Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2023/1538 E. 2023/1209 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
2. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1538
KARAR NO : 2023/1209

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2023
NUMARASI : 2023/1067 E. 2023/937 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ :….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/10/2023
KARARIN YAZILMA
TARİHİ : 02/11/2023
Samsun 3. Asliye Hukuk Makemesi ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; “Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası adına kayıtlı …. plakalı aracın davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ve 08/08/2021 tarihinde ….ilçesinde meydana gelen yağış hadisesi sırasında su taşkınına maruz kalıp zarar gördüğünü, zararın davalı SASKİ’nin sorumluluğunda iken kasko sigortacısı olarak davalı tarafından tazmin edildiğini ve işbu dava ile de davalıdan rücuan tazminat isteminde bulunulduğunu beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 15.095-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Samsun 3. Asliye Hukuk Makemesince; “Davalı bakımından davanın, ticari iş niteliğinde olduğu, tarafların her ikisi de tacir olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerini ilgilendirdiği, bu durumda, tarafların ticari işletmesi ile ilgili bulunan uyuşmazlığın, TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğundan ihtilafın, asliye ticaret mahkemesince çözümlenmesi gerektiği,” gerekçesi ile Görevsizlik kararı verilmiştir.
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince; “Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olup, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerektiğini, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus, “… Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığını, bu nedenle, halefiyet davasının bir ticari dava sayılamayacağı, bu davanın, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğunu, sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur…” şeklinde vurgulandığını, Öte yandan, 6102 s. TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verildiğini, Bu durumda; davacının sigortalısı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası’nın tacir olmadığı ve sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin nispi ticari davaya vücut vermediğinin nazara alınması, davanın sigorta sözleşmesinden değil yapı eseri malikinin sorumluluğundan (6098 s. TBK m. 69) kaynaklandığı gözetilerek uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerektiği, nitekim, Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 09/06/2020 tarih ve 1635/3293 sk.nda da aynı yönde değerlendirmelerde bulunduğu ve benzer uyuşmazlıkların çözüm yerinin asliye hukuk mahkemesi olduğunun içtihat edildiği, ” gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olaya bakıldığında, kaskoya konu araç “hususi” nitelikte olduğu gibi davacı sigorta şirketinin genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalısı olan dava dışı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası ile davalı arasında ki ilişki haksız fiilden kaynaklanmakta olup, bu durumda dava dışı olan ve davacının sigortalısı ile davalı arasında bir ticari ilişki bulunmadığına göre halefiyet davası bir ticari dava sayılamayacağından, dava 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE ,
HMK’nın 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/10/2023

Başkan… Üye… Üye… Katip…