Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/699 E. 2023/662 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/699 Esas – 2023/662
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/699 Esas
KARAR NO : 2023/662

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 23/06/2023

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacıların murisi …’ın 03.02.2021 tarihinde davalı bankadan ticari kredi kullandığını ve kredi kullandırım esnasında hesabından “… Kobi Hayat” açıklaması düşülerek 1.575-TL prim tahsilatı yapıldığını, murisin 01.04.2021 tarihinde vefat ettiğini ve murisin vefatı ile poliçe düzenlenilmediğini ve 1.575-TL’nin 06.04.2021 tarihinde murisin hesabına iade edildiğini öğrendiklerini, oysa primin peşin olarak tahsil edildiğini ve sigorta korumasının prim tahsilatı ile başlamış kabul edilmesi gerektiğini beyanla, davacıların davalı bankadan çekilen 175.000-TL bedelli kredi ve ferilerinden doğan borçtan sorumlu olmadıklarının tespitini ve …’ın vefatından sonra hesaptan çekilen tutarların tahsilinin haksız olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: …’ın 03.02.2021 tarihinde davalı bankadan 175.000-TL bedelli esnaf kooperatif kredisi kullandığını, ancak hayat sigorta poliçesi düzenletmediğini, hesabından hayat sigortası poliçesi düzenlenmesi için alınan 1.575-TL’nin diğer hesabına aktarıldığını ve poliçe düzenlenmeyince hesabına iade edildiğini, borçlunun Hayat Sigorta poliçesi düzenlenmesi için imza vermediğini ve sigorta bilgi formu, hastalık soru formu, check-up ve sağlık beyanı gibi işlemlerin tamamlanmadığını, bu işlemler tamamlanmadan ve poliçe düzenlenmeden prim tahsilatı yapılamayacağını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Kredi dosyası ve prim tahsilatlarını gösterir hesap hareketleri ile kredinin kullandırılması esnasında düzenlendiği anlaşılan Esnaf Acil Destek Sigorta Poliçesi dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce bankacılık ve sigortacılık alanında uzman bilirkişiden alınan 23.03.2023 tarihli raporda özetle: Davacı banka ile davacıların murisi arasında imzalanan 03.02.2021 tarihli çerçeve kredi sözleşmesine istinaden davacıların murisine 175.000-TL Esnaf Koparatif kredisi kullandırıldığı, davacıların murisinden 04.02.2021 tarihinde yapılan 1.575-TL tahsilatın hayat sigortası prim tahsilatı olduğu ancak prim yatırılmış olmasına rağmen muris adına hayat sigorta poliçesi düzenlenmediği, tahsil edilen işbu 1.575-TL’nin 06.04.2021 tarihinde murisin banka nezdinde 06.04.2021 tarihinde açılan vadesiz bloke hesabına iade edildiği, ancak iade nedenine ile ilişkin herhangi bir açıklama olmadığı, hayat sigorta poliçesi düzenlenmemesinde davalı ve aynı zamanda acente sıfatı bulunan davalı bankanın asli, davacılar murisinin ise tali kusurlu olduğu, murisin ölümünden sonra kredinin 2, 3 ve 4. taksitinin gecikme faizi ve ferileri ile beraber toplam 74.696,84-TL’sinin kredinin aynı zamanda kefili olan Alaçam Esnaf Kooperatifi’nin davalı banka nezdindeki hesaplarından, 5. taksitinin ise 29.542,42-TL olarak davacı mirasçı Resul Anarat tarafından ödendiği, terekeye iade edilecek tutarın ancak mahkemece kusuru oranlarının belirlenmesi halinde hesaplanabileceği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacılar, davalı bankadan kredi kullandığı esnada murisin hesabından tahsil edilen sigorta priminden yola çıkarak taraflar arasında Hayat Sigorta sözleşmesi akdedildiğini iddia etmekte ve kredi borcundan sorumlu olmadıkları yönünde menfi tespit hükmü kurulmasını istemekte, davalı banka ise prim tahsilatı yapılmadığını ve Hayat Sigorta sözleşmesinin kurulması için gerekli işlemlerin tamamlanmadığını savunma yolu ileri sürmektedir.
Uyuşmazlık, murisin hesabından tahsil edilen 1.575-TL’nin prim tahsilatı olup olmadığı ve taraflar arasında Hayat Sigorta sözleşmesi kurulup kurulmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacıların Hayat Sigorta sözleşmesi karşısında murisin kredi borcundan sorumlu olup olmadıkları konularında toplanmaktadır.
