Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/735 E. 2022/108 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/735
KARAR NO : 2022/108

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….
NUMARASI : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ :….

DAVALI : ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı ….firmasına ait 917 koli mutfak eşyasının İstanbul’dan Azerbaycan’a taşımasının …. numaralı poliçe tahtında sigortalandığını, yükün esaslı miktarının 14/01/2014 tarihinde davalıya ait ….plakalı kamyona ve az bir kısmının ise …. plakalı römorka yüklendiğini, taşıtın 15/01/2014 tarihinde 15:30 sıralarında gümrükten ayrıldığını, 18:30 sıralarında uyarıldığını, yangın kontrolü yapıldığını, yola çıkmak üzereyken otoban polisi uyarısı ile yangının fark edildiğini, yangına müdahale edilemediğini, kasanın yüksekliğinin en teşkil ettiğini, kasada yer alan yükün zarar gördüğünü ve zayi olduğunu. Bağımsız ekspertiz incelemesi neticesinde …. hasar zararının hesaplandığını ve müvekkili tarafından 18/02/2014 tarihinde ödendiğini, kusursuz sorumlu davalıya karşı %10 bedel farkı düşülerek takip başlatıldığını. İtfaiye raporuna göre ambalajların yangın, emtianın esasen ıslanmak suretiyle hasar gördüğünü, CMR m 17/1 ve TTK m.875 gereği davalının zarardan sorumlu olduğunu. Sürücünün ilk uyarılarda sadece aracın yürüyen aksamını kontrol etmesinin eksiklik olduğunu, yükü kontrol etmiş olsa idi zararı önleyebileceğini belirterek …. alacağın tahsili için Trabzon 4.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine duran takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın 15/01/2014 tarihinde meydana geldiğini, davanın 15/09/2015 tarihinde ikame edildiğini, CMR m.32 gereği zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu ve sürenin dolduğunu davanın zamanaşımı süresi dolduğu için reddi gerektiğini. Olayın gerçekleşmesinde müvekkilinin ve şoförün kusurunun bulunmadığını, sönmemiş izmarit veya ateş kaynaklı yangın çıktığını, TTK m.876 ve CMR m.17/2 gereği müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, davacının taraf sıfatını ıspatlaması gerektiğini, faizin yıllık %5 olması ve bildirimden itibaren başlatılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar ile; Davacı sigorta şirketi taşıma sırasında hasarlanan eşyanın bedelini sigorta ettiren 3.kişiye ödemiş, TTK 1472.maddesi halefiyet ilkesi gereği davalı taşımacılık şirketine rücu davası açmıştır. Davalı şirketin yurt dışına ihraç edilen emtiaları karayolu ile uluslararası nakliyesini üstlendiği, eşyaları taşımasının CMR şartlarına tabi olduğu, CMR 32.maddesinde sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zaman aşımı süresinin bir yıl olarak kabul edildiği, olayda takip tarihi dikkate alındığında, davanın süresi içinde açıldığı görülmektedir. CMR 17/1.maddesi gereğince taşımacı yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamemen kaybından doğacak zarardan sorumlu olduğu ve CMR kanvansiyonunun 3.maddesi gereğince yapılması gereken işin hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselere görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden, sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacağı madde hükmünden de anlaşılacağı üzere davalı şirket her ne kadar yangına 3.kişinin attığı izmaritin meydana getirdiğini, sürücünün taşıma sırasında herhangi bir kusurunun olmadığını, CMR 17/2.maddesi gereğince zararın taşımacının önlenmesini olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise taşımacı sorumlu tutulamaz maddesi gereği dava konusu emtiaların hasarlanmasından dolayı sorumluluğunun bulunmadığını iddia etmiş ise de, bilirkişiler Makine Yüksek Mühendisi …., Sigorta Hukuku Uzmanı …. ve Lojistik Hukuk Öğretim Üyesi …. alınan rapora göre sürücünün ihmalinden dolayı kusurlu olduğu, taşıyıcının CMR 3 ve 17/2 maddesi gereğince zarardan sorumlu olacağı gerektiği ve bilirkişilerce hesaplanan emtia zararının …. olduğu, bilirkişilerce düzenlenen raporun karara esas alınabileceğine karar verilmiş ve icra dosyası