Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1767 E. 2022/916 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1767
KARAR NO : 2022/916

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …. (…)
ÜYE : …. (…..)
ÜYE : ….(….)
KATİP : ….(….)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2021
NUMARASI : …. Esas-…. Karar

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….

DAVALI : …..
VEKİLİ : …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı ….plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması şeklinde gerçekleşen 25.11.2017 tarihli trafik kazasında davacının yaralandığını ve geçici-sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, zararın karşılanması için davadan önce davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250-TL geçici ve 500-TL sürekli işgöremezlik ile 250-TL bakıcı gideri zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davadan önce davalıya yapılan müracaatın davacıdan kaynaklı sebeplerle sonuçlandırılamadığını ve buna göre 2918 s. KTK m.97 kapsamındaki dava şartının yerine getirilmediğini, davacının aynı taleplerle Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurduğunu ve taleplerinin E…. ve E…. sayılı dosyalar üzerinden reddedildiğini, işbu davanın da kesin hüküm sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, davadaki taleplerin zamanaşımına uğradığını, …..plakalı aracın 20.12.2016-2017 vade tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığını ancak sigortacının sorumluluğunun sigortalısının kusur oranı ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olduğunu, buna göre kusur, maluliyet ve aktüerya konusunda rapor alınması gerektiğini beyanla, davanın külliyen reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı ………..Sigorta A.Ş.vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının sigorta tahkim komisyonu nezdinde yaptığı başvuruların esastan mı usulden mi reddedilmiş olduğunun netleştirilmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin bulunmadığını, Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından tanzim edilen raporun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu dahilinde bulunmayan tazminat kalemleri bakımından hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının dava açmadan evvel Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptığı başvuruların usulden reddine karar verilmiş olmakla bu dava için kesin hüküm teşkil etmeyecek olmasına, geçici işgöremezlik ve bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamında bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak davacı ….’ın davaya konu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle maluliyet durumunun tespiti için Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 30.04.2021 ve 29.07.2021 tarihli maluliyet bilirkişi raporlarında, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının özür durumuna göre tüm vücüt fonksiyon kaybı oranının %5 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, ayrıca halihazır durumu ile bakıcı gereksiniminin bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafından diğer maddi tazminatlarla birlikte bakıcı gideri de talep etmiştir. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda maluliyet raporunda belirlenen 12 aylık geçici iş göremezlik süresince bakıcıya ihtiyacı olduğunun kabulü ile bu süre için bakıcı gideri hesaplanmış, yerel mahkemece davacının iyileşme süresinin 12 ay olarak saptandığı ve bu dönemde %100 malul sayılacağı ve bakıma muhtaç olacağı gerekçesiyle bakıcı gideri yönünden ayrı bir rapor alınmadan karar verilmiştir.
Davacının yaralanma ve tedavisine dair tüm tıbbi belge ve bilgiler dosyada bulunmaktadır. Somut olayda, mahkemece davacının maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik süresi ile ilgili rapor alınmış ve maluliyet oranı belirlenmiş ise de, davacının maluliyet ve geçici iş göremezlik süresini tespit eden raporda bakıcı ihtiyacı olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davacının dava konusu kaza nedeni ile meydana gelen maluliyet şekli, oranı ve geçici iş göremezlik süresi de dikkate alınarak, bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, varsa bakıcı ihtiyacı süresi konusunda önceki raporun düzenlendiği kurumdan ek rapor alınması, daha sonra gerektiğinde hükme esas alınan aktüer bilirkişiden tespit edilen süre yönünden bakıcı giderinin tespiti hususunda ek rapor alınarak bu talep hakkında sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir rapor alınmadan, bakıcı gideri ihtiyacı ve süresi konusunda uzman olmayan aktüer bilirkişi kanaatine göre geçici iş göremezlik süresince hesaplanan bakıcı giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davalı …….Sigorta A.Ş.vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile,
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas, ….Karar sayılı ve 27/09/2021 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
Dosyanın yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
2.İstinafa başvuran davalı tarafça yatırılan toplam 906,03‬ TL istinaf karar harcının talep halinde başvurana iadesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/06/2022

….
Başkan
…..
¸e-imza
….
Üye
…..
¸e-imza
…..
Üye
…..
¸e-imza
…..
Katip
….
¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 02/06/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!