Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/58 E. 2023/550 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/58 Esas – 2023/550
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/58 Esas
KARAR NO : 2023/550

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 25/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosiklet ile davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin malul kalacak şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda sürücü …’ın kusurlu olduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarının yanı sıra davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğunun 01/06/2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için hem ATK’dan rapor aldırılması gerektiğini, tazminat hesaplamasında davacı yanın emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusurlu olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, maluliyet oranının ATK marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik dönemi, bakıcı gideri, kazanç kaybı, tedavi gideri ve yol masrafları taleplerinin teminat dışı olduğunu, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, tazminat hesabının hazine müsteşarlığı tarafında kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan yaptırılması gerektiğini belirterek, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin dava tarihinden ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, dava konusu olayın trafik kazası şeklinde gerçekleştiğini, herhangi bir ticari yönü bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarının yanı sıra meydana gelen kazada müvekkillerine yüklenebilecek kusuru bulunmadığını, davacının herhangi bir zararının olmadığını, davacının uğramış olduğu zararı ve bu zararın haksızlık oluşturan eylem ile uygun nedensellik bağını ispat etmesi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatına hak kazandığının söylenemeyeceğini, davacının bu yönde oluşan zararını ispat edemediğini, davacının dava dilekçesinde kaza tarihinde asgari ücret aldığını beyan ettiklerini, hizmet döküm cetvelinde de sigorta primlerinin asgari ücretten yatırıldığını, davacının istirahatte olduğu dönemde almış olduğu geçici iş göremezlik ödemesinin de asgari ücretten hesaplanmış olup bu dönemde kazanç kaybı bulunmadığını, davacının asgari ücretten yüksek bir maaş aldığı yönünde de bir iddiası bulunmadığından yapılan ödemelerden dolayı davacının bu yönde tazminat alacağının bulunmadığını, işçinin kaza geçirdiği dönemde de sigorta primi tam yattığını ve ücretlerini aldığını, davacının sürekli sakatlığına veya maluliyetine ilişkin bir zararının olmadığını, her ne kadar müvekkilinin hiç kusuru olmasa da davacının işe gidememesi nedeniyle o dönemin asgari ücreti kadar davacıya yardım maksatlı ödeme yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili tarafından arabuluculuk son tutanağı aslı ibraz edilmiştir.
İlyasköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davacıya ait ESD araştırma tutanağının gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizin 19/01/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin adli müzaharet talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Samsun SGK’na yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde mosip ödeme listesi, iş göremezlik ödemesi çıktısı gönderilmiştir.
Bafra İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davalı asillere ait ESD araştırma tutanağının gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından talebini belirli hale getirir 31/01/2022 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Medicalpark Hastanesine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davacıya ait tedavi evraklarının gönderildiği görülmüştür.
Bafra Devlet Hastanesine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davacıya ait tedavi evraklarının gönderildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde araç tescil özet raporunun gönderildiği görülmüştür.
Bafra CBS’nın 2013/4740 soruşturma sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Mahkememizin 19/01/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin adli müzaharet talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Bafra SGK’na yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde istenen bilgi belgelerin gönderildiği görülmüştür.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyası suretinin gönderildiği görülmüştür.
Adli Trafik Uzmanı bilirkişiden 15/10/2022 tarihli kusur raporu aldırılmıştır.
OMÜ’den 13/12/2022 tarihli maluliyet raporu aldırılmıştır.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden 11/04/2023 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; 19/11/2013 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucunda yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının yaralama sebebi ile uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekilince zamanaşımı def’ine ileri sürülmüş olup; 2918 s. KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Bununla birlikte 6098 sayılı TBK’nın 72.maddesinin de benzer düzenlemeyi içerdiği görülmüştür.
Eldeki davada, kaza tarihi 19/11/2013 olup, Kanunda ve Genel Şartlarda öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin 19/11/2021 tarihinde dolduğu görülmektedir. Buna karşın 7226 sayılı kanunun Geçici 1.maddesi uyarınca “(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur.” hükmü getirilmiş, akabinde 30/04/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” Cumhurbaşkanı Kararı ile süreler 15/06/2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Düzenlemeye göre kalan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar.
Yine 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 15.bendine göre “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.”
Kanunun öngördüğü süreler, 15/11/2021-09/01/2022 tarihleri arasında arabuluculuk başvurusu yapılmış olması, davanın 12/01/2022 tarihinde açılmış olması ve yukarıda anılan tüm düzenlemeler dikkate alındığında; eldeki dava yönünden duran süreler nedeni ile talebin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir.
Dosyaya gelen 70545629 nolu poliçenin incelenmesinde; … plakalı aracın 29/08/2013-2014 tarihleri arasında davalı … sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında kişi başına sakatlanma 250.000,00TL limit ile teminat altına alındığı, kazanın poliçe teminat tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde; … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı yasanın 57/1-a (Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek) kuralını ihlal etttiği, … plakalı araç sürücüsü … ‘un aynı Kanunun 52/1-a (Kavşaklara yaklaşırken aracın hızını azaltmak) kuralını ihlal ettiğinin belirtildiği görülmüştür.
