Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1153 E. 2023/50 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1153
KARAR NO : 2023/50

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE :….
ÜYE :….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2022
NUMARASI : 2021/1159 Esas, 2022/365 Karar

DAVACILAR : ….
VEKİLİ : ….

DAVALI : ….
VEKİLİ : ….
DAVANIN KONUSU : Alacak

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların murisi ….’in hayatta iken balıkçılık yaptığını ve kendisine ait tekneler ile balık satın aldığı teknelerin mazotlarını davalıdan temin ettiğini, toplam 236.363 litre mazot karşılığında davalıya 1.019.278,04-TL borçlandığını, borcun 1.009.273-TL’sini ödediğini ve bakiye 10.005-TL’nin tahsil edilip bakiyesinin iadesi için davalıya …. Şubesi’ne ait …. nolu 100.000-TL bedelli çek verdiğini, ancak davalının aralarındaki anlaşmaya aykırı davrandığını ve çek tutarının 10.005-TL dışındaki kısmını davacıya iade etmek yerine çeki …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe koyduğunu, murisin icra baskısı altında 10.000-TL nakit ödediğini ve …. nolu 45.000-TL bedelli çeki, …. nolu 30.000-TL bedelli çeki ve …. nolu 45.000-TL bedelli çeki verdiğini, davalının bu üç çeki de tahsil ettiğini, çeklerin icra dosyası için verildiğinin kayıt altına da alındığını, murisin borcu olmamasına rağmen davalıya ödeme yapmak zorunda kaldığını ve bu durumun tarafların ticari defterleri incelendiğinde açığa çıkacağını beyanla, icra baskısı altında ödenen 120.000-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdadını, mümkün olmaması durumunda murisin borçlu olmadığı halde davalıya ödediği 120.000-TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tazminini dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, davacıların murisinden olan bakiye alacağın iddia edildiği gibi 10.000-TL değil, bu rakamın çok üzerinde 1.068,929-TL olduğunu, 1.009.273-TL tutarında ödeme yapıldığı iddiasının yazılı delille ispatı gerektiğini, ancak davacının bu yönde bir delil ibraz edemediğini, …. seri nolu …. tarihli 100.000-TL bedelli çekin alacağın hiç değilse bir kısmının tahsili amacıyla kabul edildiğini ve çekin ödenmemesi üzerine takibe girişildiğini, …. nolu 45.000-TL bedelli çekin, …. nolu 30.000-TL bedelli çekin ve ….nolu 45.000-TL bedelli çekin taraflar arasındaki protokol kapsamında davalıya verilip tahsil edildiğini ve takibe konu borcun kapatılmış olmasının takip dosyası dışındaki borcun da sona erdiği şeklinde değerlendirilemeyeceğini, fazla ödeme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın tarafları arasında cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkillerinin murisi tarafından dalıya ödeme yapıldığını, taraflar arasında alacak verecek ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu çekin iade edilmesi gerekirken davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak icraya konulduğunu, müvekkillerin icra baskısı ve tehdidi altında borçları olmamasına rağmen ödemede bulunduklarını, davalının sebepsiz zenginleştiğini, davalı tarafa aynı borcun iki kez ödenmiş olduğunu, mahkemece deliller toplanmadan eksik inceleme sonucu karar verildiğinden bahisle, haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davalıya ödenen toplam 120.000,00 TL’nin alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile miras payları oranında müvekkillere verilmesine, talepleri kabul görmez ise müvekkillerinin murisinin borçlu olmadığı halde davalıya ödemiş olduğu 120.000,00 TL’nin alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan alınarak miras payları oranında müvekkillere verilmesine kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece davacının davasının reddi kararının yerinde olduğunu, ancak kararın vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davanın istirdat ve sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, dolayısıyla vekalet ücretinin de ayrı ayrı nispi olarak verilmesi gerektiğinden bahisle mahkemece verilen kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, cebri icra tehdidi altında yapılan ödemenin İİK’nın 72. maddesine göre istirdadına, mümkün değil ise TBK’nın 78. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazmini talebine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıdan satın aldığı mazot bedellerine ilişkin bakiye 10.005-TL borcuna karşılık olarak, bakiyesi iade edilmek üzere davalıya …. Şubesi’ne ait …. nolu 100.000-TL bedelli çek verdiğini, davalının anlaşmaya aykırı olarak çeki ….İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe koyduğunu, murisin icra baskısı altında 10.000-TL nakit ve …. nolu 45.000-TL bedelli çek, …. nolu 30.000-TL bedelli çek ve …. nolu 45.000-TL bedelli çek ile ödeme yaptığını, murisin borcu olmamasına rağmen icra baskısı altında ödediği 120.000-TL’nin istirdadını, mümkün olmaması durumunda ise 120.000-TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tazminini talep ettiği anlaşılmıştır.
Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi …. Esas …. Karar sayılı benzer mahiyetteki ilamında “davalı vekilinin icra dosyasında belirlenen alacağını haricen tahsil ettiğini ve tahsil harcının davalı tarafından ödenmesi halinde takip dayanağı çekin borçluya iade edileceğini 27/06/2014 tarihinde bildirmiştir. Borçlu da tahsil harcını 02/07/2014 tarihinde yatırarak dava konusu çeki icra dosyasından teslim almıştır. Bu itibarla İİK’nun 72/7 maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi 02/07/2014 olup hak düşürücü sürenin son günü olan 02/07/2015 tarihinden önce 15/06/2014 tarihinde açıldığından İlk Derece Mahkemesi ile istinaf mahkemesinin davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı yönündeki kabulleri doğru olmamıştır. Kabule göre de İİK’nun 72/7 maddesinde belirtilen sürenin geçirilmiş olması halinde artık başka hiç bir sebeple bu bağlamda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre de tahsil edilen paranın talebi mümkün değildir. Mahkemece hem hak düşürücü süre nedeniyle red hem de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre red gerekçesi oluşturulması doğru olmamıştır” denilmiştir.
Dosya kapsamına göre; somut uyuşmazlıkta davacı, …. İcra Dairesi’nin ….Esas sayılı takip dosyasında murisin icra baskısı altında ödediği 120.000-TL’nin istirdadını, mümkün olmaması durumunda ise 120.000-TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tazminini talep etmiş, yerel mahkemece ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan istirdat istemi yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili icra dosyasında sunmuş 19/03/2021 tarihli dilekçesi ile belirlenen alacağını haricen tahsil ettiğini ve tahsil harcının davalı tarafından ödeneceğinin bildirdiği ancak tahsil harcının borçlu tarafından yatırılmadığı anlaşılmış olup, şu halde İİK’nun 72/7. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin haricen tahsil beyan tarihinden itibaren dahi dolmadan eldeki dava açılmış olup, yerel mahkemece istirdat davasının süresinde açıldığı kabul edilerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerektiği, kabule göre ise, istirdat davasının koşulları mevcut iken tahsil edilen paranın artık başka hiç bir sebeple talep edilemeceği halde hem hak düşürücü süre nedeniyle red hem de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre red gerekçesi oluşturulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, kararın kaldırılma nedenine göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına.
Davacı vekilinin İstinaf Başvurusunun KABULÜ İLE,
…. Mahkemesi’nin …. Esas, …. Karar ve 04/04/2022 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davacı tarafça yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
İstinafa başvuran davalı tarafça yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/01/2023

….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/01/2023
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!