Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/934 E. 2023/687 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/934 Esas – 2023/687
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/934 Esas
KARAR NO : 2023/687

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 27/06/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2021/147 Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, senette müvekkilinin borcu kabul ettiği, senet karşılığı parayı aldığına dair beyanı bulunmadığı için söz konusu senedin hükümsüz olduğunu, söz konusu takibe dayanak olan senedin davalı ile müvekkili arasında yapılan alım satım sözleşmesine istinaden düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre davalı tarafın 135.000TL değerinde malı müvekkiline teslim etmeyi kabul ettiğini ve bu kabule göre senedin imzalandığını belirterek, senede dayalı olarak 135.000TL’lik ve icra takibi yönünden işleyen her türlü faiz ve alacak kalemi yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, haksız ve kötü niyetli davalının iddia ettiği ve icra dosyasında güncel kapak hesabı sonucu borç miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir olunacak tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava değeri belirli olan huzurdaki davada belirsiz alacak davası niteliğinde dava açılmasının hukuki dayanaktan yoksun olmakla hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından iddia edildiğinin aksine alacaklı müvekkili ile borçlu davalı arasında davaya konu Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2021/147 Esas sayılı takibine konu 135.000TL bedelli senedin Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2020/1173 esas sayılı icra takip dosyası ile davacı borçlu aleyhine başlatılan ve icra takibi sırasında alacaklı müvekkili ile davacı borçlunun borcun ileri bir tarihe ertelenmesi hususunda anlaşma neticesinde takipten vazgeçilen icra takibine konu çekler karşılığında düzenlendiğini, takibe konu senedin mal teslimine karşılık düzenlenmediğini, müvekkilinin taşınmazlar üzerindeki bütün apartman dairelerinin elektrik, su ve kalorifer tesisatı işlerini eksiksiz olarak yapıp iş sahibi davacıya teslim ettiğini, çeklere ilişkin faturaların alacaklı müvekkili tarafından düzenlendiğini ve alacak kaydı olarak ticari kayıtlarına işlendiğini belirterek, hukuki dayanaktan yoksun olan ve alacaklı müvekkilinin alacağına kavuşmasını geciktirme amacı taşıyan huzurdaki davanın reddi ile davacı borçlunun, takip konusu bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir olunacak tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizin 05/09/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2021/147 Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Çarşamba 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/328 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişiden 09/01/2023 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedi çerçevesinde bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; öncelikle bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden kambiyo senedi vasfının bulunmadığı, diğer yandan taraflar arasında satım ilişkisi bulunduğu, davacının 18/08/2020 tanzim tarihli, 31/12/2020 vade tarihli 135.000,00 TL bedelli bonoyu avans niteliğinde davalı yana teslim ettiği, davalının malları teslim etmemesi nedeni ile bononun bedelsiz kaldığından bahisle eldeki menfi tespit davasının açıldığı görülmüş, davalı ise cevap dilekçesinde bononun daha evvel verilen ve karşılıksız çıkan çeklere istinaden verildiğini, çeklerin karşılığı edimlerin ise yerine getirildiğini beyan etmiştir.
Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin kapsamı yani davacı ve davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki mevcut ise takibe konu bononun bedelsiz kalıp kalmadığı davalının takibe koyduğu bono nedeni ile davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı, belirlenmelidir.
Bu kapsamda tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 09/01/2023 tarihli raporda; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında 2019 yılında yapılmış olan elektrik işleri, kalorifer ve su tesisatına ait malzemelerin davacının yapmakta olduğu inşaata teslim edilmesinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğu, davalı tarafça kesilen 3 adet fatura kapsamındaki malların davacı yana teslim edildiği, davacının 31/12/2021 tarihi itibariyle davalı yana 86.000,00 TL borçlu bulunduğu, her iki tarafın yasal defterlerinde de davaya konu 135.000,00 TL’lik bononun kayıtlı olmadığı, dosya içerisindeki senet teslim tutanağından karşılıksız kalan çekler sebebi ile bononun verildiğinin anlaşıldığı ancak bakiye 46.000,00 TL’lik kısmın avans olarak verilip verilmediğinin anlaşılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Takibe konu bononun incelenmesinde ihdas kaydının bulunmadığı, bononun davacı tarafından davalı lehine 18/08/2020 tarihinde keşide edildiği, vadesinin 31/12/2020 olarak gösterildiği görülmüştür. Bononun şekil şartları TTK. nın 688. maddesinde gösterilmiştir. Maddede gösterilen şekil şartlarından bir kısmı zorunlu şartlar olmakla birlikte seçimlik şartlarda vardır. Somut olayda takibe konu bononun zorunlu şekil şartlarını taşıdığı anlaşılmış, davacının bononun kayıtsız şartsız borç vaadini içermediği iddiasına itibar edilememiştir.
Davacı bononun malen düzenlendiğini ve kendisine mal teslimi yapılmadığını iddia etmiş, davalı ise önceki borçları sebebi ile bono verildiği savunmasını ileri sürmüş olup, buna göre davalının ihdas sebebini talil ettiği söylenemeyecektir ve bu kapsamda ispat yükü halen daha davacı üzerindedir.
Davacı tarafın iddiaları senedin bedelsizliğine dayanmaktadır. Burada borçlu temel ilişkiden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmaktadır. Bedelsizlik, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır. Başka bir deyişle bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz demektir. Bu anlamda senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkiden doğan temel alacaktır. Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya genel hükümlere göre bu durumu tespit imkanı verilmektedir.
Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 77 vd maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir. Zira kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereğince temel alacağın mevcut olmaması veya geçersiz olması kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta; buna karşılık temel ilişkideki sakatlık kambiyo borçlusuna, borçlu olmadığının tespiti ile birlikte, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme defini dermeyan etmeye hakkını vermektedir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2021/19-659 Esas 2022/82 Karar).
Somut olayda, tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde 86.000,00 TL’lik borç yönünden defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu görülmüş, davacının taraflar arasındaki ilişki kapsamında verdiği çeklerin bedelsiz kalması nedeni ile borcun yapılandırıldığı ve vadesinin güncellendiği anlaşılmış, nitekim davacı tarafça icra dosyasında yer alan 31/08/2021 tarihli haciz tutanağında borcu kabul ettiği görülmüş, şu halde sebepten mücerret olan bono sebebi ile davacının davalı yana borçlu olmadığına ilişkin iddiasını yazılı delil ile ispat edemediği değerlendirilmiştir.
Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez.
Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı anlaşılmış, borcu bulunmadığı iddiası kapsamında yemin deliline dayanıp dayanmayacağı konusunda davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmiş, davacı tarafça süresi içerisinde yemin deliline başvurulmadığı görülmüş, ispatlanmayan davanın subut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalı tazminat talebinde bulunmuş ise de, mahkememizce verilen ara karar akabinde davacı tarafça gerekli teminatın yatırılmadığı ve ara kararın icra edilmediği anlaşılmış, davalının ihtiyati tedbir sebebi ile zarara uğramadığı değerlendirilmiş, yasal şartları oluşmayan talebin reddi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcın peşin alınan 2.331,11 TL’den mahsubu ile bakiye 2.151,21TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 21.250-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.01/06/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.