Emsal Mahkeme Kararı Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1611 E. 2022/1659 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1611 (İnceleme Aşamasında /Duruşmasız)
KARAR NO : 2022/1659 İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
HMK 353/1-b-1

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2021/75 Esas, 2021/789 Karar
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
DAVACI : …
VEKİLİ : ….
DAVALI :….
VEKİLLERİ : ….
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2022 (İstinaf için)
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022 (İstinaf için)
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı dava dosyasında verilen ipotek (ipoteğin kaldırılması (fekki)) talebinin karar verilmesine yer olmadığına kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
İDDİA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Dava dışı olan …’nin davalı bankanın İzmit Şubesinden kullanacağı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere müvekkili tarafından maliki bulunduğu …. no.lu bağımsız bölüm üzerine davalı banka lehine teminat teşkil etmek üzere 05/05/2014 tarih, …. yevmiye numarası ile 1.dereceden 250.000,00 TL bedelli ipotek verildiğini, geçen zaman içerisinde söz konusu şirket kredi borcunu ödemiş ve yaklaşık 0cak/2017 tarihlerinde tüm kredi borcu kapandığını, müvekkil tarafından Üsküdar ….Noterliği’nin 09/02/2017 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davaya konu ipoteğin fekkedilmesi ve ayrıca bu ipoteğin teminat kabul edilmek sureti ile şirkete kredi kullandırımı yapılmaması hususu ihtar edildiğini, davalı banka keşide ettiği Kocaeli ….Noterliği’nin 16/02/2017 tarih ve …. yevmiye no.lu cevabı ile davaya konu ipoteğin tek taraflı irade ile fekkedilemeyeceği, bu nedenle teminat vasfının devam edeceği bildirildiğini, bunun üzerine müvekkil tarafından Üsküdar 16.Noterliği’nin 23/02/2017 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı bankanın cevabına cevap verilmiş ve müvekkilin verdiği ipoteğin teminat olarak kabul edilemeyeceği ile teminat olarak kullanılmasına da muvafakat verilmediği hususu yeniden ihtar edildiğini, davalı banka kredi kapanmış olmasına ve gönderilen ihtarnamelere rağmen son derece kötü niyetli hareket ederek ipoteğin fekkini temin etmediğini, bu durum üzerine tarafımızca Bakırköy 3.Noterliği’nin 26/09/2017 tarih ve ….yevmiye no.lu yazısı ile ipoteğin fekki talep edildiğini, ayrıca ….’nin kredi kayıtları istendiğini, davalı banka Kocaeli ….Noterliği’nin 03/10/2017 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarnamesi ile şirketin 02/10/2017 tarihi itibariyle kredi borcunun 2.000.000,00 TL olduğu bahisle ipoteğin fekkedilemeyeceğini belirttiğini, müşteri gizliliği çerçevesinde kredi hesaplarına ilişkin dökümde verilemeyeceği ifade edildiğini, müvekkilinin ilgili şirketin kredi borcuna ipotek vermek sureti ile teminat vermesi sebebiyle taraf teşkil ettiği ve davalı banka ile kredi kullanan şirket arasında ilgili sıfatına sahip olduğu son derece açık olduğunu, kredi kullanım tarihi, kredi tutarı, kapanış tarihi gibi bilgilerin müvekkile verilmemesi suç niteliği taşıdığını, …. no.lu bağımsız bölüm üzerine davalı banka lehine teminat teşkil etmek üzere 05/05/2014 tarih, …. yevmiye numarası ile 1.dereceden 250.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından huzura getirilen iddia ve talepler, hatalı temel üzerine kurulmuş olup, davaya konu ipotek ile teminat altına alınan ….’nin müvekkil bankaya olan borcu/riski kapanmamış olduğundan, dava tarihi itibari ile işbu borcun halen devam etmesi nedeni ile davacının haksız iddiasına itibarla ipoteğin kaldırılması hukuken mümkün olmadığını, müvekkili banka ile dava dışı …. arasında 27/08/2014 tarihli, 5.000.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkil banka işbu sözleşme uyarınca dava dışı şirkete sözleşmede yazılı şartlar dairesinde kredi kullandırıldığını, taraflar arasında imzalanmış olan anılan sözleşme ve ….’nin müvekkil banka nezdinden kullandığı ticari kredi borçlarının tümünü teminen, davacının maliki olduğu, …. no.lu bağımsız bölüm üzerine müvekkil banka lehine 1.dereceden 05/05/2014 tarihli …. yevmiye no.lu 250.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacının, işbu dava ile ….’nin müvekkil bankaya borcu bulunmadığından bahisle fekkini talep ettiği ipoteğin, ….nin müvekkil bankaya olan resmi senette yazılı nakdi/gayri nakdi tüm borçlarına karşılık olmak üzere teminat olarak gösterildiğine vakıf olduğu hususunun gerek resmi senet kayıtları gerekse davacı yanın açık ikrarı ile sabit olduğu tartışmasız olduğunu, dava dışı ….’nin müvekkil banka ile imzalamış olduğu sözleşmelerden kaynaklanan riski/borcu hiçbir zaman sıfırlanmadığı gibi halen devam etmektedir. Davacı yanın dava dışı borçlu şirketin 2017 yılı Ocak ayında tüm borçlarını kapattığı iddiası gerçeğe, müvekkil banka kayıtlarına ve ipotek kapsamına aykırıdır. İpotek ile teminat altına alınmış olan nakdi/gayri nakdi risk sona erdirilmeksizin ipoteğin fekkinin talep olunması hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin banka kredili müşterisi dava dışı ….nin. akdolunan 27/08/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında birçok kredi türünden yararlanmış olup, dava tarihi