Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/291 E. 2023/267 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/57 Esas – 2023/286
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/57 Esas
KARAR NO : 2023/286

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (ZMMS Genel Şartları’ndan Kaynaklanan Rücuen Tazminata Dayalı)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalıya ait … plakalı aracın …-… tarihleri arasında ZMMS ile sigortalandığını ve …. tarihinde gerçekleşen trafik kazasında sigortalı araçta yolcu olarak bulunan … isimli kişiye % 5 maluliyeti dolayısıyle ….. tarihinde 40.169,61-TL ödeme yapıldığını, bu kişinin bakiye efor kaybı zararının ve kazanç kaybı ile bakıcı gideri zararının tazmini için Sigorta Tahkim Komisyonu’na müracaat ettiğini ve verilen karar üzerine Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10785 Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takip dosyasına … tarihinde 32.773,67-TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında ehliyetinin bulunmadığı veçhile Genel Şartlar’daki rücu koşullarının oluştuğunu ve üçüncü kişiye ödenen tutarların rücusu için sigortalı konumundaki davalı ile araç sürücüsü … hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini beyanla Samsun İcra Dairesi’nin 2022/19371 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı, CEVAP dilekçesi ile özetle: Sigortalı aracın yıllar önce … isimli kişiye satıldığını ve kazanın araç onun kullanımında iken gerçekleştiğini, sorumluluğun bu kişiye ait olduğunu beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Dava, ZMMS Genel Şartları’ndan kaynaklı rücuen tazminat alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde, “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde, mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Eldeki davada, davacı sigorta şirketince üçüncü kişiye (…’a) yapılan ödemenin, sigortalı araç sürücüsü …’ın yeterli ehliyetnameye sahip olmaması sebebiyle sigortalı davalıdan rücusu istenmektedir.
Sigortalı aracın ruhsatına göre (aslı duruşmada incelenip, örneği dosya arasına alınmış), “cinsi: kamyonet” ve “kullanım amacı: yük nakli – hususi”dir.
Davalının emekli olduğu ve GIB veri tabanından alınan rapora göre vergi kaydının dahi bulunmadığı görülmektedir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 17.04.2013 tarih ve 13-1217/555 sayılı kararında ve Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında, uyuşmazlığın çözümünde aracın ticari amaçla üretilmesi değil, hangi amaçla alındığına ilişkin tescilin tespitinin önem taşıdığı, araç ruhsatında yük nakli yazsa dahi, aracın hususi olarak tescil edilmesi durumunda, ticari araç olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmektedir. Bu durumda, davacı sigorta şirketine, ZMMS ile sigortalı aracın ruhsatında, kullanım amacının “yük nakli – hususi” olarak belirtilmesi nedeniyle, sigortalı araç ticari kabul edilemeyecektir ve ZMMS sözleşmesinin tarafları arasındaki eldeki uyuşmazlıkta görevli mahkeme, davalının tacir olmaması sebebiyle tüketici mahkemeleri olacaktır (Bkz: Ankara BAM 13. HD.nin 10.05.2017 tarih ve 442/386 , 09.03.2020 tarih ve 344/303, 19.06.2019 tarih ve 969/1081; İzmir BAM 11. HD.nin 19.04.2019 tarih ve 966/633; İstanbul BAM 17. HD.nin 20.02.2020 tarih ve 1951/470; Diyarbakır BAM 3. HD.nin 14.11.2019 tarih ve 37/38; Bursa BAM 4. HD.nin 21.09.2020 tarih ve 780/983; İstanbul BAM 37. HD.nin 08.06.2020 tarih ve 299/1200 sayılı kararları).
Burada şu hususun da izah edilmesi gerekir ki; somut olayda uyuşmazlık sigortacı konumundaki davacı ile sigortalı konumundaki davalı arasında ortaya çıkmış olup, sigortalı aracın üçüncü kişi tarafından ne şekilde kullanıldığının taraflar arasındaki ilişkinin nitelendirilmesi bakımından bir önemi yoktur. Yargıtay (Kapatılan) 17.HD.nin 17.04.2017 tarih ve 22471/4067 sk.nda da belirtildiği üzere, sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettirendir.
Bu sebeplerle, uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği değerlendirilmiş, davanın görev dava şartı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 s. HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin SAMSUN 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3-İşbu kararın istinaf edilmeksizin kesinleşecek olması halinde dosyanın HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca yargı yeri belirlenmesi için Samsun BAM’a gönderilmesine,
Dair; tarafların yüzene karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. …

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.