Kredinin 03.02.2021 tarihinde kullandırıldığı ve murisin hesabından 04.02.2021 tarihinde “… Kobi Hayat” açıklaması düşülerek 1.575-TL tahsil edildiği, bu tutarın davalı bankanın iddiasının aksine muris adına açılan bloke hesaba değil, bankanın kendi hesaplarına aktarıldığı, murisin 01.04.2021 tarihinde vefat etmesinden sonra 06.04.2021 tarihinde onun adına açılan vadesiz bloke hesaba aynı tarihte iade edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı bankanın, kredinin kullandırıldığı esnada 03.02.2021 tarihinde, … Sigorta A.Ş. Acentesi olarak muris için Esnaf Acil Sigorta Poliçesini düzenlediği ve bu sigorta poliçesi priminin aynı gün murisin hesabından tahsil edildiği, başkaca bir poliçe düzenlenmediği görülmektedir.
Sigorta sözleşmesi, özünde bir Borçlar Hukuku sözleşmesi olarak tarafların birbirine uygun irade beyanlarını ve sözleşmenin esaslı noktaları üzerinde bir uyuşma olmasını gerektirir. Dolayısıyla sözleşmenin kurulması için tarafların öneri ve kabul beyanlarına ihtiyaç vardır ve sigorta sözleşmesi önerinin yöneltildiği tarafın kabul iradesini açık veya örtülü olarak açıklaması ile kurulur (Bkz: Tamer Bozkurt, Sigorta Hukuku Ders Kitabı, Yetkin Yayınları, 13. Baskı, Ankara 2022, s. 109 vd.).
Sigorta sözleşmesi bir geçerlilik şekline tabi değildir. Sözleşmenin, yazılı – sözlü, açık ya da örtülü irade ile kurulması mümkündür. Yine, TTK’nın 1405. maddesine göre, sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapmak isteyen kişinin sözleşmenin yapılması için verdiği teklifname, teklifname tarihinden itibaren 30 gün içinde reddedilmemiş ise sözleşme kurulmuş sayılır.
Sigorta sözleşmesinin şekle tabi olmaması kuralı, geçerlilik şekli açısındandır ve bir uyuşmazlık halinde sözleşmenin ispatı bakımından HMK’nın 200. maddesi uygulanır.
Sigorta poliçesi, sözleşmeden ayrı bir belge olup, sigorta sözleşmesinin varlığı sigorta poliçesi ve diğer delillerle kanıtlanabilir. Sigorta poliçesinin verilmemiş olması, sözleşmenin kurulmadığı anlamına gelmez. Poliçenin teslimi sigortacının kanundan doğan bir borcudur, ancak asli edim borçu değildir. Sigorta sözleşmesinin geçerliliği şekle tabi olmadığından, diğer bir ifadeyle sözleşme poliçeden bağımsız meydana geldiğinden, sigorta sözleşmesi için poliçe düzenlenmediği durumlarda sözleşmenin kurulduğunun ispatı 6102 s. TTK’nın 1424/3. maddesi uyarınca genel hükümlere tabidir.
Somut olayda, poliçe düzenlenmediğine ve murise teslim edilmediğine, ayrıca sigorta sözleşmesi yapılması teklifini içerir bir teklifnamenin varlığından söz edilmemiş olması karşısında TTK’nın 1405. maddesinin uygulanabilir olmadığı anlaşıldığına göre, sözleşmenin varlığının bunu ileri süren davacılar tarafından genel hükümlere göre ispat edilmesi gerekir.
Poliçe priminin veya ilk taksitinin ödenmesi, sigortanın teknik başlangıcı bakımından önemlidir. Yoksa, ortada bir sigorta sözleşmesi yok iken, yani sigortanın şekli başlangıcı henüz gerçekleşmemişken, primin tahsil edilmiş olmasının sigortanın maddi başlangıcına bir etkisi yoktur.
Eldeki davada; muris, kredinin kullandırılması esnasında nasıl ki Esnaf Acil Sigorta Poliçesi düzenlettirdi, aynı şekilde Hayat Sigorta Poliçesi de düzenlettirebilecek iken bu konuda ihmalkar davranmış, vefat tarihine kadar da sigorta bilgi formu, hastalık soru formu, check-up ve sağlık beyanı gibi işlemlerin tamamlanması yönünde herhangi bir çaba göstermemiştir. Murisin banka hesabından “… Kobi Hayat” açıklaması düşülerek 1.575-TL tahsil edilmiş olmasına, esaslı noktaları konusunda uzlaşı bulunmadığından sigorta sözleşmesinin kurulduğu şeklinde bir hukuki sonuç bağlamak mümkün değildir.
Bu tespit ve değerlendirmeler muvacehesinde; taraflar arasında Hayat Sigorta Sözleşmesi şeklinde bir ilişki kurulmadığı ve terekenin kredi borcundan sorumluluğunu ortadan kaldıracak koşullar oluşmadığı değerlendirilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.808,67-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 27.250-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 29/05/2023
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.