Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/677 E. 2023/583 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/677 Esas – 2023/583
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/677
KARAR NO : 2023/583

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/06/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARAR YAZIM T. : 15/05/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 14/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle;dava dışı borçlu … Tic. A.Ş. ile müvekkili banka arasında aktedilen kredi genel sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırıldığını, davalıların ise iş bu kredilere müteselsilen kefil olarak borçtan kaynaklı tüm sorumluluğu üstlendiklerini, noter vasıtası ile çekilen ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine Samsun İcra Dairesi’nin 2018/98993 Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların yetkiye, takibe, borca ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2018/98993 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu imzaya, yetkiye, borca ve diğer tüm itirazlarının iptali ile takibin belirtilen tutar üzerinden devamını ve bu meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 01/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davanın yasal süresinde açılmadığını, hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddinin gerektiğini, genel yetkili mahkeme ve icra dairesinin davalının yerleşim yeri olan Çorum mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, bu konuda tanzim edilmiş herhangi bir yetki sözleşmesinin olmadığını, müvekkili aleyhine başlatılan takibin ipotek borcundan kaynaklanan bir alacak olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan Samsun 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1187 Esas sayılı dosyasına konu edilen alacağın ipotek borcundan kaynaklanan bir alacak olduğunu, davacı banka tarafından bu alacak nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla Samsun 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1196 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, her iki takibin konusunun aynı olduğunu, müvekkili aleyhine mükerrer takip yapıldığını, kaldı ki Samsun 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1196 Esas sayılı dosyası üzerinden ipotek konusu edilen taşınmazların satışının da gerçekleştirildiğini, müvekkilinin güncel borcunun talep edilen tutarın altında olduğunu beyanla yetki itirazları nedeniyle mahkemenin yetkisizliğini, hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açılmış olduğundan davanın reddini talep ve dava etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesinin tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
Toplanan deliller.
11/04/2012 tarihli kredi genel sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesinin tebliğ şerhli örneği, ödeme planı, faiz genelgeleri, Ticaret Sicil Gazetesi çıktıları, Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2018/98993 Esas (Kapatılan Samsun 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1187 Esas) sayılı dosyası ile Samsun 6. İcra Dairesi’nin 2015/1196 Esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, TBK, TTK ve tüm dosya kapsamı.
Delilerin tartışılması, değerlendirilmesi ve GEREKÇE;
Dava, kredi sözleşmesine dayanan ilamsız takibe karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
1-Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2018/98993 Esas (Kapatılan Samsun 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1187 Esas) sayılı dosyası ile 2.139.802,69 TL toplam alacak hakkında ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine davalıların ayrı ayrı borca, faize ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, itirazın süresinde olduğu, davacı tarafın ise takibin devamı için süresi içerisinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
2-Takibin dayanağı 11/04/2012 tarihli GKS olup, 6101 sayılı TBK’nun Yürürlüğe ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. maddesi ve 6103 sayılı TTK’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 2. maddesine göre 818 sayılı BK’nu ile 6762 sayılı e-TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
3-Davalılar icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde yetki itirazında bulunmuş olmakla öncelikle icra dairesinin yetkisinin tespiti gerekmektedir. Bilindiği üzere HMK’nun 17 vd. maddeleri gereği yetki sözleşmeleri ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilmektedir. Yetki sözleşmesi ile bir veya birden fazla mahkemenin yetkili kılınması mümkündür. Taraflar aksini kararlaştırmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede açılabilir. Öte yandan 6762 sayılı e-TTK’nun 7/2. maddesinde düzenlenen teselsül karinesi gereği davacı banka ile dava dışı tacir asıl borçlu arasında yapılan kredi sözleşmesindeki yetki şartı kefiller yönünden de bağlayıcıdır. HMK’nun 19. maddesi gereği yetkiye itiraz edilmesi halinde yetkili mahkeme, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçilen mahkemenin bildirilmesi gerekir, aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz.
4-Davalıların imzaları bulunan 11/04/2012 tarihli kredi genel sözleşmesi davacı banka ile dava dışı … Ticaret A.Ş. arasında akdedilmiş olup, kredi genel sözleşmesinin ticari nitelikte olduğu anlaşılmakla davalı kefilleri de bağlayıcı şekilde yetki sözleşmesi yapılması mümkündür. Sözleşmenin 41. maddesindeki “Samsun Mahkemeleri ve İcra Daireleri” şeklindeki yetki kaydı HMK hükümlerine uygun olup, geçerli yetki sözleşmesi sebebiyle icra dairesinin yetkisine itirazın reddi gerekmiştir.