incelendiğinde ödeme tarihinin 18/02/2014 olduğu, takip tarihinin ise 21/08/2014 tarihi olduğu görülmüş, ödeme tarihinden itibaren %9 yasal faiz ile birlikte re’sen yapılan hesaplamaya göre ….yasal faize karar verilmiş, ayrıca hesaplanan zararın kusur ve tazminat incelemesine gerektirdiğinden tazminat miktarının likit olmadığından icra inkar talebinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından araçta çıkan yangının üst geçitten atılan sönmemiş bir sigaradan kaynaklandığı, hasarın oluşunda davalı şirketin ve şoförünün hiçbir kusurunun bulunmadığı, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarının önleneyemeceği sebeplerden meydana gelen zarardan taşıyıcının sorumlu olmayacağını, taşıyıcının hasarı önlemesine imkan olmadığını, bu nedenle de zarardan sorumlu olmadıklarını, taşıyıcının zarardan sorumluluğunun sınırlı olduğunu, kendilerine ihtar gelmediğini, hasar miktarının yüksek olduğunu iddia ederek istinaf talebinde bulunduğu,
İstinaf talebinde bulunan davacı taraf ise istinaf dilekçesinde, mahkemece davalarında reddedilen kısım olmadığı halde davalı lehine vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, icra inkar tazminatının da haksız yere reddedilmesinden dolayı istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dairemizce bozmadan önce;
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm delillerin değerlendirildiği, bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının külli halefi olduğu, taşıtan şirket ile davalı taşıyıcı arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu, taşımanın uluslararası nitelikte bulunduğu bu nedenle CMR hükümlerinin uygulanması gerektiğini, CMR m. 17 gereğince taşıyıcının yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar kaybından doğacak hasardan sorumlu olduğu, böylece taşıyıcının kusursuz olduğunu ispatlaması gerektiği, dosya içerisinde mevcut deliller değerlendirildiğinde davalı taşıyıcının kusursuzluğunu ispatlayamadığı, önlenmesine olanak bulunmayan durumların meydana gelmesi sonucu yangın çıktığını da ispatlayamadığı, polis ifade tutanağı, ve sürücünün yazılı beyanı göz önüne alındığında araçtaki yangını ilk başta göremediğini beyan ettiği, bu durumda taşıyıcının davranışlarından sorumlu olduğu, çalışanının çıkan yangın sonucu taşınan eşyanın hasarlı hale gelmesinde kusurlu olduğu, araç şoförünün kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermediği anlaşıldığından, meydana gelen zarardan dolayı davalının sorumlu olduğu, taşınan eşyanın fatura ve gümrük beyannamesine göre toplam 9312,31 kğ ağırlığında olduğu, CMR 23/3 m. gereğince taşıyanın sorumluluğunun kğ başına 8,33 SDR ile sınırlı olduğu, bunun da uğranılan toplam zararı aştığı, davacının takip tarihinde %9 yasal faiz talep ettiği, taşınan miktara ilişkin gümrük beyannamesi göz önüne alındığında hasar miktarının doğru olduğu, ve sovtaj bedelinin de talep edilen miktardan düşüldüğü anlaşıldığından davalının istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, bu nedenle istinaf taleplerinin reddi gerektiği, davacının istinaf talepleri açısından ise mahkeme hükmü asıl alacak ve icra takip tarihi göz önüne alındığında reddedilen bir miktar olmadığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği anlaşıldığından davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının çıkarılması gerektiği, icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin kısma yönelik ise alacağın likit olmadığı ve yargılama sonucu zarar miktarının belirlendiği anlaşıldığından kararın bu açıdan yerinde olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne dair verilen 2019/571 E-2019/853 K sayılı karar,
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2019/3646 Esas-2021/2778 Karar sayılı ilamında belirtilen “1-Dava, yurt dışı taşıma esnasında malın hasara uğraması nedeniyle hasar bedelinin davacı sigortacı tarafından ödenmesi akabinde rücu amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna istinaden karar verilmiş, davalı tarafın itirazlarını karşılar ek rapor alınmamıştır.
