Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1870 E. 2022/776 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1870
KARAR NO : 2022/776

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2021
NUMARASI : 2016/997 Esas-2021/499 Karar

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALILAR :….
VEKİLİ : ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketinin yüklenici ve … şirketinin alt yüklenici olduğu bir iş ilişkisinde, alt yüklenici tarafından işin yapımına devam edilmesi için davacı ile alt yüklenici arasında 09.05.2016 tarihli bir protokol düzenlendiğini ve alt yüklenici tarafından protokol tarihinden sonra yapılacak işlerin teminatı olarak alt yüklenici emrine bir senet keşide edildiğini, …keşide ve …vade tarihli 250.000-TL bedelli bu senedin 09.05.2016 tarihinden sonra yapılacak işlerin karşılığı bedelin teminatı olarak verildiği ve işler tamamlanıp bedel yükleniciden tahsil edildiğinde veya işler alt yüklenici tarafından yapılmaz ise konusuz kalacağı, işler tamamlanıp bedel yüklenici tarafından ödenmez ise takibe konulacağı hususlarının anılan protokolde açıkça belirtildiğini, ancak alt yüklenicinin protokolden sonra hiçbir çalışma yapmadığını, üstüne üstlük senedi 09.05.2016 tarihinden önce yapılan imalatlarla ilgili borçlu olduğu davalı …şirketine ciro ettiğini, davacı ile alt yüklenici arasındaki ilişkinin davalı … şirketi yetkililerine aktarıldığını ancak davalı … şirketinin buna rağmen senedi tahsil için bankaya verdiğini ve akabinde davacıya protesto çekildiğini beyanla, anılan senet sebebiyle davalılara borçlu olunmadığının tespitini ve senedin iptalini, senede istinaden takip başlatılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: iptali talep olunan senedin, müvekkili davalıya, davalı … şirketinin borcuna karşılık olarak verildiğini ve davalının davacı ile davalı …. şirketi arasındaki şahsi ilişkiyi bilemediğini, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, senedin teminat olarak verildiği belirtilmiş ise de bu yöndeki iddianın senet metninden anlaşılamadığını ve iyiniyetli davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini beyanla, davanın reddini ve davacının tazminata mahkum edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketi ile…. şirketinin davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dosyadaki açık maddi delillerin ve açık kanun hükümlerinin görmezden gelindiğini, davalı tarafın talep etmediği hususlarda dayanaksız bir şekilde hüküm kurulduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı takip nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı keşideci tarafından davalı … aleyhine açılan davanın hukuksal dayanağını, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 778/1-a maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı kanunun 687/1. maddesi hükmü oluşturmaktadır.
Bedelsizlik bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmaması (doğmaması, hükümsüz olması, sona ermesi) dır. Bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse, ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz-karşılıksız demektir.Bu durum diğer imzaların geçerliliğini etkilemez.
Bedelsizlik iddiası, 6102 sayılı TTK’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğruya defi”, kişisel defidir. Burada, kambiyo senedinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere (temel borç ilişkisine) dayanılmaktadır. Bedelsizlik, bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karsı ileri sürülebilir (6102 sayılı TTK, m. 687, 659.I, 825, I). Çünkü, keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla (6102 sayılı TTK, m. 659.II, 687, 825/II) hamile karşı da bedelsizlik def’ ini ileri sürebilir.
Kambiyo taahhüdünde bulunulmasına neden olan ve temel ilişkideki asli para edimini teşkil eden “temel alacak”, o kambiyo taahhüdünün hukuki sebebini oluşturur. Ancak, kambiyo taahhüdünün geçerliliği sebebe bağlı olmayıp, bu senetler maddi anlamda soyut senetlerdir. Borçlu keşideci senedin iadesini lehtardan, ya da senet ciro görmüşse kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olan hamilden talep edebilir (TTK. m. 686.II). Kaldı ki, senedin iadesini isteyen borçlu, her şeyden önce 687, 825.II. maddeleri gereğince hamilin bilerek borçlu zararına hareket ettiğini ispat yükü altındadır.
Dava konusu bononun davalı ….ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davalı ….’nin bononun bedelsizliğini bildiğinin ve davacı keşidecinin zararına hareket ettiğinin usulüne uygun delillerle kanıtlanması gerekir. Davacı, davalının kötüniyetini kanıtlamadıkça, bedelsizlik iddiası ile davalı …. Şti.’ne karşı talepte bulunamaz.
Somut uyuşmazlıkta. davalı …Şti. tarafından 290.000,00-TL miktarlı bono için davacı hakkında icra takibinde bulunulduğu, takibin kesinleştiği, davalı şirketlerin yetkili temsilcileri hakkında “dolandırıcılık” suçundan şikayet üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, maddi olgunun belirlenmesi yönünden kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı, davalı hamil …. Şti.’nin dava konusu senedi, davacının borçlu olmadığını bile bile devraldığı yolunda “ikrar” niteliğinde bir beyan veya delil olmadığı, davalı hamilin defterlerinde takip dayanağı bononun kayıtlı olup olmasının sonuca etkili olmadığı, davalı …. Şti. yetkili hamil olup, senedi ciro yoluyla devralırken bilerek borçlunun zararına hareket ettiği iddiası davacı tarafça ispat edilemediğinden ve bu nedenle davacının şahsi def’i niteliğindeki bedelsizlik iddiasını iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği, davacı vekilinin istinaf sebeplerin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nun 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan REDDİNE.
2.Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin başvuru yapan davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Harç tahsil müzekkeresinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından yazılmasına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/05/2022

Başkan… Üye…. Üye… Katip….

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/05/2022
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!