Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/56 E. 2023/299 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …Esas
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 07/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkiline ait …plakalı araç ile davalı şirket tarafından sigortalı olan… plakalı aracın 09/07/2021 tarihinde karışmış oldukları kaza neticesinde müvekkilinin aracında ciddi manada maddi hasar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda… plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkili aracında meydana gelen maddi hasar davalı şirket tarafından giderilmiş ise de araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle yapmış oldukları başvuru neticesinde davalı şirketin yalnızca 5.500 TL tutarında değer kaybı ödemesi yaptığını, kaza sonucu yapılan tamirat, boya, parça değişim vs. İşlemleri göz önüne alındığında müvekkilinin aracının kaza öncesi değerine göre piyasa değerinin oldukça düştüğünü belirterek, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybına karşılık şimdilik 100,00TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin…Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellef olduğu araç başına teminat limitinin de 41.000TL olduğunu, davacıın aracındaki hasar için kasko şirketi olan … A.Ş’ye 12.641,29TL rücu ödemesinin aracın reel değer kaybı için davacıya 5.500TL ödeme yapıldığını, iş bu ödemelerin poliçe limitinde değerlendirilmesi gerektiğini, değer kaybı tazminat talebine yönelik kaza tarihi itibariyle reel kayıp uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin başvuru öncesi ödemiş olduğu tazminatın bilirkişice takdir edilen miktardan karar tarihine kadar işlemiş olan faizi ile tenzili gerektiğini, müvekkili şirkette sigortalı olan aracın kullanım tarzının hususi olduğunu belirterek, öncelikle davanın zamanaşımı ve yetki yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağı aslı ibraz edilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar bilgisi, kaza tespit tutanağı ve eksper rapor bilgisi evrakının gönderildiği görülmüştür.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyası ödeme dekontu ve poliçenin bir suretinin gönderildiği görülmüştür.
Adli Trafik Uzmanı ve Makine Mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten 14/11/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
Ankara ATK’dan 09/02/2023 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı zararına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; dava dışı…’ın sevk ve idaresindeki… plakalı araç ile davacı… sevk ve idaresindeki …plakalı aracın 09/07/2021 tarihinde çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının aracında değer kaybı zararı oluştuğundan bahisle eldeki davayı açtığı, davalı Sigorta Şirketinin… plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, kazanın poliçe teminat tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz ettiği görülmüş, öncelikle bu husus değerlendirmeye alınmıştır. 6100 sayılı HMK’nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, hem davacının yerleşim yeri hem de kazanın gerçekleştiği yer … olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; yetki itirazı yersizdir.
Davada uygulanması gereken mevzuat öncelikle Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS poliçesi genel şartları ile Karayolları Trafik Kanunu’dur. 14/05/2015 tarihinde Resmi Gazete’nin 29355 sayısında yayınlanan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları’nın A.6 maddesinde teminat dışında kalan haller düzenlenmiştir. Buna göre A.6/b bendinde “hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri” teminat dışında kalan haller arasında gösterilmektedir. Yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 4. maddesi ile değişik 92/g maddesine göre de hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri ZMS sigortası dışında kalan hususlar arasındadır.
Mahkememizce kusur ve değer kaybı tespiti amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 14/11/2021 tarihli raporda; kaza tespit tutanağındaki beyanlar ve olay yeri incelemesi sonucunda davacı sürücü…’un sevk ve idaresindeki …plaka sayılı aracı ile seyri esnasında istikametine geçiş önceliğini gösteren herhangi bir levhanın bulunmadığı, kanun gereği kavşak girişine yaklaşırken aracını durdurup yaklaşan araçlara geçiş hakkı verdikten sonra seyrine devam etmesi gerektiği, ancak davacının gerekli kontrolleri yapmadan yahut geçmekte olan aracın hızını ve uzaklığını dikkate almadan kavşağa girdiği olayda 2918 sayılı Yasanın 84/h maddesini ihlal ettiği ve %100 kusurlu olduğu, çarpışmanın şekli nazara alındığında dava dışı sürücü…’ın kusur ihlalinin bulunmadığının bildirildiği görüldü.
Davacı vekilinin kusur raporuna itirazları çerçevesinde bu kez ATK’dan rapor alınmış, alınan 09/02/2023 tarihli raporda; davacı vekilinin kusur raporuna karşı itirazları ve dosyada alınan önceki kusur raporu birlikte değerlendirilerek, davacı taraf sürücüsü…’un gündüz vakti idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay yeri kontrolsüz kavşağa geldiğinde, kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş bu mahalde, hızını bu mahal şartlara göre ayarlayıp dikkatli şekilde seyrederek yolun her iki yönünü etkin şekilde kontrol edip geçiş hakkını sağdan gelen otomobile vermesi gerekirken, kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yaparak aracının ön kısmı ile diğer aracın sol arka yan kısımlarına çarpması neticesi meydana gelen olayda asli ve tam kusurlu olduğu kanaate varıldığı bildirilmiştir. Dosya içerisine yer alan kaza tespit tutanağındaki olay yeri krokisi, taraf beyanları, davacının kavşağa yaklaştığı sırada hızını azaltmaması nedeni ile geçişini tamamlamakta olan sigortalı araca yandan çarpmış olması hususları bütün olarak değerlendirilmiş, bilirkişi raporunun oluşa uygun olduğu anlaşılmakla meydana gelen kazada davacının %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Sigortalı araç sürücüsü dava dışı…’a kusur izafe edilmemiş olması çerçevesinde yukarıda izah edilen genel mevzuat hükümleri gereğince davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.09/03/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.