Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1154 E. 2023/987 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1154
KARAR NO : 2023/987

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …… (……)
ÜYE : ….. (……)
ÜYE : …… (…..)
KATİP : ….. (……)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2022
NUMARASI : 2019/514 2022/385
DAVACI : …….
VEKİLLERİ : ……
DAVALI : …..
VEKİLİ : ……..
İHBAR OLUNANLAR : ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ……Ltd. Şti. ye ait ……plakalı …….model aracın …….tarafından 60.125,00 TL bedel kaydıyla sigortalandığı, söz konusu aracın 10/06/2017 tarihinde Canik Kaymakamlığı önündeki ışıklarda yapmış olduğu kaza neticesinde araçta gerçekleşen hasarın sigorta şirketine bildirildiği, sigorta şirketi expertiz görevlisi tarafından parça bedeli ve işçilik ücreti toplamının 16.401,76 TL olduğunu belirtiği, sigortacı şirket yetkilileri tarafından aracın pert -total işleme tabi tutulacağını, sovtajın sigorta şirketi uhdesinde bırakılacağı ve müvekkil şirkete 28.438,00 TL ödeme yapılacağının bildirildiği, ancak müvekkil şirketin bu hususu kabul etmediği, müvekkil şirketin bu bedelin çok az olduğunu ve aracının pert-total işlem görmesini istemediğini aracının tamir bedelinin ödenmesini yapılan telefon görüşmelerinde dile getirdiğini, taleplerinin sigorta şirketince değerlendirilmediğini, müvekkil şirketin aracın taşımacılık işinde çalışıyor olmasından ve kaza tarihi üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen kendisiyle irtibata geçilmediğinden dolayı aracı ……. Tic. Ve San. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu anlaşmayla parça bedeli ve işçilik ücreti toplamı 25.000 TL karşılığında anlaşmış ve aracını tamir ettirdiğini, bu süreç öncesinde aracın otoparkta bekletilmesinden dolayı 10.000 TL otopark ücreti ödendiğini, ayrıca bu süre zarfında aracın ticari araç olmasından dolayısıyla da bandrol ödemesi olan 3.600 TL yi aracın çalışmaması ve otoparkta bulunmasına rağmen ödediğini, hakla davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 38.600 TL nin 18/07/2017 tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte karşı taraftan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 05.09.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın haksız ve hukuka aykırı olup reddinin gerektiğini, sigortalı tarafından talep edilen hasar tazminatı ve diğer tazminat taleplerinin zaman aşımına uğradığını, iş bu alacak talep edilebilirlik niteliğini yitirmiş olmakla davaya ilişkin alacak zamanaşımına uğradığından reddinin gerektiğini, kazanın meydana gelmesinden sonra müvekkil sigorta şirketinin yapmış olduğu araştırmalarda poliçe düzenlenirken sigortalı tarafından aracın kiralama işinde kullanıldığının beyan edilmemesi ve primin aracın sigortalı uhdesinde kullanıldığı şeklinde belirlenmesine rağmen aracın kiralık araç olarak kullanıldığının tespit edildiğini, sigortalı tarafından aracın kiralık olduğunun söylenmediği ve beyan yükümlülüğünün ihlal edildiğini, eksperin tespit ettiği rayicin 40.000 TL olduğu ve alınan prim ile alınması gereken prim oranında yapılan hesaplama ile 28.438 TL ödeneceği, müvekkil şirketin otorpark ücretinden sorumlu olamayacağı, davanın araç maliki ……..ile sürücü ……’e ihbarını talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvuru talebinde bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, bilirkişi raporlarına itirazlarının tekrar edildiğini, davacının taşımacılık işi ile uğraştığını, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan birden fazla aracının olduğunu, kazaya konu aracın kiralandığının gizlendiğini davalının ispat etmesinin gerektiğini, dava açmadan önce yapılan müracaata rağmen davalının ödeme yapmadığını, davacının aracı otoparkta muhafaza etmek durumunda kaldığını, bu sebeple davalının otopark ücretinden sorumlu olmasının gerektiğini, Yerel Mahkemenin bandrol bedeline ilişkin değerlendirmesinin isabetli olmadığını, arabuluculuk ücretinin hatalı olarak belirlendiğini, davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvuru talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekili dilekçesinde özetle, davacının yasal 2 yıllık zamanaşımı süresi tamamlandıktan sonra dava açtığını, aracın rayiç değeri belirlenirken aracın tramer kaydındaki geçmiş kaza bilgilerinin değerlendirilmediğini, aracın kiralama işinde kullanıldığının poliçenin tanzim tarihinde bildirilmemesi nedeni ile ödenen prim ile ödenmesi gereken primin oranlanarak hesaplama yapılmasının gerektiğini ileri sürerek, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından bilirkişi raporlarına itirazlarının tekrar edildiği, davacının taşımacılık işi ile uğraştığı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan birden fazla aracının olduğu, kazaya konu aracın kiralandığının gizlendiğini davalının ispat etmesinin gerektiği, dava açmadan önce yapılan müracaata rağmen davalının ödeme yapmadığı, davacının aracı otoparkta muhafaza etmek durumunda kaldığı, bu sebeple davalının otopark ücretinden sorumlu olmasının gerektiği, Yerel Mahkemenin bandrol bedeline ilişkin değerlendirmesinin isabetli olmadığı, arabuluculuk ücretinin hatalı olarak belirlendiği, davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı gerekçesi ile; davalı sigorta şirketi vekili tarafından, davacının yasal 2 yıllık zamanaşımı süresi tamamlandıktan sonra dava açtığı, aracın rayiç değeri belirlenirken aracın tramer kaydındaki geçmiş kaza bilgilerinin değerlendirilmediği, aracın kiralama işinde kullanıldığının poliçenin tanzim tarihinde bildirilmemesi nedeni ile ödenen prim ile ödenmesi gereken primin oranlanarak hesaplama yapılmasının gerektiği gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 109. Maddesinde: ‘Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.’ hükmü düzenlenmiş, 6325 sayılı Arabuluculuk Yasası’nın ise 18/A-15. Maddesinde: ‘Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.’ hükmü düzenlenmiş, somut olayda kaza tarihinin 10.06.2017 olduğu, dava tarihinin 05.08.2019 olduğu, davacının 31.05.2019 tarihinde arabuluculuk yoluna müracaat ettiği, 26.07.2019 tarihinde arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği, 31.05.2019-26.07.2019 tarihleri arasında dava açma süresinin işlemeyeceği, arabuluculuğa başvuru ile duran sürenin, son tutanağın düzenlenmesi ile yeniden işlemeye başlayacağı ve davanın zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı, bu nedenle zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yerel Mahekeme tarafından toplanması gerekli tüm delillerin toplandığı, usulünce tartışıldığı, Yerel Mahkeme tarafından hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, raporda tramer kaydındaki eski kaza bilgileri göz önünde bulundurularak rayiç değerin belirlendiği, davalı sigorta şirketinin aracın kiralık olarak kullanıldığını ispat edilemediği, davacının talebine konu otopark ücretinin kasko sigortası kapsamında olmadığı, bandrol bedelinin davalı sigorta şirketinden talep edilemeyeceği yönündeki Yerel Mahkeme değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, arabuluculuk ücretinin de isabetli olarak belirlendiği, her ne kadar davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı iddia edilmiş ise de davalı vekilinin ilk toplantıya katılmadığı ancak ikinci toplantıya katıldığı, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin ayrı ayrı yerinde olmadığı anlaşılmakla, tarafların istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı ve Davalının İstinaf Başvurularının Ayrı Ayrı Esastan REDDİNE,
2. Alınması gerekli 1.707,75 TL istinaf karar harcından peşin alınan 427,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,75 TL’nin iş bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin iş bu davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Karar kesin olduğundan harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesi’nce yazılmasına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.06/06/2023

….
Başkan
…….
¸e-imza
…….
Üye
…….
¸e-imza
……..
Üye
…….
¸e-imza
……….
Katip
……….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 06/06/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!