Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2022/115 E. 2022/160 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
2. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/115
KARAR NO : 2022/160

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :03/12/2021
NUMARASI :2021/375 Esas, 2021/1002 Karar

DAVACI :…
VEKİLİ :….
DAVALI :…
VEKİLİ : ….
DAVA :Rücuen Alacak
DAVA TARİHİ :22/06/2020
KARAR TARİHİ :10/02/2022
KARARIN YAZILMA
TARİHİ :17/02/2022
Rücuen alacak istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete …. nolu konut+sigorta poliçesi ile sigortalanan yerde 03/03/2020 tarihinde dahili su hasarı meydana gelmesi nedeniyle düzenlenen ekspertiz raporu doğrultusunda meydana gelen hasar karşılığı olarak 15/04/2020 tarihinde 10.750,00 TL ödendiğini, yapılan incelemede şehir şebekesinin tıkanması sonucu sızan suyun sigortalı yere hasara neden olduğunu ve meydana gelen hasarın davalı kurum eylemlerinden kaynaklandığının sabit olduğunu ileri sürerek 10.750,00 TL’nin ödeme tarihi olan 15/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce; Davaya konu uyuşmazlıkta davacının tacir olduğu, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 2013/2652 Esas ve 2013/4031 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere davalı Saski Genel Müdürlüğü ile belediye iktisadi teşekkülü kamu tüzel kişisi olduğundan tacir statüsü yönünden özel hukuk tüzel kişisi olduğu, davalı bakımından da davanın, ticari iş niteliğinde olduğu, tarafların her ikisinin de tacir olduğundan dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerini ilgilendirdiği, bu durumda, tarafların ticari işletmesi ile ilgili bulunan uyuşmazlığın, TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğundan ihtilafın, asliye ticaret mahkemesince çözümlenmesinin sebebi ile mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle, davacının davasının, HMK nun 114/1-c maddesi gereğince , “mahkemenin görevli olması” dava şartı yokluğundan HMK nun 115/1-2. maddesi göz önüne alınarak usulden reddine. kararın kesinleşmesinden itibaren dosyanın görevli ve yetkili Samsun nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nce; davalı SASKİ Genel Müdürlüğü faaliyetlerini özel hukuk hükümleri dahilinde yürüten ve TTK’nın 16/2. maddesi anlamında tacir sayılan tüzel kişi ise de davacı …nin sigortalısı …….. dosya kapsamına göre gerçek kişi olup sigorta şirketi ile sigorta ettiren arasındaki poliçe gerçek kişinin fiilen oturduğu konuta ilişkin olduğu, konuta su basması nedeni ile ödenen tazminatın rücuen haksız fiil sahibinden tahsili istemiyle açılan davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı anlaşıldığından, dava ticari nitelik arz etmediği gerekçesiyle karşı görevsizlik karar verilmiştir.
Dava, konut sigorta sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2020 tarih,2019/3314 esas ve 2020/910 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE ,
HMK’nın 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza