Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/737 E. 2023/676 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/737 Esas – 2023/676
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/737
KARAR NO : 2023/676

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZ.TAR.: 05/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 28/07/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili …’ın davalı … San. ve Tic. A.Ş.’nin ortağı olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete 531.428,00 TL borç verdiğini, borcun geri ödenmediğini, Kadıköy 14.Noterliğinin 22.01.2013 tarih ve 1796 yevmiye numarası ile ihtarname çekildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Samsun 9.İcra Müdüdürlüğünün 2015/11435 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin borcun 302.878,00 TL.lik kısmını kabul ettiğini, faiz oranına ve diğer kısma itiraz etmesi nedeniyle takibin bu kısımda durduğunu belirterek, Samsun 9. İcra Müdüdürlüğü’nün 2015/11435 esas sayılı dosyasına yapılan kısmi itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 29/11/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacı asilin şirketin hissedarları ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, 2012 yılında yapılan genel kurul ile davacının yöneticilikten alındığını, genel kurulda alınan kararların iptali için haksız ve mesnetsiz davalar ikame etmeye çalıştıklarını, müvekkili şirket ile gerek davacı gerekse şirkete borç veren diğer hissedarlar arasında ticari nitelikte bir ödünç alma ilişkisi bulunmadığını, bugüne kadar hiçbir ortağa verdiği borç sebebi ile faiz ödenmediğini, davacının kötü niyetli olarak şirketin iflasına sebep olmayı amaçladığını belirterek, davanın reddine, müddeabihin %20’sindan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili 22/12/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;dava dilekçesini aynen tekrarla, davalı borçlunun 05/11/2015 tarihli dilekçesi ile borcun 302.878,00TL’lik kısmını kabul etmiş ise de bakiye ana paraya, faize ve faiz oranına haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, davalının haksız ve dayanaktan yoksun savunmalarını kabul etmediklerini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Kadıköy 14.Noterliğinin 22/01/2013 tarihli 1796 yevmiye nolu ihtarnamesi, Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2015/11435 esas sayılı dosyası, Mali Müşavir Bilirkişi’den alınan 12/10/2017 tarihli rapor, itiraz üzerine başka bir Mali Müşavir Bilirkişi’den alınan 10/07/2018 tarihli rapor ile aynı bilirkişiden alınan 04/12/2018 tarihli ek rapor, ticaret sicil kayıtları, 2011 yılı detay mizan örneği, şirket kayıtları, bozma sonrası alınan 15/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ile aynı bilirkişiden alınan 13/02/2023 tarihli ek rapor, TTK, HMK, yüksek yargı kararları ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve GEREKÇE:
Dava, ilamsız takibe karşı yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
1-Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2015/11435 Esas sayılı dosyası ile 531.828,00TL asıl alacak olmak üzere toplam 704.105,70TL alacak hakkında ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 30/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 05/11/2015 tarihli dilekçe ile takibe, kısmi olarak borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davacı tarafından itirazın iptali, takibin devamını sağlamak için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce 2016/724 Esas 2019/608 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davacı taraf İstinaf yasa yoluna başvurmuş, Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi 2019/1478 Esas 2020/198 Karar sayılı ilam ile başvuruyu esastan reddetmiştir. Davacı taraf bu kez temyiz yasa yoluna başvurmuş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/5268 Esas 2022/2018 Karar sayılı ilam ile ”…İlk Derece Mahkemesi’nce davacının alacağına dayanak olarak sunduğu 2011 tarihli mizanın ne şekilde davacının eline ulaştığı, bu mizanın genel kurul kararlarında geçip geçmediği, aslının bulunup bulunmadığı, bu mizandaki imzanın/imzaların kime ait olduğu, bağlayıcılığı, genel kurula sunulup sunulmadığı, açıkça onaylanıp onaylanmadığı, genel kurullara sunulan bilanço ve mizanlar ile ticari defter ve kayıtları birlikte incelenerek davacının iddia ettiği alacağının bulunup bulunmadığı hususunda Yargıtay denetimine elverişli, açıklamalı, ayrıntılı rapor alınıp defter ve belgelerin aleyhe delil olma durumu da değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması ve bu hükme yönelen davacı istinaf isteminin Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddi yerinde görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir…” şeklinde mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamı kapsamında mali müşavir bilirkişiden 15/11/2022 havale tarihli rapor, 02/03/2023 havale tarihli ek rapor alınmıştır.
