Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1401 E. 2021/1407 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ()
ÜYE : ()
ÜYE : ()
KATİP : ()
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2021
NUMARASI :

DAVACILAR : 1-
2-

VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazası Kaynaklı)

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ‘ nun 11/01/2019 tarihinde Samsun ili, Atakum İlçesi, Recep Tayyip Bulvarı üzerinden otogar istikametine ….plakalı aracıyla seyir halindeyken, davalı ….’ın yönetiminde bulunan…. plakalı aracın anayola ihlalli geçiş yaptığını, müvekkilinin aracına çarpmasıyla yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesiyle müvekkili …..’na ait araçta ağır hasar meydana geldiğini ve araç içindeki müvekkili ……ve ailesinin kazada basit tıbbi müdahale ile giderilebilir yaralar aldığını, kazadan sonra müvekkili ….’nun kendisine ve ailesine zarar gelmediğinden ve davalının da memur olduğunu, kendisini maddi zorluğa sokmamak adına dava açmadığını, kazaya sebebiyet verenin kazada asli kusurlu olan tarafın davalı olduğunu, müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle; fazaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; haklı karşı davasının kabulüne, müvekkilinin maddi zararlarının toplamı olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karış tarafa yükletilmesine karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ….. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafın tanık ….’nın kazadan 10-15 dakika sonra geldiğini iddia etmekte ise de vatandaşlık görevini yerine getirmek isteyen tanığın beyanlarına gölge düşürmek gayreti ve çabası içerisinde olduğunu, gerçeğe aykırı bu iddiaların davacılar tarafından kesin deliller ile ispatlanması gerektiğini, davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını iddia ettiklerini, bu taleplerinin dayanaklarının açıklanmadığını ve hangi davacı için ne miktarda tazminat talep edildiğinin de anlaşılmadığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle; haklı davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın reddine karar verildiği görülmüştür.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, meydana gelen kazada asli kusurlu olan davalı …. olduğunu, kırmızı ışıkta geçerek kural ihlali yapmak suretiyle davacının kullanımındaki araca çarptığını, ayrıca taraflarına arabuluculuk tutanaklarını sunmak üzere süre verilmediğini, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava,trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosya üzerinde yapılan incelemede; Davacının 02.06.2012 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan maddi zararının tazmini konusunda dava açtığı,
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, yapılan yargılama sonucunda özetle;6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile değişik “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinin ilk fıkrasına göre; TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na, 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen “dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A maddesinin ilk iki fıkrasına göre; (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Eldeki davanın, davacılar vekilinin 20/12/2019 tarihli dilekçesi ile mahkemenin . esas sayılı dosyasına cevap süresi içinde açılmayan karşı davasının tefriki sonucu mahkemenin .. esas sayısına kaydı yapılarak açıldığı, davanın içerisinde bir miktar paranın ödenmesine yönelik tazminat talebini içerdiği ve buna göre davadan önce TTK’nın 5/A maddesi kapsamında zorunlu arabulucuya başvurulması gerektiği, ancak davacı vekilinin beyanlarına göre davadan önceki süreçte zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulduğuna ilişkin bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, davalı vekilince de 13/07/2021 tarihli celsede davacıların talepleri yönünden arabuluculuğa gidilmediği şeklinde beyanda bulunduğu, 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2-son cümlesi uyarınca, maddi tazminat davası yönünden zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği anlaşıldığından, davanın reddine karar verildiği görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE.
2.Alınması gerekli istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca alınmasına yer olmadığına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/11/2021

..
Başkan
.
¸e-imza

Üye
.
¸e-imza

Üye
.
¸e-imza
….
Katip

¸e-imza

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/11/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!