Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/970 E. 2022/346 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/970
KARAR NO : 2022/346

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
iS T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2018
NUMARASI : 2017/884 Esas-2018/765 Karar

DAVACI : ..
DAVALI : ..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili … mısır tarlasında … günü çalışmakta iken dava dışı… sevk ve idaresindeki traktörün müvekkili … slaj makinesine mısır saplarını attığı sırada ileri doğru hareket ettiğini ve müvekkilinin bacağının traktörün dişlilerine sıkışarak bacağının kesilmesi ile neticelenen kazanın meydana geldiğini, sürücü .. sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalandığını, kaza sonucu bacağı kesilerek ağır yaralanan müvekkilinin maluliyetinin oluştuğu gibi kazanın meydana gelişinde müvekkiline atfının mümkün kusuru bulunmadığı, davalı şirkete poliçe gereği ödenmesi gereken teminatın ödenmesi için davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, davalı şirketçe taraflarına ödeme yapılmadığı, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nın 107/1. Maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı .. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan …. plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde … başlangıç, …. bitiş tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, dava konusu olayın karayolu dışında meydana geldiğinden davacı tarafın iş bu dava kapsamındaki taleplerinin müvekkil şirket tarafından tanzim edilen poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, bu hususun … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tanzim edilen … nolu iddianame ve ifade tutanaklarında açık bir şekilde tespit edildiğini, dava konusu olayın trafik kazası niteliğinde olmadığı, dolayısıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin kapsamı dışında kaldığı, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun Adli Tıp Kurumu tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, müvekkil şirkete tam ve eksiksiz başvuru yapılmadığından bahisle iş bu davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, yasanın açık düzenlemelerinin bunu gerektirdiğini, dava konusu taleplerin müvekkil şirket tarafından tanzim edilen poliçenin teminatı kapsamında olmadığından davanın esastan reddine, taleplerinin kabul edilmemesi halinde sigorta kuruluşuna başvuru şartının davacı tarafça usulüne uygun bir şekilde yerine getirilmemiş olması nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hüküm kurmaya elverişsiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur.
Somut olayda; davacı tarlada iken dava dışı .. sevk ve idaresindeki traktörün slaj makinesine mısır saplarını attığı sırada hareket etmesi nedeniyle bacağının traktörün dişlilerine sıkışması sonucu kazanın meydana geldiğini ileri sürerek maluliyet nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere; Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. Davaya konu kazanın meydana geldiği yerin (tarlanın) karayolu ile bağlantısı bulunmaktadır.
Bu durumda, yerel mahkemece kazanın meydana geldiği yerin karayolu kabul edilerek taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin İstinaf Başvurusunun KABULÜ ile;
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli ve … Esas- … Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davacı tarafça yatırılan …TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/03/2022

Başkan…. Üye…. Üye…. Katip….

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 08/03/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!