Mezkur kaza sebebiyle açılan Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/4740 Soruşturma numaralı dosyası Uyap sisteminden dosyamız arasına istenmiş, toplanan tüm deliller doğrultusunda, kusur tespiti için dosya adlı trafik uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamı ile uyumlu olan, mahkememizce denetlenen ve benimsenen 15/10/2022 tarihli raporda özetle; sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın %70, davacı …’un ise %30 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, kaza tespit tutanağı, olayın meydana geliş şekli, soruşturma dosyasındaki beyan ve tutanaklar çerçevesinde raporun dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirme;
Mahkememizce davacının maluliyetinin tespiti için, davacı … Ondokuz Mayıs Üniversitesine sevk edilmiş, kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik yönünden aldırılan 13/12/2022 tarihli raporda; davacının 19/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanmasının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 1 ay kadar uzayabileceği mütala edildiği belirtilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı itiraz edilmiştir.
Rapora karşı itirazlar dikkate alınarak yapılan incelemede, Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından düzenlenen raporun kaza tarihinde geçerli yönetmelik dikkate alınarak düzenlendiği, davacının tedavisine ilişkin dosya kapsamındaki ve kurumdaki evrakların dikkate alındığı, davacının muayene edilerek şikayetlerinin dinlenildiği, gerekli konsültasyonların yapıldığı, davacı tarafın itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususların raporda incelendiği ancak kaza ile illiyetin kurulamadığı, raporun mevzuata uygun olduğu, şu halde hükme esas alınabilir olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarına itibar edilmemiştir.
Diğer yandan vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle bazı kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. Örneğin, vücut bütünlüğü ihlâl edilen bir sinema sanatçısının, halkla ilişkiler bölümünde çalışan bir kişinin yüzünde sabit bir iz kalması bu kişilerin çalışma güçlerinde fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmalarını imkânsızlaştırabilecek, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmelerine engel olabilecektir. Bu gibi durumlarda zarar gören ekonomik geleceği sarsılarak zarara uğratılmış olur. Somut olayda davacının SGK kayıtlarına göre fırıncı ustası olarak çalıştığı, sabit iz kaldığı beyan edilen yaranın burun kökü sol tarafta cilt renk ve seviyesinde 0,5 cm uzunluğunda nedbe olarak görüldüğü, çalışma gücü kaybı doğurmayacak tek başına sabit izin doğrudan maluliyet anlamına gelmeyeceği, OMÜ raporunda söz konusu yara izlerinin de değerlendirmeye alındığı anlaşılmakla davacı yanın rapora karşı itirazlarına itibar edilmemiş, taraf vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacının sosyal ve ekonomik durumu kolluk aracılığıyla tespit ettirilmiş, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya kazaya ilişkin olarak rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının bilgisi sorulmuş, verilen 18/01/2022 tarihli cevabi yazıda davacıya rücuya tabi ödeme yapıldığı, davacının kaza tarihinde sigortalı olarak çalışmasının bulunduğu belirtilmiştir. Davacının kaza tarihinde çalışmasının bulunduğu ve ek ödeme kaybı olduğuna ilişkin iddianın ileri sürülmediği, sürekli maluliyeti bulunmadığından efor tazminatı talep edemeyeceği anlaşılmış, bu kapsamda davacının maddi tazminat taleplerinin reddi gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90’ıncı maddesinde Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.(2918 s KTK 90)
Hakim, manevi tazminat miktarını özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak belirler. Manevi tazminat, zarara uğrayan da, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Bu aşamada müterafik kusur yönünden değerlendirme yapılmış olup; 6098 s. TBK’nın 52. maddesine göre, zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda; motosiklet sürücüsü davacının kask kullanmadığının kaza tespit tutanağında sabit olması ve yüzünden yaralanması şeklinde gerçekleşen olayda müterafik kusuru olduğu kabul edilmiştir.
22/06/1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesi nazara alınarak dosyanın özelleştirilmesi gerekmektedir. Buna göre somut olayda özellikle davalı …’ın kusuru tazminatın tayininde en önemli etken olarak değerlendirilmiştir. 19/11/2013 tarihinde meydana gelen kazada davalı …’ın %70 oranında kusurlu olması, tarafların ekonomik sosyal durumları, davacının müterafik kusuru ve yaralanması nazara alınmış, manevi tazminatın zenginleşmeye yol açacak nitelikte olmaması değerlendirilerek talep miktarının fazla olduğu anlaşılmıştır. Ancak meydana gelen zarar sebebiyle duyulan acı, elem, kederin bir nebze de olsa giderilmesine yönelik olarak tarafların ekonomik sosyal durumlarıyla, kaza tarihindeki paranın alım gücüyle, ülkenin ekonomik gerçekleriyle manevi tazminatın niteliğiyle ve kusur durumuyla uyumlu olacak şekilde manevi tazminata hükmetmek gerektiğinden ve davacı …’un 1 aylık iyileşme süresine ilişkin yaralanması sebebiyle manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılarak talebin kısmen kabulü ile davacı için kaza tarihi dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan 19/11/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Maddi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
1-Davanın REDDİNE ile;
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Adli müzaharet kararı gereği suçüstü ödeneğinden karşılanan 411- TL tebligat ve posta gideri, 4.860,24 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 5.271,24 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-Manevi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-5.000-TL’nin kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacı …’a verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL başvuru harcı ile 341,55 TL karar ilam harcının davalılar … ve …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.000 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar Elif ve Rafet vekilinin yüzüne karşı davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.04/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.