Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1024 E. 2022/1533 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1024
KARAR NO : 2022/1533

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2022
NUMARASI : 2021/539Esas, 2022/369 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiğini, ancak davacının takip alacaklısını tanımadığını, takibe konu kambiyo senedinin davacı ile dava dışı …. arasındaki ticari ilişki kapsamında ve bu kişi emrine düzenlendiğini, 28.01.2020 tarihinde protesto edilmesinden sonra da bu kişiye parça parça olmak üzere toplam 86.000-TL ödeme yapıldığını, senedin ….’e 86.000-TL ödendikten sonra davalıya devredildiğini, buna göre ….r’e ödenen 86.000-TL mahsup edilerek takibe girişilebileceğini beyanla, 86.000-TL’lik kısım yönünden takibin durdurulmasını ve yine bu miktar yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespitini, ayrıca davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davadan önce zorunlu arabulucuya müracaat edilmediğini ve bu yöne ilişkin dava şartı sebebiyle davanın reddi gerektiğini, senedin meşru hamili konumundaki davalının keşideci ve lehtar arasındaki şahsi münasebeti ve keşideci tarafından lehtara yapılmış bir ödeme olup olmadığını bilemediğini, senedi iktisabında iyi niyetli olduğunu, senedin keşide tarihi olan 18.09.2019 tarihinden önceki toplam tutarı 50.000-TL olan iki ödemenin 23.08.2019 tarihinde gerçekleştiğini ve ortada senet yok iken onun için ödeme yapıldığının ileri sürülemeyeceğini, diğer ödemelere ilişkin dekontlarda ise takibe konu senet için yapıldığını ispata yarar hiçbir kayıt bulunmadığını, ayrıca ödemelerin davacı tarafından değil, oğlu tarafından yapıldığını beyanla, davanın reddini ve davacının tazminata mahkum edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin senede karşılık olarak … tarafından …’e ödeme yaptığını, yapılan ödemelerin … adına yapıldığı yönünde dosyaya tanık listesi sunduklarını, ancak mahkemenin tanıklarının dahi dinlemediğini, davalının senedi ….den devraldığını, davalının asıl borçlusu olan ….’i borca konu etmediğini belirterek, kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin davadır.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, Samsun İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen senedi ticari ilişki kapsamında dava dışı ….’e verdiğini ve dava dışı kişiye 86.000 TL ödeme yaptığını ileri sürerek icra takibi nedeniyle davalıya 86.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep etmiştir.
Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, ödemelerin takip konusu senede yönelik olarak yapıldığının ispat edilememesine, TTK 687. maddesine göre davalının senedi iktisap ederken dava dışı kişiye ödeme yapıldığını bilerek davacı zararına hareket ettiğinin ispat edilememiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin İstinaf Başvurusunun Esastan REDDİNE,
2.İstinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi..09/12/2022


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/12/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!