Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/2 Esas – 2023/978
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/2 Esas
KARAR NO : 2023/978
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ..
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Değer Kaybından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2023
KARAR TARİHİ : 25/09/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 25/09/2023
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacıya ait …plakalı araca, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın çarpması şeklinde gerçekleşen 10.01.2022 tarihli trafik kazasında, davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve buna bağlı olarak değer kaybettiğini, zararın tazmini için davadan önce sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla değer kaybı olarak şimdilik 100-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, … plakalı aracın davalıya 28.12.2021-2022 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını ve sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının işbu davadan evvel yaptığı müracaatın araçta değer kaybı oluşmadığı yünündeki eksper raporu nazara alınarak reddedildiğini, ayrıca davacının SBM eksperi tarafından düzenlenen rapor sonucunu beklemeden davayı açtığını, davanın bu sebeplerle reddi gerektiğini, aksi kabul edilecek ise değer kaybı konusunda tahkikat yürütülmesi ve rapor aldırılması gerektiğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Hasar dosyası ile ruhsat örnekleri ve davacıya ait aracın tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce, değer kaybı zararına yönelik, otomotiv konusunda uzman makine mühendisi – akademisyen bilirkişiden alınan raporda özetle: Davacıya ait aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el piyasa değerinin 350.000-TL olduğu ve aracın kazadan sonraki 2. el piyasa değerine göre 3.500-TL tutarında değer kaybettiği mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile; talep miktarını 3.500-TL’ye artırdıklarını bildirmiş ve bu tutarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan araç değer kaybı zararına yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, 10.01.2022 tarihli trafik kazası sebebiyle davacıya ait araçta husule gelen değer kaybı zararının tazmini talep edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107/1. maddesinde; “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacıya ait araçta oluşan değer kaybı zararı ancak tahkikat aşamasında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup, bu durumda davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı vardır; davalının bu yöne ilişkin dava şartı itirazı yerinde değildir.
Davalı sigorta şirketine, işbu davadan evvel 22.11.2022 tarihinde gerekli belgeler eklenmek ve kep adresine e-mail gönderilmek suretiyle müracaat edildiği, ancak sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, sigorta şirketine müracaatta bulunulduğu ve 2918 s. KTK’nın 97. maddesindeki zorunlu başvuruya ilişkin dava şartının bu suretle yerine getirildiği kabul edilmeli, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı reddedilmelidir.
Davanın esasına gelince;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın, … plakalı aracın davacıya ait araca çarpması şeklinde gerçekleştiği ve tarafların kazanın münhasıran bu araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği konusunda mutabık oldukları, aralarında bu konuda bir niza bulunmadığı, davalı sigorta şirketine bu aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40E. 2020/40K. sayılı kararı ile 29.12.2022 tarih ve 2021/82E. 2022/167K. sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Trafik kazalarından kaynaklı araç değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmakta ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra 2. el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir. Nitekim, Yargıtay 4. HD.nin 25.03.2022 tarih ve 21252/5913 sayılı kanun yararına bozma ilamında da, değer kaybının, işaret edilen bu esaslar dahilinde yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerektiği yönünde içtihatta bulunulmuştur.
Bu sebeplerle; değer kaybının, objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş, davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri (350.000-TL) ile kazadan sonraki 2. el piyasa değeri arasındaki farkın, yani 3.500-TL’nin, davacının gerçek zararı olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Bu sebeplerle; davaya konu kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği ve davacıya ait araçta vaki trafik kazası sebebiyle 3.500-TL tutarında değer kaybı oluştuğu değerlendirilmiş, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalının, 22.11.2022 tarihli müracaattan 8 iş günü sonrasına tekabül eden 03.12.2022 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilip, sigortalı aracın hususi araç olduğu gözetilerek, belirtilen tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
İşbu davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.) ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne; 3.500-TL’nin 03.12.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcı peşin olarak tahsil edildiğinden bakiye 179,90-TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.106-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.500-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 25/09/2023
Katip
¸
Hakim
¸
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.