Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1151 E. 2023/822 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1151
KARAR NO : 2023/822

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2022
NUMARASI : 2015/198 Esas, 2022/233 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : … …
VEKİLLERİ : …
DAVANIN KONUSU : Alacak

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 10/03/2008 tarihinde davalı banka ile 250.000-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzaladığını, 135.000-TL ipotek karşılığında 90.000-TL kredi kullandığını, bundan başka kredi talebinin olmadığını, şirketin kredi limitinden haberdar olan aynı zamanda müşteki şirket yetkilisi ….’yi ailece tanıyan ve oğlu ile ortaklığı bulunan …’in banka alışanı …’dan aldığı bilgi ile ve müvekkili firmanın haberi olmaksızın davalı bankadaki bakiye 160.000-TL’lik kredi limitini sahte belgeler ile 3.şahısların ipoteklerini de vererek 25/06/2008 tarihinde sahte imzalı talimat ile 115.000-TL, 05/09/2008 tarihli sahte imzalı talimatla 45.000-TL olmak üzere 160.000-TL’nin … tarafından tahsil edildiğini, müvekkiline hiçbir şekilde haber verilmediğni, müvekkili şirket yetkilisinin yapılan bu işlerden haberdar olması üzerine hesapların kat edileceği tehdidi ile oldu bittiye getirilerek müvekkili şirket yetkilisine 06/05/2009 tarihinde 2 adet belge imzalatıldığını, müvekkili şirketin ticari itbarının zedelenmemesi ve haciz işlemlerine maruz kalmamak için belgeleri imzaladığını, bu gelişmeler üzerine 22/06/2009 tarihinde davalı bankadan ihtarname ile belgelerin istendiğini, 31/007/2009 tarihinde ise Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı banka hukuki hiçbir neden yokken 07/08/2009 tarihinde hesabı kat ettiğini, haciz baskısına maruz kalmamak için ihtirazi kayıtla bankanın talep ettiği tüm bedellerin ödendiğini belirterek, şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 160.000-TL’nin ve yargılama aşamasında tespit edilerek müvekkili tarafından yapılmış tüm ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizleri ile birlikte davalı bankadan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sahte olduğu iddia edilen talimatlardaki imzalar ile imza sirkülerindeki imzaların birebir örtüştüğünü, kredilere ilişkin hesap ekstrelerinin davacıya gönderildiğini ve davacı tarafından hesap ekstrelerine itiraz edilmediğini, kredinin ödendiği …’in davacı şirket yetkilisinin oğlu ile ortak olduğu birlikte değerlendirildiğinde davacının kullandırılan kredilerden haberdar olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, daha önce kullandırılan kredi tutarlarında davacı firma yetkilisinin oğlunun ortağı olan ve ailece görüştükleri …’e ödenmesi ve talimatlarda yer alan imzalarda bir farklılık olmaması nedeniyle müvekkili banka personelinin şüpheleneceği bir durumun söz konusu olmadığını, 20/05/2009 tarihinde firma yetkilisi ….tarafından krediye mahsuben 15.000-TL ödendiğini, ödemeden sonra davacı firma yetkilisinin 06/05/2009 tarihli talebi ile ödemede kolaylık olması açısından 235.000-TL’lik kredinin 125.000-TL ve 110.000-TL olarak yapılandırılarak taksitlendirildiğini, bu nedenle davacının kullandırılan kredilerden haberdar olmamasının hayatın olağan akışında beklenemeyeceğini, uygulamada sadece kredi kullanan firmanın taşınmazları üzerine değil başkalarına ait taşınmazlara da ipotek tesisinin mümkün olduğunu, bunun yaygın olarak yapıldığını belirterek, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, bankanın gerekli özen ve dikkati göstermeyerek fax yolu ile teyit edilmeyen talimat gereği yüksek tutarlı ödemeler yaptığını, mahkemece aldırılan imza incelemelerinden sağlıklı bir sonuç alınamadığını ve kuvvetli de olsa ihtimale dayalı sonuca göre karar verilemeyeceğinden bahisle, mahkemece verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, bankacılık işlemimden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı banka ile 250.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzaladığını, kredinin 90.000 TL’sini kullandığını, bakiye kalan 160.000 TL kredinin sahte imzalı talimatla … tarafından tahsil edildiğini ileri sürerek, haciz baskısında kalmamak için ödediği kredi borcunun davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, yerel mahkemece ATK’dan alınan imza incelemesine ilişkin raporların dosya kapsamı ile uyumlu olmasına, kredilerin serbest bırakılmasına ilişkin yazılardaki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmasına, bankacı bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmasına, davacı tarafından uyuşmazlık konusu olmayan 90.000 TL kredinin faks yoluyla talimat verilerek kullanılmış olması da dikkate alındığında davalı banka tarafından faks ile ödeme talimatına göre işlem yapmasında bankacılık mevzuatına aykırı bir yön bulunmamasına, 115.000 TL ve 45.000 TL kredilere ilişkin hesap özetlerinin davacıya tebliğ edilmesine, davacının hesap özetlerine itirazda bulunmamasına, bu kredilere ilişkin komisyon, BSMW ve masrafların davacı hesabından tahsil edilmesine, bankacı bilirkişi raporuna göre davacının ödenmeyen 235.000 TL kredi borcu nedeniyle taksitlendirme yapmış olmasına ve geri ödeme planında davacının imzasının bulunmasına göre davacının 115.000 TL ve 45.000 TL kredilerin bilgisi ve rızası dışında kullandırıldığını ispat edememesi nedeniyle yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE.
2.Davacı taraftan alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/05/2023

… … …. …
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/05/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!