabındaki, işletmenin yoğunlukla kocası …. tarafından işletildiğine ve devir görüşmelerinin kocası tarafından yürütüldüğüne dair beyanları, ayrıca çeklerin ….ı’ya teslim edilmiş olması karşısında kuşkusuz delil özelliği olduğu, ancak, yazışmaların gerçekte kimler arasında geçtiği konusunda kesin bir sonuca varılamamış, metinler birbirinden kopuk olduğundan devrin kapsamı tam olarak anlaşılamadığı, HMK’nın 139/1-ç maddesindeki “delil ibraz yükümlülüğü” taraflara 11.09.2020 tarihli tensip zaptı ile ihtar edilmiş olmasına ve davacı vekiline 13.09.2021 tarihli celse 1 nolu ara karar ile mesajlaşan kişilerin telefon numarasını bildirmek ve metinleri içeriğine vakıf olunabilecek şekilde birbiri ardına sıralayıp ibraz etmek üzere kesin süre verilmiş olmasına rağmen, davacı vekili ihtar gereğini yerine getirmediğini, hal böyle olunca, bu yöne ilişkin delil ikamesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiği,
Davacının 100 adet buzdolabının devre konu işletmeye sürekli olarak özgülenen malvarlığı unsurları içinde olduğunu usulü dairesinde ispat edemediği değerlendirilmiş, somut olayda TTK’nın 11/3. maddesindeki karineden yararlanılamayacağı, yani dolapların işletme devri kapsamında olduğunun kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmış olup, bu sebeplerle davanın reddine karar verildiği, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE.
2.Davacı taraftan istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca alınmasına yer olmadığına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/10/2022

….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 13/10/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!