Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/917 E. 2021/1270 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : .
KARAR NO : .

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2021
NUMARASI : .

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …- .
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacının … firmasından 10mg, 5mg ve 250mg’lık kanser ilacı satın aldığını ve ürünlerin davacıya gönderilmek üzere 04.06.2018 tarihli sevk irsaliyesi ve üzerinde “soğuk zincir ürünüdür, 2-8 derece arasında saklanmalıdır, 48 saat içinde ulaştırılmalıdır” etiketli özel ambalaj ile davalının acentesine teslim edildiğini, ancak kargonun 48 saatlik süreden çok sonra 12.06.2018 tarihinde davacıya teslim edilebildiğini, durumun …. firmasınca öğrenilmesinin akabinde davacıya ürünlerin kullanılamaz olduğununun ve satışının yapılamayacağının bildirildiğini ve ürünlerin bu şekilde zayi olduğunu, 04.06.2018 tarih ve …. numaralı fatura bedeli 19.252,79-TL’nin ise …. firmasına ödenmek zorunda kalındığını ve davacının bu suretle zarara uğradığını, zararın giderilmesi konusunun görüşüldüğü zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını beyanla, 19.252,79-TL’nin 12.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davacının zarar iddiasının muhatabının …firması olması gerektiğini ve bu sebeple davalıya husumet tevcih edilemeyeceğini, davalının taşımadan kaynaklı tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, taşıma konusu eşyanın 11.06.2018 tarihinde davalının Sanbir Şubesi’nden Atakum Şubesi’ne doğru yola çıktığını ve 13.06.2018 tarihinde davacıya ihtirazı kayıtsız teslim edildiğini, soğuk zinciri ile taşınması gerekli ilaç ve benzeri ürünlerin kargo yolu ile taşınamayacağını ve taşımanın konusunun ilaç olduğunun davalıya bildirilmediğini, ibraz olunan fatura ile kargo içeriğinin aynı olduğu konusundaki ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, zararın taşıma sırasında meydana geldiğinin kabul edilmesi durumunda dahi sebebinin araştırılması gerektiğini zira zararın kargo içeriği ilaçların doğal niteliğinden meydan geldiğini, TTK’nın 878/1-d maddesine göre davalının sorumluluğunun bulunmadığını, bütün bunların dışında sorumluluğunun TTK’nın 882.maddesindeki miktarlar ile sınırlı olduğunu, yoksa davalının kastının veya pervasız davranışının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece tam tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle verilen tam kabul kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı kargo şirketine taşınmak üzere verilen kargo gönderisinin zamanında teslim edilmediğinden soğuk zincirle taşınması gereken tıbbi ürünlerin zayi olduğu iddiasına dayalı olarak zararın tazminini talep etmiş, davalı taşımanın süresi içinde yapıldığını, özel taşıma yada koruma yükümlülüğünün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkemece, davaya konu …. fatura numaralı kargonun, üzerinde “soğuk zincir ürünüdür, 2-8 derece arasında saklanmalıdır, 48 saat içinde ulaştırılmalıdır” etiketli özel ambalajı ile davalıya teslim edildiği, ancak davalının TTK’nın 873.maddesine aykırı olarak kargoyu süresinden çok sonra teslim ettiği ve bu suretle kargo içeriğinin zayi olmasına sebep olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taşıma nedeni ile meydana gelen zıya, hasar ve gecikme sonucu oluşan zararın tazmininden sözedilebilmesi için öncelikle taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesi, sorumluluğun doğması halinde ise tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
TTK’nın 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasında genel sebepler ve özel sebepler ayrımı yapılmış olup taşıyıcı ancak TTK’nın 875/3, 876 ve 878. maddesinde gösterilen hallerin mevcudiyetini ispat etmek suretiyle mesuliyetten kurtulabilir.
Eşyanın taşıma süresini taraflar aralarında kararlaştırabilirler. TTK’nın 873. maddesi uyarınca taraflar arasında taşıma süresinin kararlaştırılmış olması halinde taşıyıcı bu süre içerisinde, her hangi bir sürenin belirlenmemiş olması durumunda ise şartlar dikkate alındığında özenli bir taşıyıcıya tanınabilecek makul süre içerisinde teslim etmekle yükümlüdür.
Taşıyıcının eşyanın geç tesliminden sorumlu tutulması halinde tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırları belirlenmelidir. Taşıyıcının sorumluluğu TTK 882. maddesinin 3. fıkrası uyarınca taşıma ücretinin üç katı tutar ile sınırlıdır.
Ancak TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcı veya TTK’nın 879. maddede belirtilen kişiler zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiklerinin ispat edilmesi halinde sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaklardır.
