Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/959 E. 2023/611 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/959 Esas – 2023/611
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/959 Esas
KARAR NO : 2023/611

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Hasar ve Değer Kaybından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/05/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 05/06/2023

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacıya ait … plakalı araca, davalıya ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın çarpması şeklinde gerçekleşen 25.07.2020 tarihli trafik kazasında, davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve değer kaybettiğini, aracın tamir edildiğini fakat bazı parçaların orijinal olmadığını ve işçilik ücretinin düşük belirlendiğini, oysa hasarın giderilmesi için gerekli masrafın kaza tarihindeki serbest piyasa rayicine göre ve iskonto indirimi yapılmadan, KDV dahil olarak belirlenmesi gerektiğini, bu yönde yapılacak tespite bağlı olarak belirlenecek rakam ile davalı tarafından belirlenen rakam arasındaki farkın tazminat olarak davacıya ödenmesi gerektiğini, ayrıca oluşan değer kaybı zararının da karşılanması gerektiğini, bu kapsamda davadan önce davalıya müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, ne hasar farkının ödendiğini ne de değer kaybı zararının karşılandığını, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL fark hasar bedeli ile 100-TL değer kaybı zararının, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … plakalı aracın davalıya 25.11.2019-2020 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını ancak sorumluluğun gerçek zarar miktarı ve poliçe limiti, ayrıca sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davacıya ait araçta oluşan hasarın giderildiğini ve davacının bu yöne ilişkin zararının tazmin edildiğini, başkaca ücret talep etme olanağının bulunmadığını, ayrıca araçta değer kaybı oluşmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Hasar dosyası ile davacıya ait aracın tramer ve sicil kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce Adli Trafik uzmanı bilirkişi ile otomotiv konusunda uzman ve aynı zamanda akademisyen bilirkişiden alınan kök rapor ile itiraz üzerine alınan ek raporda özetle: Kazanın münhasıran … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği ve davacının kazaya bir etkisinin bulunmadığı; kaza esnasında hasar gören sağ farın eş değer parça ile değiştirildiği ve hasar tutarının işçilik bedeli 1.000-TL ile birlikte (iskontosuz) KDV dahil 1.828-TL olduğu, eksper raporundaki parça bedeli ve tamir masrafının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa rayicini yansıttığı, aracın onarımında orijinal parça kullanılmış olsa idi kaza tarihindeki serbest piyasa rayicine göre (iskontosuz) KDV dahil 4.259-TL masraf yapılması gerekeceği; kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2. el piyasa değeri arasında aracın yaşı ve kullanılmışlık düzeyine göre fark oluşmadığı, yani araçta davaya konu kaza sebebiyle değer kaybı husule gelmediği mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile talep miktarını; fark hasar bedeli yönünden 2.481,23-TL’ye artırdıklarını bildirmiştir.
Bilirkişi raporları ve bedel artırım dilekçesi usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan fark hasar bedeli ile değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, davacıya ait araçta 25.07.2020 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından karşılanmayan kısmı ile değer kaybı zararının tazmini talep edilmiş, fark hasar bedeline ilişkin talep miktarı bedel artırım dilekçesi ile artırılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın, davacıya ait araca, … plakalı aracın çarpması şeklinde gerçekleştiği ve davalı sigorta şirketine bu aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40E. 2020/40K. sayılı kararı ile 29.12.2022 tarih ve 2021/82E. 2022/167K. sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
i-Fark hasar bedeline ilişkin zarar yönünden:
Davalı sigorta şirketi, 6102 sayılı TTK’nın 1459. maddesi uyarınca, davacıya ait araçta oluşan gerçek zararı tazminle yükümlüdür. Yani, davacı, zarar gören konumunda olup, aracında oluşan gerçek zararın tazmini gereklidir. Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 05.03.2015 tarih ve 24664/3863 sayılı kararında da belirtildiği üzere, aracının eşdeğer parçalarla onarımını kabul etmesi kendisinden beklenemez ve aracının orijinal parça kullanılarak tamiri gerekir. Yine, Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 08.10.2012 tarih ve 6514/10716 sayılı kararı ile 04.04.2016 tarih ve 14700/4229 sayılı kararında ifade edildiği üzere, davacıya ödenecek tazminat belirlenirken, yedek parça tedarikçisi ile sigortacı arasında yapılan anlaşmalar gereği uygulanan iskonto oranı esas alınarak yedek parçaların rayiç değerinde indirim yapılmasına olanak yoktur. Ayrıca, davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 08.10.2012 tarih ve 6514/10716 sayılı kararı ile 04.04.2016 tarih ve 14700/4229 sayılı kararında da belirtildiği üzere 3065 sayılı KDV Kanunu kapsamında olup, KDV’ye tabidir. Ezcümle, davacıya ait aracın onarımı için gerekli masrafın, orijinal parça bedelleri esas alınarak ve iskonto uygulanmadan, KDV dahil belirlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacıya ait aracın tamiri için gerekli parçaların davalı sigorta şirketi tarafından tedarik edildiği ve kullanılan parçanın eş değer parça olduğu, hasar tutarının (iskontosuz) KDV dahil 1.828-TL’ye tekabül ettiği, araç eş değer parça yerine orijinal parça kullanılarak onarılsa idi yapılacak masrafın (iskontosuz) KDV dahil 4.259-TL olduğu anlaşılmaktadır. O halde, orijinal parça kullanılarak yapılacak onarım ile eş değer parça kullanılarak yapılan onarım arasındaki fiyat farkının, tam tazmin ilkesi uyarınca davacıya ödenmesi gereklidir ve bu yöne ilişkin zararın (4.259-TL – 1.828-TL) 2.431-TL olduğu görülmektedir.
ii-Değer kaybı zararı yönünden:
Trafik kazalarından kaynaklı araç değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmakta ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra 2. el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir. Nitekim, Yargıtay 4. HD.nin 25.03.2022 tarih ve 21252/5913 sayılı kanun yararına bozma ilamında da, değer kaybının, işaret edilen bu esaslar dahilinde yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerektiği yönünde içtihatta bulunulmuştur. Buradan hareketle değer kaybının, objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş, fakat bilirkişi raporundaki davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2. el piyasa değeri arasında aracın yaşı ve kullanılmışlık düzeyine göre fark oluşmadığı yönündeki tespite kıymet verilerek davacıya ait araçta değer kaybı oluşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu sebeplerle, fark hasar bedeli yönünden 2.431-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, değer kaybı talebi ise reddedilmiştir. Davalının, 02.04.2022 tarihli müracaattan 8 iş günü sonrasına tekabül eden 14.04.2022 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiş, sigortalı aracın hususi olduğu gözetilerek bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
İşbu davanın zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne;
i-2.431-TL’nin 14.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 260,60-TL’den mahsubu ile bakiye 80,70-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından ödenen 179,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.726,70-TL tutarındaki yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.626,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.431-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 50,23-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davalı yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN, davacı yönünden sadece değer kaybı tazminatı talebi ile ilgili olarak gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
15/05/2023

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.