itibariyle, öncesinde teminat mektubu kredisinden faydalanmış olduğundan müvekkil banka nezdinde 2.000.000,00 TL kredi borcu bulunmaktadır. Dava dışı borçlu şirketin müvekkil banka nezdinde mevcut 2.000.000,00 TL kredi borcunu bertaraf edilmeksizin işbu kredinin teminatını teşkil eden ipoteğin kaldırılması talebinde bulunulması hukuka aykırı olduğunu, dava dışı şirketin kullandığı krediye ilişkin bilgilerin kendisine verilmemesinin suç teşkil ettiğini ileri süren ve bu sebeple şikayet hakkını saklı tuttuğu bildiriminde bulunan davacı yan, ….nin yetkilisi olmadığı gibi ilgilisi de değildir. Bu sebeple anılan şirketin ve müvekkil bankanın ticari sırrı niteliğinde bulunan kayıtların, hesap dökümlerinin davacıya teslim edilmesi, bankacılık mevzuatı ve T.C.K. gereğince banka müşterisinin ticari sırlarının ifşası kapsamında değerlendirilecek olması dolayısıyla mümkün olmadığını, davacının işbu iddia ve talebi dahi hukuka aykırı olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun, hukuka aykırı talep ve somut dayanaktan yoksun, gerçeğe aykırı iddialar ile ikame olunan, yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olan, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: …’nin davacı Banka nezdinde kullandığı kredilerin tüm kayıtları,karşılıklı ihtarnameler, tapu kayıtları, dava dışı şirketir kredi açılış ve kapanışlarını gösteren muhasebe defter ve kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi ve keşif incelemeleri.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı kararında:”Davacının dava dışı ….’nin davalı bankanın …. Şubesi’nden kullandığı krediye teminat teşkil etmek üzere taşınmazını ipotek ettiği, dava dışı şirketin davalı bankaya borcunu ödediği, davalı bankadan ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği halde, ipoteğin kaldırılmadığından bahisle ipoteğin kaldırılması talebi ile iş bu dava açtığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen 13/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava tarihi olan 30.10.2017 tarihi itibariyle dava dışı …. AŞ’nin 32.430,00 TL çek kredisi, 100.000,00 TL tanımlı DBS kredisi, 1.000.000,00 TL 108830 numaralı teminat mektubu, 1.000.000,00 TL 108856 numaralı teminat mektubu olmak üzere 2.132.430,00 TL kredi riskinin bulunduğu, 108830 nolu teminat mektubunun 08.12.2017 tarihinde 108856 nolu teminat mektubunun 30.01.2018 tarihinde iade edildiği, 18/05/2021 tarihli banka yazı cevabında dava dışı şirketin banka nezdindeki riskinin 30.04.2020 tarihinde kapatıldığının belirtildiği, tapu yazı cevabının ,incelenmesinde ….blokta bulunan …. nolu bağımsız bölüm üzerinde bulunan ipoteğin 30.11.2020 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmış, her ne kadar 02707/2018 tarihli bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle ipoteğin kaldırılabileceği mütala edilmiş ise de 2.000.000,00 TL teminat mektubu riskleri dava tarihi itibariyle mevcut olduğu ve bunun raporda belirtilmediğinden bu rapora itibar edilmemiş Samsun Bölge adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı, bilirkişi raporu, tapu yazı cevabı dikkate alınarak davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş, dava dışı şirketin dava tarihi itibariyle 2.132.430,00 TL kredi riskinin bulunması nedeni davacının davasında haksız olduğu değerlendirilmiş ve yargılama gideri harç ve davalı vekalet ücreti davacıya yüklenmiş; -Davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,” karar verilmiştir.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece gerekçeli kararın yazılmasından sonra tebliğe çıkartılmadan karar icraya konulmuş olup gerekçeli istinaf dilekçemiz kararın tebliğinden sonra bilahare sunulacağını, icra dısyası üzerinden mehil vesikası verilmek üzere işbu kısa istinaf dilekçemizin verilmesi zorunluluğu doğduğunu, yerel Mahkeme kararı usul ve yasa hükümlerine aykırı olup gerekçeli istinaf dilekçemiz bilahare sunulmak üzere kararın bozulmasının temini amacı ile bu dilekçemizi sunduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas, ….karar sayılı dava dosyasında verilen ipotek (ipoteğin kaldırılması (fekki)) talebinin karar verilmesine yer olmadığına kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda;
İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; ipotek (ipoteğin kaldırılması (fekki)) istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, “…-Davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,” karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilir; Yine; HMK’nun 357. Maddesine göre de “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.”
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/(1)-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf başvurusu ile birlikte yatırılan gider avansından, kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
4-Davacıdan alınan istinaf karar harcı yeterli olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Tarafların iş bu hükmü tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a sunulmak üzere dairemize veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine yada ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz edebileceğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 01/07/2022

Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