Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/707 E. 2021/1343 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …(…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2020
NUMARASI :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … Da: İlkadım/ SAMSUN

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının davalı bankadan 25/05/2015 ve 15/07/2015 tarihli GKS’lere dayalı… nolu krediyi kullandığını, erken ödeme talebinde bulunduğunu, 5.219.372,37 Euro kredi bakiyesi ve 163.971,15Euro masraf ve komisyon tahsil edildiğini, bankayı haksız masraf ve komisyon iadesinin talebi için temerrüde düşürdüğünü, bankanın talebi GKS’nin 3.10.1 ve 3.8.1 maddeleri gereğince reddettiğini, GKS hükümlerinin Genel İşlem Şartı niteliğinde olduğunu ve yazılmamış sayıldığını belirterek, şimdilik 15.000,00TL nin tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, kısmi dava açılmasında hukuki yarar olmadığını, komisyon ve masraf tahsilatının davacının bilgisi dahilinde ve itirazı kayıt olmaksızın tahsil edildiğini, GKS’nin 3.10 ve 3.8 başlıklı maddelerine ve TCMB’ye bildirilen faiz, masraf ve komisyon listesine uygun olduğunu, GKS’nin 11.1 maddesine göre bankanın tahsilat yapmakta yetkili olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davalı tarafından tahsil edilen erken ödeme komisyon bedelinin fahiş olduğunu, maddi tazminat talebine ilişkin davanın tamamının reddine karar verilmesi nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilerek verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davalı banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyon bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda, tacir olan taraflar arasında imzalanan 27.05.2015 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca davacıya 5.528.680,00 Euro tutarlı kredi kullandırılmış, söz konusu kredi 03.08.2017 tarihinde vadesinden önce ödenmek suretiyle kapatılmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 96. Maddesinde “Sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir. Ancak, kanun veya sözleşme ya da adet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca kural olarak borcun erken ifasına engel bir durum bulunmamakla birlikte borcun erken ifası nedeniyle aksi sözleşme, kanun veya adet gereği olmadıkça indirim talep edilemeyecektir. TBK’nun 20-25. maddelerinde de genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup sözleşmelerde; taraflardan birinin üstün veya avantajlı konumunu kullanarak, karşı tarafa dayattığı, karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve iyi niyet kurallarına aykırı olan bölümlerin genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dava konusu kredi sözleşmesinin 3.8.1. maddesinde “Müşterinin, bakiye borcu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesi bankanın kabulüne bağlıdır. Bankanın kabulü olmaksızın yapılan ödeme vadesinde tahsil edilir. Müşteri, bankanın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil Bankandan herhangi bir talepte bulunamaz. Erken ödemede bulunmak isteyen müşteri, 7 iş günü önce bankaya yazılı olarak başvurur. Banka erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirir ve maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edebilir.” denilmek suretiyle erken ödemeye dair düzenlemelere yer verilmiştir. Bankaların gelir kaynaklarından birisi de müşterilerine sunduğu krediler nedeniyle elde ettiği faizlerdir. Kredinin erken ödenmesi halinde bankanın faiz gelirlerinden mahrum olacağı, erken ifanın bankanın mali tablolarını olumsuz etkileyeceği de tartışmasızdır. Bunun yanında ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığından esasında erken ifa hali kredi borçlusunun lehine bir durumdur. Zira borçlu ödemek zorunda olduğu faizden kurtulacak veya daha düşük faizli veya daha uygun vadeli krediyle borcunu yeniden yapılandırabilecektir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.8.1. maddesi, erken ifa halinde her iki tarafın menfaatlerini korumaya yönelik bir düzenleme olduğundan bu haliyle genel işlem şartı olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Davaya konu sözleşmenin anılan hükmü uyarınca davalı bankanın erken ödeme nedeniyle bir miktar komisyon talep edebileceği belirtilmiş ise de bu komisyonun hangi oranlarda alınacağı veya hesap şekline dair bir düzenlemeye sözleşmede yer verilmemiştir. Davalının alınan ücretlerin sözleşme ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunması karşısında yerel mahkemece, diğer bankalardan benzer türdeki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde aldıkları erken ödeme komisyonu oranları sorulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda alınan erken kapama masraf ve komisyonunun emsal diğer banka uygulamalarına göre fahiş olmadığı belirtilmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, taraflar arasındaki sözleşmede erken ifaya ilişkin düzenlemenin her iki tarafın menfaatlerini korumaya yönelik bir düzenleme olduğundan genel işlem şartı olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmamasına, davalı tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun emsal banka uygulamaları ile orantılı olmasına, davanın istirdat davası niteliğinde olması nedeniyle davalı yararına AAÜT 13/1 maddesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun esastan REDDİNE.
2.Alınması gerekli istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğü’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01/11/2021


Başkan

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Üye

¸e-imza

Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 01/11/2021
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!