3-Davacı davalı şirkete 531.428,00 TL borç verdiğini iddia ederek Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/11435 esas sayılı dosyası ile toplam 704.105,70 TL için ilamsız takip başlatmıştır. Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı şirket tarafından 05/11/2015 tarihinde 302.878,00 TL ödenmiş, takip kısmen durdurulmuş, davacı kalan 401.227,70 TL yönünden işbu davayı ikame etmiştir.
4-Davada ispat yükü davacıya aittir. Davacı davalı şirkete 531.428,00 TL borç verdiğini yazılı/kesin delillerle ispatlamalıdır. İspat zımmında 2011 yılı detay mizanı sunulmuş olup, davacı tarafın sunduğu başkaca bilgi, belge, delil bulunmamaktadır. Mahkememizce davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi birtakım araştırmaların yapılması gerektiğinden bahisle mahkememiz kararı bozulmuştur. Bozma sonrası mali müşavir bilirkişi tarafından yerinde şirketin defter ve kayıtları, genel kurul kararları ve tüm belgeleri incelenmek suretiyle rapor ve ek rapor sunulmuştur. Alınan bu raporlara göre davacının dayandığı mizan davalı şirketin 2009-2010-2011 yıllarına ilişkin genel kurul toplantısının yapılmasına dair 14/02/2013 tarihli toplantı tutanağına ve 2012-2013 yılı genel kurullarına ilişkin olarak yapılan 27/12/2014 tarihli toplantı tutanağına göre genel kurullara sunulmamış, genel kuruldan geçmemiş ve onaylanmamıştır. Zira söz konusu belge Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin 15.maddesi gereği genel kurula sunulması zorunlu belgeler arasında gösterilmemiştir. Nitekim detay mizan yalnızca genel kurula sunulan bilançonun gelir ve finansal tabloların açıklanmasını içeren herhangi bir bağlayıcılığı olmayan ve bilgi amaçlı düzenlenen bir belgedir.
5-Davalı şirketin 2011 yılı yevmiye defterinin 31/12/2011 tarih 355 yevmiye nolu kapanış maddesine göre davacıya borcu 337.928,00 TL’dir. Dolayısıyla genel kurula sunulan 31/12/2011 tarihli bilançoda tüm ortaklara olan uzun vadeli borçlar toplam olarak yer almaktadır. Davalı şirketin 2011 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ise genel kurula sunulan mali tablolarla uyumludur. Dava konusu yapılan detay mizanın davalı şirketin ticari defterleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile ana hesap kapsamında uyumlu olmasına karşılık detay hesap olarak uyumlu olmadığı tespit edilmiştir.
6-Detay mizanın davacı tarafa şirket muhasebecisi tarafından mail yoluyla gönderildiği davacı vekilinin beyanlarından anlaşılmaktadır. Şirket kayıtlarından da takip talebinde eklenen detay mizanın aslına ulaşılamamıştır. Mizandaki imzanın kime ait olduğunun ve aslının olup olmadığının ise bu aşamada önemi yoktur. Zira asıl belgesi tespit edilse ve imzalarında tarih itibariyle şirket yetkilisine ait olduğu anlaşılsa bile genel kuruldan geçmediğinden ve onaylanmadığından tek başına delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki mizanın tanzim tarihi itibariyle davalının şirket yöneticisi olduğuda bellidir.
7-Davalı şirketin 2010-2011 yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdiki yoksa da 2012 ve devam eden yıllarda da kapanış tasdiki mevcuttur. Davacının davalı şirketten alacağı yönünden 2009 yılına devir 384.500,00 TL olup, ödemeler sonrası 2012 yılına 337.928 TL, 2013 yılına ise 302.878 TL devredilmiş olup, bu tarih itibariyle ticari defterler usulüne uygun olarak tutulmuş olup incelemeye esas alınması mümkündür.
