Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/953 E. 2023/565 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/953 Esas – 2023/565
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/953 Esas
KARAR NO : 2023/565

HAKİM : ..
KATİP : .

DAVACI : ..
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 2- …
3- ..
VEKİLİ : Av.
İHBAR OLUNAN : … A.Ş.
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Değer Kaybından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacıya ait … plakalı araca, davalı …’a ait olan ve diğer davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpması şeklinde gerçekleşen 10.01.2022 tarihli trafik kazasında, davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve buna bağlı olarak değer kaybettiğini, zarardan … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı konumundaki davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, fakat davadan önce yapılan müracaata cüzi bir miktar ödeme yapılarak mukabelede bulunulduğunu, zorunlu arabuluculuk sürecinden de bir sonuç alınamadığını beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla değer kaybı olarak şimdilik 100-TL’nin kaza tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … plakalı aracın davalıya 02.11.2021-2022 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını, ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıya ait araçta oluşan hasar karşılığının 48.288-TL, değer kaybının ise 32.000-TL olduğunu, poliçe limiti 50.000-TL olduğundan proporsiyon hesabı yapılarak davacının kasko sigortacısına 30.072-TL hasar bedeli, davacıya ise 19.928-TL değer kaybı ödendiğini, poliçe limitinin bu suretle tüketildiğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı işleten ve sürücü vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Kazanın münhasıran davalı …’in kusuru ile gerçekleştiği iddiasını kabul etmediklerini, kusur ve değer kaybı konusunda tahkikat yürütülmesi ve rapor aldırılması gerektiğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı işleten ve sürücü vekilinin talebi üzerine, dava … A.Ş.ye ihbar edilmiştir.
Hasar dosyası ile kasko hasar dosyası ve davacıya ait aracın tramer kayıtları ile araç sicil kayıtları, servis dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce Adli Trafik uzmanı bilirkişi ile otomotiv konusunda uzman akademisyen bilirkişiden alınan raporda özetle: Kazanın münhasıran … plakalı araç sürücüsü davalı …’in kusuru ile gerçekleştiği; davacıya ait aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el piyasa değerinin 532.000-TL olup, kazadan sonraki 2. el piyasa değeri 423.000-TL’ye göre 32.000-TL tutarında değer kaybettiği mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile; talep miktarını 12.072-TL’ye artırdıklarını bildirmiş ve bu tutarın davalı … ile …’den tahsilini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan araç değer kaybından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, 10.01.2022 tarihli trafik kazası sebebiyle davacıya ait araçta husule gelen değer kaybı zararının tazmini talep edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın, … plakalı aracın davacıya ait araca çarpması şeklinde gerçekleştiği ve mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre kazanın münhasıran … plakalı araç sürücüsü davalı …’in kusuru ile gerçekleştiği, davalı … ile …’e bu aracın sırasıyla maliki ve sürücüsü, sigorta şirketine ise zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40E. 2020/40K. sayılı kararı ile 29.12.2022 tarih ve 2021/82E. 2022/167K. sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Trafik kazalarından kaynaklı araç değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmakta ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra 2. el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir. Nitekim, Yargıtay 4. HD.nin 25.03.2022 tarih ve 21252/5913 sayılı kanun yararına bozma ilamında da, değer kaybının, işaret edilen bu esaslar dahilinde yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerektiği yönünde içtihatta bulunulmuştur.
Bu tespitler muvacehesinde; değer kaybının, objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş, davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri (455.000-TL) ile kazadan sonraki 2. el piyasa değeri (423.000-TL) arasındaki farkın, yani 32.000-TL’nin, davacının gerçek zararı olduğu kabul edilmiştir. Nitekim, dava dosyasına mübrez değer kaybı konusundaki eksper raporunda da değer kaybı zararının 32.000-TL olarak tespit edildiği görülmektedir.
Bu sebeplerle; kazanın münhasıran … plakalı araç sürücüsü davalı …’in kusuru ile gerçekleştiği kabul edilmiş, davacıya ait araçta vaki trafik kazası sebebiyle 32.000-TL tutarında değer kaybı oluştuğu değerlendirilmiştir. Hal böyle olunca, sigorta şirketi tarafından davadan evvel ödenen 19.928-TL, yekün tutardan indirilmiş ve davacıya (32.000-TL – 19.928-TL) 12.072-TL daha ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gelince; 2918 s. KTK’nın 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in 24. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur. Somut olayda; kaza tarihinde yürürlükte bulunan ZMMS poliçe limiti “maddi araç başına” 50.000-TL olup, sigorta şirketi oluşan zarardan ancak bu miktara kadar sorumludur. Toplanan delillerden; davacıya ait aracın tamirinin kasko sigortacısı Ak Sigorta A.Ş. tarafından yaptırıldığı, araçta 48.288-TL tutarında hasar ve 32.000-TL tutarında değer kaybı oluştuğu belirlendikten sonra poliçe limitinin 50.000-TL olduğu gözetilip proporsiyon hesabı yapılarak Ak Sigorta A.Ş.ye 30.072-TL rücu ödemesi ve davacıya 19.928-TL değer kaybı ödemesi yapıldığı, poliçe limitinin (30.072-TL + 19.928-TL = 50.000-TL) bu suretle tükendiği anlaşılmaktadır. O halde, sigorta şirketinin ZMMS’den kaynaklı sorumluluğu sona ermiştir ve hakkındaki dava reddedilmelidir. Bu sebeplerle, sigorta şirketi hakkındaki dava reddedilmiş, ancak limitin tükendiği ne 2918 s. KTK’nın 97. maddesi kapsamında yapılan müracaata verilen cevapta ne de davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmeleri esnasında davacıya bildirildiğinden ve davacı limitin tükendiğini ancak işbu dava ile öğrendiğinden, sigorta şirketinin kendisine karşı dava açılmasına bizzat kendisinin sebebiyet verdiği değerlendirilmiş, davayı vekil marifetiyle takip etmiş olmasına rağmen lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Bu sebeplerle; davalı … ile … hakkındaki davanın kabulüne, davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiş, davalıların olay tarihi itibariyle temerrüte düştükleri değerlendirilip (TBK m. 117), sigortalı aracın hususi olduğu gözetilerek, olay tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
İşbu davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın;
i-Davalı … A.Ş. yönünden reddine,
ii-Davalı … ile … yönünden kabulü ile 12.072-TL’nin 10.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalılardan müştereken davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 824,63-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile noksan 539,48-TL’nin davalı … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.267,35-TL yargılama giderinin davalı … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davalı … ile …’e yönelik davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin bu davalılardan müştereken davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … A.Ş., davayı vekil marifetiyle takip etmiş ise de lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı işleten ve sürücü vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, davalı … ile … yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN, davacı ile davalı … A.Ş. yönünden ise gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
08/05/2023

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.