Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1258 E. 2022/629 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1258
KARAR NO : 2022/629

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2021
NUMARASI : 2020/829 Esas 2021/420 Karar

DAVACI : ..
DAVALI : ..
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: müvekkili bankanın … Sanayi Şubesi tarafından davalı şirkete kredi kullandırıldığını ancak kredilerin geri ödenmesi sırasında aksaklıklar yaşandığını, bunun üzerine hesabın kat edilip davalıya kat ihtarnamesi gönderildiğini ve fakat … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı konkordato dosyasındaki ihtiyati tedbir sebebiyle davalı aleyhine takibe girişilemediğini, kesin mühlet kararından sonra alacak bildiriminde bulunulurken alacak tutarının 02.10.2019 tarihinde konkordato komiser heyetine 198.397,58-TL olarak bildirildiğini ancak borçlunun 119.580,03-TL’yi kabul ettiğini ve bu suretle bakiye tutarın çekişmeli hale geldiğini, mahkemece yapılan inceleme neticesinde 18.03.2020 tarihli karar ile alacak miktarının 122.300-TL olarak kabul edildiğini ve tasdik edilen konkordato projesinde de 122.300-TL’nin proje kapsamında davacıya ödenmesi şeklinde karar verildiğini, oysa davacının çekişmeli hale gelen tutar kadar alacağı bulunduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de davalının tutumu sebebiyle sonuç alınamadığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 6.426,34-TL’nin İİK’nun 308/b maddesine uygun olarak konkordatoya dahil edilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davanın kısmi dava şeklinde açılamayacağını, konkordatoda alacak bildiriminde bulunulurken asıl alacağın bildirilmesi ile yetinilmesi gerekirken davacı bankanın buna riayet etmediğini ve kanuna aykırı şekilde geçici mühlet tarihinden sonra da faiz işlettiğini beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna karşı itiraz ettiklerini ancak itirazları değerlendirilmeden, yeni bilirkişi raporu aldırılmadan, hatalı bilirkişi raporuna istinaden hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan çekişmeli alacağın, İİK’nın 308/b maddesi uyarınca konkordatoya dahil edilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yerel mahkemece, davanın reddine dair verilen karar karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur.
İİK. 308/b maddesinde;” (Ek madde: 28/2/2018-7101 S.K./37. md) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir,” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı banka, konkordato yargılamasında, 11.10.2019 tarihli dilekçesi ile alacak bildiriminde bulunurken alacak miktarını 198.397,58-TL olarak bildirdiği, davalının 119.580,03-TL’yi kabul etmesi ve bakiye kısmı çekişmeli hale getirmesi üzerine mahkemeye itirazda bulunduğu, alacak miktarı mahkemenin 18.03.2020 tarihli kararı ile 122.300-TL olarak nisabın belirlenmesinde hesaba katıldığı, davacının eldeki dava ile, çekişmeli hale gelen alacağın şimdilik 6.426,34-TL’sinin konkordatoya dahil edilmesini talep ettiği, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının alacak bildiriminde bulunduğu 11.10.2019 tarihi itibariyle alacak tutarının, geçici mühlet tarihi itibariyle faiz işlemesinin durmasına göre (m.294/3) toplam 121.279,17-TL olduğu, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan REDDİNE.
2.Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına.
3.İş bu kararın, bilgi mahiyetinde İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü’nce taraflara tebliğine.
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07/04/2022

Başkan… Üye… Üye… Katip…

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 07/04/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!