Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/619 E. 2023/636 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/619 Esas – 2023/636
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/619 Esas
KARAR NO : 2023/636

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/05/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 16/06/2023

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının, davalı sigorta şirketine Kasko / İMM sigortası ile sigortalı … plakalı araçta yolculuk ettiği esnada gerçekleşen 30.10.2019 tarihli trafik kazasında yaralandığını ve %18 oranında sürekli malul kaldığını, iyileşme süresinin de bir hayli uzun sürdüğünü, bacağında uzun ve derin kesik izleri oluştuğunu ve belindeki kırıklar sebebiyle evlendiğinde çocuk sahibi olma konusunda da zorlanacağını, henüz 29 yaşında iken bu tür bir kazaya maruz kalmış olmasının davacıyı psikolojik olarak da yıprattığını, öğretmen olan davacının görevini yapmakta zorlandığını, yaralanmasına bağlı husule gelen maddi zararın aracın aynı zamanda zorunlu trafik sigortacısı olan davalı tarafından karşılandığını, ancak manevi zararının tazmin edilmediğini beyanla, 50.000-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davadan önce sigorta şirketine yapılan müracaatın eksik belgeler sebebiyle sonuçlandırılamadığını ve buna göre dava şartının (2918 s. KTK m. 97) yerine getirilmediğini, … plakalı aracın davalıya Kasko / İMM sigortası ile sigortalı olduğunu, ancak sorumluluğun sigortalının kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını ancak aksi yönde değerlendirme yapılacak ise hüküm altına alınacak tutarın makul olması gerektiğini, davacının kaza esnasında emniyet kemeri takmadığını ve ayrıca sigortalı araçta hatır için taşındığını, buna göre müterafik kusur ve hatır taşıması yönünde indirim yapılması gerektiğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Hasar dosyası ile davacının ücret bordroları ve tarafların sosyo-ekonomik durumları hakkındaki tutanaklar dosya arasına alınmıştır.
Kazaya ilişkin Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/380 E. 2021/672 K. sayılı dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: … plakalı araç sürücüsü …’nın sanık olarak yargılandığı davada, araçta yolcu olarak bulunan (davacı) … ve diğerlerinin şikayetlerinin bulunmaması sebebiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği ve kararın istinaf edilmeksizin 28.10.2021 tarihinde kesinleştiği, (davacı) …’in müşteki sıfatıyla taraf olduğu soruşturmanın 02.04.2021 tarihinde şikayet yokluğu gerekçesiyle Ek KYOK ile sonuçlandığı görülmüştür.
KTÜ Adli Bilimler Enstitü Müd. Tıp Bilimleri ABD Bşk.nca düzenlendiği anlaşılan 18.09.2020 tarihli maluliyet raporundan: Davacının, kaza sebebiyle husule gelen engellilik oranının %18 ve iyileşme süresinin 4 ay olarak belirlendiği görülmüştür.
Mahkememizce Adli Trafik uzmanı bilirkişi ile Adli Tıp uzmanı bilirkişiden müteşekkil heyetten alınan 31.01.2023 tarihli raporda raporda özetle: Kazanın, münhasıran … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği, davacının kazanın gerçekleşmesinde bir etkisinin bulunmadığı, davacının yaralanmasına ve maluliyet durumuna göre kaza esnasında emniyet kemeri takıp takmadığının belirlenemediği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, davacının 30.10.2019 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan manevi zararının tazmini talep edilmiş, cevap dilekçesi ile ise davanın reddi istenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97/1. fıkrasının ilk cümlesine göre, zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Anlaşıldığı üzere; davadan önce sigorta şirketine başvuru zorunluluğu, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında zorunlu trafik sigortacısına karşı yapılacak takipler için gereklidir ve davalı sigorta şirketi işbu davaya kasko sigortacısı olması hasebiyle taraf olduğuna göre davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir. Kaldı ki, davalıya işbu davadan evvel 07.10.2020 tarihinde müracaatta bulunulduğu dosya kapsamı ile sabittir ve sigorta şirketi yönünden temerrütün 6102 sayılı TTK’nın 1427/2. maddesi uyarınca 22.11.2020 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmelidir.
Davanın esasına gelince;
Davacının, özel eğitim öğretmeni olarak görev yaptığı eğitim kurumunda servis aracı olarak kullanılan … plakalı araçta mesai çıkışında öğrencileri ile birlikte seyahat ettiği esnada gerçekleşen trafik kazasında yaralandığı ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre düzenlendiği anlaşılan 18.09.2020 tarihli rapora göre engellilik oranının %18 ve iyileşme süresinin 4 ay olarak belirlendiği, yaralanmasına bağlı olarak sağ uylukta 29×3 cm’lik ciltten çökük alanlar içeren hiperpigmente skarının olduğu, sağ gluteal bölgede 12×4 cm’lik ve 11x 1,5 cm’lik hiperpigmente skarının olduğusol uyluk ön yüzünde 12×4 cm’lik alanda belirgin çöküklüğü olan skarının olduğu, sağ ve sol kalça eklem hareket kısıtlılığı yaşadığı ve maluliyet durumunun bu arazlar gözetilerek belirlendiği, kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği ve davacının kazaya bir etkisinin bulunmadığı, aracın davalı sigorta şirketine İMM ile sigortalı olduğu ve manevi tazminat taleplerinin İMM toplam teminatın içinde kalmak ve poliçenin ön yüzünde gösterilen tutar (500.000-TL) ile sınırlı olmak kaydı ile teminata dahil edildiği (poliçenin 13. sayfası), manevi tazminat talepli işbu davada davalı sigorta şirketine … plakalı aracın İMM sigortacısı olması hasebiyle husumet tevcih edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda; işaret edilen hususlar ve Yargıtay’ın 22.06.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen esaslar dahilinde inceleme yapılmış, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile davacının kazaya etkisizlik durumu, davacının arazlarının bulunduğu bölgeler ile maluliyet durumu, yaşı, mesleği, cinsiyeti ve bekar oluşu, paranın kaza tarihindeki alım gücü ve tarafların sosyo-ekonomik durumları gibi hususlar hep birlikte değerlendirilmiş, talep edilen tazminat tutarının oldukça makul olduğu değerlendirilip, 50.000-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Davacının, kendi beyanına göre, kaza esnasında emniyet kemeri taktığı ve bunun aksinin davalı tarafından ispat edilemediği görülmüş, servis aracında seyahat ettiği anlaşıldığından taşımanın hatır için olmadığı değerlendirilerek, tazminat tutarından ne müterafik kusur ne de hatır taşıması indirimi yapılabilmiştir.
Bu sebeplerle; davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm altına alınan tutara temerrüt tarihi olarak kabul edilen 22.11.2020 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine dair hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne; 50.000-TL’nin 22.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 3.415,5-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile noksan 3.244,72-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.875,73-TL tutarındaki yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı asil ve vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
22/05/2023

Katip ¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.