5-İİK 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içerisinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptali davası açabilir. Samsun İcra Dairesi’nin 2018/98993 Esas sayılı dosyasındaki 17/11/2022 tarihli cevaptan davalıların itirazının avans bulunmaması sebebiyle davacıya tebliğ edilmediği anlaşılmakla davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmiştir.
6-818 sayılı BK’nun 484. maddesinde kefaletin şartları düzenlenmiş olup, davalıların yazılı olarak yapılan KGS’de imzalarının bulunması ve kefil olunan miktarın belirli olması sebebiyle kefaletin geçerli olduğu tespit edilmiştir.
7-Davacı banka tarafından hem ilamsız takip yapılmış, hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yoluna gidilmiştir. 6. İcra Dairesi’nin 2015/1196 Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte tahsilde tekerrür olmamak kaydı bulunmaktadır. Öte yandan İİK 45. Maddesine göre rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan oluşsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Maddedeki düzenleme asıl borçlu yönünden geçerli olup, davalıların kefil olmasına göre hem ilamsız hem rehinin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilde tekerrür teşkil edilmemek üzere yapılan takibin yasal olduğu anlaşılmıştır.
8-Mahkememizce bankacı bilirkişiden 24/01/2023 tarihli rapor ile 06/03/2023 tarihli ek raporlar alınmıştır. Alınan rapor ve ek raporda takibin dayanağının 11/04/2022 tarihli 5.500.000,00 TL bedelli KGS olduğu, davalıların sözleşmede kefil olarak yer aldıkları kefalet limitlerinin aynı miktarda olduğu, hesap kat ihtarnamesine göre ticari kredi, teminat mektubu ve kredi mevduat dolasıyla hesabın kat edildiği, BCH kredisi yönünden akdi faiz oranının sözleşme hükümlerine göre %26, temerrüt faiz oranının %39, KMH kredisi yönünden akdi faiz oranının %24,24 temerrüt faizinin %30,24 nakde dönen teminat mektubu için akdi ve teminat faiz oranının %39 olduğu, temerrüt tarihinin davalı … dışındakiler yönünden ihtarnamenin tebliğ tarihi ve verilen süreye göre 21/05/2015, Nazire yönünden ise 18/01/2015 olduğu tespitleri yapılmıştır.
9-Bilirkişi ek raporunda öncelikle asıl borçlu yönünden yukarıdaki veriler nazara alınmak suretiyle ve her bir kredi bakımından ayrı ayrı hesaplamalar yapılmıştır. Raporda talepte değerlendirilerek hesap kat ihtarnamesi ve ihtarnamede tamamlanan sürenin ilavesiyle bulunan temerrüt tarihine kadar akdi faiz uygulanarak, kat tarihindeki faiz borcu bulunmuş ve asıl kredi borcu ile kapitalize edilerek toplam alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulaması yapılmıştır. Davacı bankanın kat tarihi itibariyle kapitalize etmemesi sebebiyle taleple bağlı kalınmıştır. Açıklanan yöntemle yapılan hesaplama sonucu tüm krediler yönünden 2.048.039,82 TL asıl alacak olmak üzere 2.079.531,06 TL toplam alacak bulunmuştur. Ancak takip talebi nazara alınarak taleple bağlı kalınmak suretiyle asıl alacak 1.779.610,95 TL olmak üzere toplam 1.811.102,19 TL alacak bulunmuştur.
10-Kefiller, kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere kendi temerrütünün sonuçlarından sorumludur. Asıl borçlu için tespit edilen toplam 1.811.102,19 TL alacak Nazire dışındaki davalıların kefalet limiti kapsamında olmakla bu miktardan davalı kefiller Ali, Güldane ve Gülten’in de sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
11-Bilirkişi ek raporunda temerrüt tarihi farklı olan … yönünden ayrı hesaplama yapılmış, yine taleple bağlı kalınarak 1.779.610,95 TL asıl alacak olmak üzere tespit edilen toplam 1.815.410,03 TL tespit edilen alacak miktarı kefalet limiti kapsamında olmakla davalı Nazire’nin sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmıştır.