Somut olaya uygulanacak olan CMR konvansiyonunun 17/1 maddesinde taşıyan, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu ise de aynı maddenin ikinci fıkrasında kayıp, hasar veya gecikmenin yüke has bir kusurdan yahut da taşıyanın önlemesine olanak bulunmayan bir durumdan meydana gelmesi halinde taşıyanın sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. Dosya kapsamında mahkemece delil olarak dayanılan bilirkişi raporunda “…sürücünün baştan uyarıları dikkate alarak yükü ve taşıtını kontrol etmesi gerekirken, sadece tekerleklerini ve yürüyen aksamını kontrol ettiği, bu nedenle gerekli taşıyıcı özeninin sürücü tarafından gösterilmediği…” kabul edilmiştir. Ancak, davalının sürücüsünün dosya içerisinde 1 adet kendi el yazısı ile yazdığı 1 adet de karakolda verdiği 2 adet ifadesi mevcut olup, her iki ifadede de yoldaki diğer araçların selektör yapması üzerine durduğu ve yeniden hareket etmeden önce yangını farkettiği ve itfaiyeye haber verdiği şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu beyanların dışında da olayın oluş şekli konusunda 15.01.2014 tarihli Yangın Raporu bulunmakta olup, buna göre yangının aracın üst kısmına atılan sönmemiş izmaritten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bilirkişilerce sürücünün baştan uyarılması üzerine yükü ve taşıtı yeteri kadar kontrol etmediği gerekçesiyle kusurlu bulunmuş ise de davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları üzerinde durulup gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınarak taşıyıcının aracın üst kısmında bulunan dumanı farketmesinin kendisinden beklenip beklenmeyeceği, fark etmiş olsaydı bile yangının yayılma hızı itibariyle CMR 17/2 maddesinde gösterildiği üzere meydana gelen sonuçtan ne şekilde kaçınabileceği, olayın bu oluş şekline göre yükün hasarlanmasını önleyip önleyemeyeceği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabule göre de, gerekçede asıl alacağın …. olarak gösterilmesine rağmen hükümde …. olarak gösterilmesi doğru olmadığı gibi davacı icra takibinde …. işlemiş faiz talep edip mahkemece de işlemiş faiz miktarı hesaplanmış ise de hükümde hesaplama sonucunun yazılması gerekirken işlemiş faize esas tarih aralığının gösterilmesi ile yetinilmesi dahi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçeyle bozulmuş olup,
Dairemizce bozma ilamına uyulduğu, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu alınması talep edildiği, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesince 14/11/2021 tarihinde talimat doğrultusunda bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi raporunun denetime açık, hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporu incelendiğinde davalının çalışanı olan sürücünün olayda bir kusurunun bulunmadığı yönünde rapor verildiği görülmüştür.
Dosyanın tetkikinde davacının dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminatın rücu için davalı hakkında Trabzon İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosya ile hakkında icra takibi yaptığı, davalının takibe itirazı üzerine davacının süresinde itirazın iptali, takibin devamı konusunda dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, bu kararın İstinaf edilmesi üzerine, davalının İstinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verildiği ve Dairemizce verilen kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 14/03/2019 tarih, 2019/2142 Karar sayılı ilamı ile Dairemiz kararının bozulduğu ve bunun üzerine Dairemizce bozma kararına uyulduğu, Dairemizce verilen kararın taraflarca tekrar Yargıtaya taşınması üzerine, Yargıtay 11.HD’nin 23/03/2021 tarih ve 2021/2778 Karar sayılı ilamı ile kusur yönünden rapor alınması gerekçesiyle kararımızın bozulduğu, Yargıtay bozma ilamına uyularak konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak olayda sürücünün kusurunun bulunup bulunmadığı yönünde rapor istenmiş, talimatla alınan rapor sonucunda davalının sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığı yönünde rapor verilmesi karşısında davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan …. TL peşin harcın mahsubu ile bakiye …TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.
Davalı tarafından yatırılan toplam … istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine.
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜTT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan …. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafından İlk Derece Mahkemesi ile İstinaf ve Yargıtay Kanun Yolu başvurusunda posta-tebligat gideri olmak üzere yapılan toplam 71,3‬0 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-Yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine.
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2022

….
Başkan
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Üye
….
¸e-imza
….
Katip
….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 26/01/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!