Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/13 Esas – 2023/455
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/13 Esas
KARAR NO : 2023/455
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : … –
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit (İİK m. 89/3)
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 10/04/2023
Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Kavak İcra Dairesi’nin 2022/137 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden müvekkili davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu, davacının takip borçlusu şirketin yetkili temsilcisi olduğunu ancak şirkete borcu bulunmadığını, işbu davanın 1.ve 2.haciz ihbarnamelerine itiraz edilememiş olması sebebiyle 15 gülük yasal sürede açıldığını beyanla, takibin tedbiren durdurulmasını ve davacının takip borçlusu şirkete borcu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile davanın reddini dilemiştir.
Kavak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.10.2022 tarih ve 275/298 sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve esasın 2022/1303 sırasına kaydedilmiştir. Ancak dosya, 25.11.2022 tarihli gerekçeli kararımızda belirtilen gerekçe sebebiyle mahkemesine iade edilmiş, tebligat konusundaki eksiklikler ikmal edilip yeniden mahkememize gönderilmiştir. Dosya, mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Kavak İcra Dairesi’nin 2022/137 Esas sayılı icra takip dosyası ile takip borçlusu şirketin ticaret sicili kayıtları dosyamıza kazandırılmıştır.
Dava, 2004 s. İİK’nın 89/3. maddesi uyarınca Menfi Tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
2004 s. İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte, İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay (Kapatılan) 19.Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. sayılı ilamı ile 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamı da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. Buna göre, davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilmeli ve görevsizlik sebebiyle davanın reddine karar verilmelidir.
Nitekim, cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için tüzel kişi tacir hakkında başlatılan bir takiple ilgili olarak, gerçek kişi tarafından tüzel kişi tacire karşı açılan, işbu dava dosyamıza emsal olabilecek bir davaya ilişkin Ankara BAM 23. HD.nin 20.10.2022 tarih ve 2022/1787 E. 2022/1564 K. sayılı kararında, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, bu tür davalarda, takip konusu kambiyo senedi olsa bile davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği (Bkz: Ankara BAM 23. HD.nin 09.03.2023 tarih ve 2023/497 E. 2023/443 K. sk. ile 13.10.2021 tarih ve 2021/1551 E. 2021/1432K. sk.) veya takibin ya da davanın tarafları tacir olsa dahi hiçbir ayrım gözetilmeksizin davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüleceği (Bkz: Ankara BAM 23. HD.nin 15.12.2022 tarih ve 2019/72 E. 2022/1982 K. sk. ile 28.12.2022 tarih ve 2020/695 E. 2022/2118. sk.) yerleşik hale gelmiştir.
Bu sebeplerle, davanın Asliye Hukuk Mahkemesince çözüme kavuşturulması gerektiği değerledirilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, mahkememizin görevsizliği sebebiyle ve 6100 s. HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin KAVAK ASLİYE HUKUKMAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3-İşbu kararın istinaf edilmeksizin kesinleşecek olması halinde dosyanın HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca yargı yeri belirlenmesi için Samsun BAM’a gönderilmesine,
Dair; davalı vekilinin yüzene karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 10/04/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.