12-Toplam alacağın ihtarname masrafları dışındaki kalan kısmı likit olmakla %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir. Reddedilen kısım yönünden ise davacı bankanın kötüniyeti sabit olmadığından davalı Güldane vekilinin talebinin reddi gerekmiştir.
13-Davacı vekili hesaplama yapılırken kapitalize edilerek yapılmadığından faiz alacağının eksik hesaplandığını ileri sürmüş ise de esasen hesap kat tarihi itibari ile bankanın kapitalize etmeden takip yaptığı anlaşılmakla, taleple bağlı kalınarak ve faize faiz yürütmeden hesaplanan raporun esas alınması gerekmiştir. Davalı Güldane vekili rapora itiraz etmiş ise de hesap kat ihtarının müvekkiline usulüne uygun tebliğ edildiği gibi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla öncelikli olarak takip yapılması asıl borçlu yönünden geçerli olduğundan itirazlar yerinde görülmemiştir.
14-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı … Yeni vekilinin görüşmelere katıldığı, diğer davalılar …, …, …’nun geçerli bir mazeret göstermeksizin arabuluculuk ilk toplantısına katılmamış ve bu husus arabuluculuk son tutanağından tespit edilmiş olmakla, kısmen veya tamamen haklı çıkan davalı taraf yararına vekalet ücreti ve yargılama giderinin hükmedilmesi mümkün olmadığından, davalılar …, …, … yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulmuş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-1.779.610,95 TL asıl alacak, 29.029,77 TL işlemiş faiz, 1.451,47 TL BSMV, 1.010,00 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.811.102,19 TL (Davalı … yönünden 1.779.610,95 TL asıl alacak, 33.132,47 TL işlemiş faiz, 1.656,61 TL BSMV, 1.010,00 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.815.410,03 TL olmak üzere) alacak hakkındaki itirazın iptaline takibin devamına, fazla talebin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihi sonrası %39 temerrüt faizi ile faizin %5’i gider vergisi uygulanmasına,
3-Toplam alacağın likit kabul edilen 1.810.092,19 TL (davalı … yönünden 1.814,40 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı …’nun kötüniyet tazminat talebinin reddine,
5-Alınması gerekli 124.010,66 TL harcın davalılar (davalılar …, …, … Yeni 123.716,39 TL ile sınırlı olmakla) alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 189.770,50 TL vekalet ücretinin davalılar (Davalılar …, …, … Yeni yönünden 189.555,11 TL ile sınırlı olmakla) alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı … Yeni kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 49.018,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen posta masrafı 1.127,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.127,00 TL yargılama giderinin davalılardan (Davalı … Yeni 326,73 TL ili sınırlı olmakla) alınarak davacı tarafa verilmesine,

9-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince arabuluculuk dava şartı dosya no 2022/14 Esasa ilişkin 1.560,00 TL’nin davalı … Yeni’den alınarak hazineye irat kaydına,
10-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince arabuluculuk dava şartı dosya no 2022/43 Esasa ilişkin 1.560,00 TL’nin davalılar …, …, …’ndan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … Yeni vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Tashih Şerhi

Mahkememizin 10/05/2023 tarihli kararının hüküm kısmının 3. maddesinde Toplam alacağın likit kabul edilen 1.810.092,19 TL (davalı … yönünden 1.814,40 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiş ise de sehven yazım hatası yapıldığı anlaşılmakla “Toplam alacağın likit kabul edilen 1.810.092,19 TL (davalı … yönünden 1.814.400,03TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde tashihine oybirliğiyle karar verildi.15/05/2023

Başkan 36893
¸e-imzalıdır
Üye 189849
¸e-imzalıdır
Üye 252280
¸e-imzalıdır
Katip 182986
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!