8-Davalı şirketin defter kayıtlarına göre davacının alacağı 302.978 TL olup, Kadıköy 14.Noterliğinden gönderilen 22/01/2013 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliği 25/01/2013 tarihinden itibaren ödeme için verilen 1 haftalık süre nazara alındığında 03/02/2013 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olup, bu tarihten icra takip tarihi 13/10/2015 tarihleri arasında değişen oranlarda ticari faiz istenmesi mümkündür. Bilirkişi rapor ve ek raporunda buna göre yapılan hesaplama sonucu 93.717,92 TL faiz tespit edilmiş olup, 302.778 TL alacakla birlikte davacının takip tarihi itibariyle toplam alacağı 396.595,92 TL ise de, itiraz süresi içerisinde 302.778 TL asıl alacak ödenmiş olmakla davacının davalı şirketten alacağı 93.717,92 TL kalmıştır.
9-Mahkememizin bozma öncesi verilen 2016/724-2019/608 Esas Karar sayılı kararında ise davacının 99.400,77 TL faiz alacağı hakkındaki itirazın iptali ile takibin devamına verilmiş, karar yalnızca davacı tarafından yasa yoluna götürülmüş olmakla davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmış, bu nedenle aynı miktara hükmetmek gerekmiştir.
10-Bilirkişi ek raporuna göre davacıya yapılan ödemelerin dayanak belgeleri yoksa da bu ödemeler mahsup edilerek verilen bilirkişi raporlarına göre ilk kararın verildiği, bu yönden davacının İstinaf ve temyiz taleplerinin olmadığı gibi ödeme tarihlerinde davacının şirket yöneticisi olup kendi döneminde yapılan kayıtlara rağmen ödeme yapılmadığını iddia etmesinin dürüstlük kurallarına uymayacağı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bir talep olduğu değerlendirilerek ticari defterlerde gözüken ödemelerin yapıldığı kabul edilmiştir.
11-Yapılan ödemeler öncelikle TBK 100.maddesi gereği faizlere mahsup edilmesi gerektiğinden, tespit edilen 99.400,77 TL’ye takip tarihi sonrası avans faizi uygulanması gerekmekte iken bozma öncesi mahkememiz kararında bu yön gözden kaçırılmış ise de, davacı tarafın bu hususa yönelik yasa yolu başvurusu bulunmadığı ve bu kısmın kesinleştiği anlaşılmakla önceki karar gibi hüküm kurulmuştur.
12-Davalı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, bu yönden karar verilebilmesi için davacının haksız ve kötüniyetli olmasının gerektiği, kararın niteliğine göre kısmen haksızlık mevcut ise de, davacının kötüniyetli olduğuna dair kanaat verici delilin bulunmadığı anlaşılmakla talep yerinde görülmemiştir.
13-Davacı taraf bozma sonrası muhasebeci olduğu anlaşılan tanık dinletme talebinde bulunmuş, ayrıca detay mizandaki imzalar yönünden grafolog bilirkişi incelemesi talep etmiştir. Yukarıda izah edildiği üzere detay mizanın davacının muhasebecisi tarafından kendisine mail yoluyla iletildiği, bu bilgiye davalı tarafın bir itirazının bulunmadığı, muhasebecinin tanık olarak dinlenmesinin davaya yenilik katmayacağı, detay mizan altındaki imzanın aidiyeti yönünden ise yapılacak incelemenin yine davanın sonucunu etkilemeyeceği, zira genel kurullardan geçmeyen onaylanmayan bu belgenin bağlayıcılığı olmayacağı açıktır. Öte yandan davacının yöneticisi olduğu dönemde hazırlanan detay mizandaki imzaya yönelik talebinde iyiniyet görülmediği gibi söz konusu talepler iddianın genişletilmesi mahiyetinde olup davalı tarafın açık muvafakati de bulunmadığından yerinde görülmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-99.400,77TL işlemiş faiz alacağı hakkındaki itirazın iptali ile takibin devamına, fazla talebin reddine,
2-Asıl alacak hakkında karar verilmediğinden takip tarihi sonrası asıl alacağa faiz uygulanmasına yer olmadığına,
3-Kabul edilen oranın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Alınması gereken 6.790,07 TL harçtan peşin alınan 6.851,97TL harcın mahsubu ile fazla yatan 61,90TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafça başlangıçta ödenen 6.790,07 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.904,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 45.255,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça sarf edilen 121,70 TL posta masrafı ve 2.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.771,70 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 686,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafça sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 75,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgiliye iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!