Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/562 E. 2023/573 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/562 Esas – 2023/573
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/562 Esas
KARAR NO : 2023/573

HAKİM :

KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacı … ile …’in kızı, diğer davacı …’in kardeşi olan …’nın, davalı …’e ait olan ve diğer davalı …’un sevk ve idaresinde bulunan, sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı araçta yolcu iken gerçekleşen 04.03.2022 tarihli tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini ve onun vefatı ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 20.000-TL olmak üzere toplam 60.000-TL maddi tazminatın davalılardan, ayrıca davacı … ve … için ayrı ayrı 200.000-TL ve … için 100.000-TL olmak üzre toplam 500.000-TL manevi tazminatın davalı … ile …’tan, sigorta şirketi yönünden temerrüt, Yüksek ve … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … plakalı aracın davalıya 25.11.2021-2022 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını, ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, desteğin alkollü olduğunu ve sigortalı araç sürücünün de alkollü olduğunu bilerek araca bindiğini, müterafik kusurunun bulunduğunu ve rapor aldırılması gerektiğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı … (malik ) ile … (sürücü) davaya cevap vermemişlerdir.
Hasar dosyası ile tarafların sosyo-ekonomik durumları hakkında düzenlenen tutanaklar celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacılara, desteğin vefatı sebebiyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş olup, 04.06.2022 tarihli cevabi yazı ile; rücuya tabi ödeme yapılmadığı ve gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin Samsun 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30.06.2022 tarih ve 287/576 sayılı kararı celp edilmiş olup incelenmesinden: Davalı …’ün sanık sıfatıyla yargılandığı davada, (destek) müteveffa …’nın sanığın kullandığı araca kendi rızası ile bindiği ve sanığın alkollü olduğunu bildiği kabul edilip, sanığın sürücü belgesinin bulunmadığı ve 1,25 promil alkollü olduğu belirtilerek, soruşturma aşamasında Adli Trafik uzmanı bilirkişiden alınan 21.03.2022 tarihli rapordaki kazanın münhasıran sanığın kusuru ile gerçekleştiği yönündeki tespite istinaden sonuca gidildiği, sanığın neticeten 18.200-TL APC ile tecziyesine karar verildiği görülmüştür.
Destek …’ya ait transkript örneği eğitimine devam ettiği üniversiteden celp edilmiş ve emsal ücret araştırmasına ilişkin cevabi yazılar dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınan 17.01.2023 tarihli kök ve 06.03.2023 tarihli ek raporda özetle: Davacı … ile müteveffa … arasında farazi destek ilişkisinin bulunmadığı ve buna göre davacı …’in tazminat talep etme imkanı olmadığı, davacı … ile … yönünden oluşan destek zararının ise TRH 2010 yaşam tablosuna ve progresif rant hesaplama yöntemine göre sırasıyla 373,266,69-TL ve 365.185,23-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacılar vekili, 06.02.2023 tarihli dilekçesiyle talep miktarını ıslah etmiş ve davacı … yönünden 164.861-TL ve … yönünden 161.351-TL tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, destekten yoksun kalma hukuki sebebine dayalı maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesiyle, 04.03.2022 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan destekten yoksunluğa dayalı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuş, ancak davalı sigorta şirketi ile varılan anlaşma neticesinde onun hakkındaki davadan feragat edilmiştir. Davalı … ile … hakkındaki maddi tazminata ilişkin talep miktarı ise ıslah dilekçesi ile artırılmıştır.
Davalı sigorta şirketinden maddi tazminat isteminde bulunulmuş ise de yukarıda belirtildiği üzere, tahkikat devam ediyor iken onun hakkındaki davadan, gerçekleşen sulhe bağlı olarak feragat edilmiştir. O halde, sigorta şirketi hakkındaki dava, feragat sebebiyle reddedilmeli, poliçe limitine tekabül eden yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Davanın devamı sırasında vaki olan ödemeye ve sulhe bağlı olarak gerçekleşen feragat durumunda, işleten poliçe limiti, sürücü ise ödenen tutar kadar sorumluluktan kurtulur. Ancak mübrez ibraname, feragatname ve sulh anlaşması başlıklı belgeden, davacılara asıl alacak olarak 425.000-TL tutarında ödeme yapıldığı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda da anlaşmaya varıldığı, sürücü ve işleten hakkında poliçe teminatını aşan kısım yönünden dava ve talep hakkının saklı tutulduğu anlaşılmaktadır. Davacıların bu açık kabulü karşısında, işleten ve sürücü konumundaki davalı … ile …, zararın ancak kaza tarihi itibariyle poliçe limiti olan 500.000-TL’nin üzerinde kalan kısmı yönünden takip edilebilecek, başka bir deyişle işleten ve sürücünün sorumluluğu toplam zararın 500.000-TL’nin üzerinde kalan kısmı ile sınırlı olacaktır.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davacı … ile …’in kızı olan …’nın, davalı …’un sevk ve idaresindeki araçta kendi ihtiyari ile yolculuk yaptığı esnada gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği ve davalı Yüksek ile …’a … plakalı aracın sırasıyla maliki ve sürücüsü, sigorta şirketine ise zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Toplanan delillerden; kazanın münhasıran davalı …’un kusuru ile gerçekleştiği ve destek …’nın kazanın gerçekleşmesine bir etkisinin bulunmadığı, davacı … ile …’in, kızları …’nun vefatı ile destekten yoksun kaldıkları ve oluşan destek zararlarının, emsal ücrete, TRH 2010 yaşam tablosuna ve progresif rant hesaplama yöntemine göre davacı … için 373.266,69-TL ve … için 365.185,23-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … ve …, yukarıda ayrıntısına işaret edilen ibranameye göre zarardan teminat limiti üzerinde kalan kısım itibariyle sorumlu olup, kazada bir kişinin vefat etmiş olmasına göre, sigorta şirketi zarardan kaza tarihindeki poliçe limitine kadar sorumludur. Davacı … ile … için hesaplanan tazminat tutarı (373.266,69-TL + 365.185,23-TL) 738.451,92-TL ve kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti 500.000-TL olduğuna göre, davalı … ve … zararın poliçe limiti üzerinde olan kısmı (738.451,92-TL 500.000-TL) 238.451,92-TL’den sorumlu tutulacaktır. Davacı … ile … için belirlenen tazminat tutarları nazara alındığında ise bu tutarın 120.530,74-TL’sinin … ve 117.921,18-TL’sinin … için olduğu görülmektedir (120.530,74-TL + 117.921,18-TL = 238.451,92-TL).
6098 sayılı TBK’nın 52. maddesine göre zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda, destek …, alkollü olduğunu bildiği arkadaşı davalı …’un kullandığı araca gezmek amaçlı binmiş ve meydana gelen trafik kazasında vefat etmiştir. Desteğin, alkollü olduğunu bildiği arkadaşının kullandığı araca binmekle müterafik kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak, davalı işleten ve sürücü vekilinin hatır taşıması def’inin, süresinden çok sonra ileri sürüldüğünden kabulü mümkün değildir. O halde, belirlenen tazminat tutarlarından müterafik kusura bağlı olarak %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmalı ve davacı … için (120.530,74-TL x %80) 96.424,59-TL, … için ise (117.921,18-TL x %80) 94.336,94-TL üzerinden hüküm kurulmalıdır.
Davacı … ile müteveffa … arasında farazi destek ilişkisi bulunmadığından ve gerçek destek ilişkisinin varlığı da ispat edilemediğinden davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası reddedilmelidir.
Bu sebeplerle; davanın davacı … yönünden reddine, … ile … yönünden ise kısmen kabul-reddine karar verilmiş, davalıların kaza tarihinde (TBK m. 117) temerrüte düştükleri değerlendirilerek, kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Vaki sulh sözleşmesi kapsamında davacılara yargılama gideri olarak da ödeme yapıldığı görüldüğünden, poliçe limitine tekabül eden yargılama giderleri (1.387,77-TL) dışlanmış, bakiye kısım (661,83-TL) davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmil edilmiştir. Takdire bağlı yapılan indirimler ise vekalet ücretlerinin ve yargılama giderlerinin hesabında dikkate alınmamıştır.
Davayı vekil marifetiyle takip eden davalı işleten ve sürücü yararına, davacı … … hakkındaki davanın reddi ile ilgili olarak da 9.200-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
İşbu davanın zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacılar üzerinde bırakılmıştır.
Manevi tazminat istemine gelince;
Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda; işaret edilen hususlar ve Yargıtay’ın 22.06.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen esaslar dahilinde inceleme yapılmış, desteğin araca binmekteki amacı ve kazanın gerçekleşme şekli ile genç yaşta kızlarını ve kardeşini kaybeden davacıların durumu, paranın kaza tarihindeki alım gücü ve tarafların sosyo-ekonomik durumları gibi hususlar hep birlikte değerlendirilmiş, davacı … ile … yararına ayrı ayrı 50.000-TL, … yararına ise 25.000-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
1-Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi hakkındaki davanın reddine,
2-Davalı … ile … hakkındaki davanın kısmen kabulüne; davacı … … için 96.424,59-TL ve … … için 94.336,94-TL olmak üzere toplam 190.761,53-TL’nin 04.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 13.030,92-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.137,10-TL’nin mahsubu ile noksan 7.893,82-TL’nin davalı … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından ödenen 5.137,10-TL-TL’nin davalı … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan toplam 2.049,60-TL yargılama giderinden poliçe limiti üzerinde kalan kısma tekabül eden 661,83-TL’nin davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 483,77-TL’sinin davalı … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı sigorta şirketi, davayı vekil marifetiyle takip etmiş ise de lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacılar, davalı … ile … hakkındaki davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen, davacı … … için 15.427,93-TL ve … … için 15.093,91-TL olmak üzere toplam 30.521,84-TL vekalet ücretinin anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı … ile …, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacı … …’dan, 9.200-TL vekalet ücretinin davacı … …’dan ve 9.200-TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak anılan davalılara verilmesine,
9-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.640-TL arabulucuk ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-Manevi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne; davacı … … için 50.000-TL, … … için 50.000-TL ve … … için 25.000-TL olmak üzere toplam 125.000-TL’nin 04.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 8.538,75-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,70-TL’nin mahsubu ile noksan 6.831,05-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından ödenen 1.707,70-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen, davacı … … için 9.200-TL, … … için 9.200-TL ve … … için 9.200-TL olmak üzere toplam 27.600-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalılar davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacı … …’dan, 9.200-TL vekalet ücretinin davacı … …’dan ve 9.200-TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalılara verilmesine,
C-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacılar vekili ile davalı işleten ve sürücü vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
08/05/2023

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.