Yapılan açıklamalar kapsamında, 6102 Sayılı TTKnun 875. maddesi gereğince taşıyıcı eşyanın kararlaştırılan sürede, böyle bir sürenin kararlaştırılmamış olması halinde makul süre içerisinde teslimi ile sorumludur.
Somut olayda, taraflar arasında taşıma tarihi itibariyle yapılmış geçerli bir yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacının davalıya teslim edilen kolinin üzerinde soğuk zincir ile maksimum 48 saatlik sürede teslim edilmesi gerektiğinin yazılı olduğu iddiasının da değerlendirilmesi gerekmektedir. Gerçekten de şayet davalı taraf, 48 saat içinde gönderiyi alıcısına teslim etmeyi taahhüt etmiş ise artık bu taahhüdüne aykırılıktan sorumlu olacaktır. Ancak, davacı tarafça bu iddiasını ispat edecek nitelikte bir delil sunulmamıştır. Öncelikle, davaya konu taşımanın taahhütlü olarak gerçekleştirildiğine ilişkin bir bilgi dosya kapsamında bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde delil olarak dayanılan, fatura, sevk irsaliyesi ve uyarı etiketi ile de söz konusu iddianın ispat edildiği sonucuna varılamaz. Davacı tarafça sunulan herhangi bir imza ve kabul beyanı da içermeyen uyarı etiketinin, gönderi ya da tesellüm fişi üzerinde bulduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle davaya konu SN 265103 fatura numaralı kargonun, üzerinde “soğuk zincir ürünüdür, 2-8 derece arasında saklanmalıdır, 48 saat içinde ulaştırılmalıdır” etiketli özel ambalajı ile davalıya teslim edildiği ispatlanamamıştır.
Bu itibarla, davacının taşımaya konu emtianın belirli sıcaklık koşulları arasında sevk edilmesi gereken soğuk zincire tabi emtia olduğu hususunda davalı taşıyıcıya herhangi bir bildiriminin yada ihtarının olmadığı gibi davalının soğuk zincir taşıma taahhüdü de bulunmamaktadır. Bunun yanısıra taşımaya konu ürünün alıcısına teslime sunulduğu tarih itibari ile bozulduğuna dair bir delil tespiti de dosya kapsamında yer almamaktadır.
Davaya konu gönderinin 06.06.2018 tarihinde davalıya teslim edildiği, davalı tarafından da 12.06.2018 tarihinde alıcıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere davalı tarafa teslim edilen kargo, davalı tarafça makul süre içerisinde alıcısına ulaştırılmış olup, bu haliyle bir geç teslimden söz edilemez.
Bu durumda mahkemece, davalının dava konusu gönderiyi 48 saat içinde alıcısına ulaştırmayı taahhüt ettiğinin ya da koli üzerinde soğuk zincir ile maksimum 48 saat içerisinde alıcısına teslim edilmesine ilişkin uyarı bulunduğunun veya TTK’nın 878/4. maddesi kapsamında davalı taşıyıcının, özel koruma yükümlülüğü altında olduğunun ispat edilemediği, davalının makul süre içinde dava konusu gönderiyi alıcısına teslim ettiği, dolayısıyla somut olayda geç teslimden söz edilemeyeceği, bunun dışında davalının geç teslimden başka taşıma sırasında taşınan eşyayı zarara uğrattığının da iddia ve ispat edilemediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile;
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …. Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA,
a)Davanın REDDİNE,
b)(İlk Derece Harcı)
Davacıdan alınması gerekli 59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan 328,79 TL’nin mahsubu ile bakiye 269,49‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.
c)(İlk Derece Vekalet Ücreti)
Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
d)(İlk Derece Yargılama Gideri)
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafından yapılan 8,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
e)Yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine.
2.Kanun yolu yargılaması nedeniyle;
a)İstinaf Harcı:
İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 328,80 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine.
Davalı tarafından Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 03/06/2021 tarih, ….Muhaberat nolu, 40.000,00 TL bedelli teminat mektubunun
Dairemiz kararı kesin olduğu takdirde talep halinde; Dairemiz kararı kesin olmadığı takdirde ise kararın kesinleşmesiyle birlikte talep halinde başvurana iadesine.
b)İstinaf Yargılama Gideri:
İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına.
c)İstinaf Avukatlık Ücreti: AAÜT uyarınca, Dairemizce dosya üzerinden karar verildiğinden, bu konuda ücret takdirine yer olmadığına.
3.İş bu kararın, İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19/10/2021


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 19/10/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!