Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/554 Esas – 2023/627
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/554
KARAR NO : 2023/627
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
KAR. YAZIM TARİHİ : 22/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği 04/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun Canik Belediye Başkanlığı’dan 30/01/2019 tarih 2019/31 sayılı encümen kararı ile … parsel taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, müvekkilinin Canik Belediye Başkanlığı’na yaptığı işler karşılığı oluşan alacağı olan 688.000,00 TL’yi mahsup dilekçesi ile davalıya devrettiğini, davalının ise devir aldığı alacak ile taşınmaz için ödeyeceği paradan ödeme yaptığını, sonrasında müvekkiline olan alacağını ödemediğini beyanla davalı adına kayıtlı … parsel sayılı taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını, müvekkilinin alacağı 688.000,00 TL’ye mahsup tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği 19/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkilinin davacıya muaccel bir borcunun olmadığını, ihtiyati haciz kararının verilmesi tarihinden itibaren 10 gün içerisinde kararın icra dairesi tarafından uygulanması gerektiğini, davacı 10 gün içinde bu karara uymadığı için kararın resen kalktığı anlamına geldiğini, müvekkilinin davacıdan alacağını, davacının 01/02/2019 tarihli Canik Belediye Başkanlığına verdiği temlik sözleşmesiyle aldığını, davacının kayıtsız şartsız temlik sözleşmesi ile borcunu müvekkiline ödediğini, temlikname ile borcunu kabul ettiğini ve 688.000,00 TL’lik alacağını müvekkiline devrettiğini, davacı devrettiği alacağını geri istediğini, bu devrin iradi bir devir olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa ne bir nakit borçlanması söz konusu, ne de taşınmaza bağlı bir hisse borcu söz konusu olduğunu, davalının taşınmaz hissesi alacağı talebini ancak; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile dile getirilebilecek olup, taraflar arasında da bunu ispatlayıcı ne bir belge ne de bir yazı söz konusu olduğunu, davanın alacak sebebi anlaşılmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği 11/05/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve hakdüşürücü süre savunmasının hukuki temelden yoksun olduğunu, davalı tarafın savunmasını temelini oluşturan borcun varlığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacı ve davalının, Canik Belediye Başkanlığından olan alacakları bulunmaktayken Canik Belediye Başkanlığının bir adet taşınmazı alacağına mahsuben davalıya devretmesi işleminde; davalının Belediyeden olan alacak miktarı taşınmaz bedelini karşılamaya yetmeyince ve Belediyenin borçlarını ödeyecek nakit varlığı da bulunmadığından, davacının Belediyeden olan alacak bedeli de davalıya devredilerek taşınmazın davalıya teslim ve tescilinin yapıldığını, böylelikle Belediye, davalının ve davacının alacağını ödediğini, davalı ise taşınmaz bedelinin karşılanması için Belediyenin davacıya olan borcunu üstlendiğini, davacı ise belediyeye verdiği ve borcun nakline rıza gösterdiğini, davalı taraf Belediye ve müvekkili firması arasında yapılan anlaşma ile borcun nakli sağlandığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği 23/06/2021 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; ispat yükünün davacıya ait olduğunu, davacının davanın genişletilme yasağına aykırı olarak cevaba cevap dilekçesinde iddiasını borcun nakline çevirdiğini, buna muvafakatlerinin olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/4 Esas 2021/398 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş, davacının İstinaf yasa yoluna başvurması üzerine Samsun BAM 3 HD.’nin 21/04/2022 tarih 2021/1847 Esas 2022/702 Karar sayılı ilamı ile İstinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, dosya mahkememize gönderilerek esasın yukarıdaki sırasına kayıt edilmiş, yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 22/06/2022 tarihli ara kararıyla davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller.
Davaya konu … parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtları ile akit tablosu, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/10987 soruşturma sayılı dosyası, Espiye Noterliğinin 20/11/2019 tarih 7430 yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ şerhli örneği, 01/02/2019 tarihli Canik Belediye Başkanlığına hitaben davacı tarafından verilen mahsup dilekçesi, Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/253 Esas 2021/265 Karar sayılı ilamı, Samsun 3.İdare Mahkemesinin 2020/127 Esas 2020/716 Karar sayılı kesinleşmiş kararı, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/6375 Soruşturma sayılı dosyasında verilen KYOK kararı, davacının Canik Belediyesindeki 688.000,00 TL’lik alacağını davalıya temlik ettiğine ilişkin Canik Belediye Başkanlığının 12/10/2022 ve 23/11/2022 tarihli yazısı ile eki belgeler, davacının 2019-2020 yılı ticari defterlerinin incelenmesi için talimatla mali müşavir bilirkişiden alınan 01/03/2023 tarihli rapor, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişiden alınan 10/04/2023 havale tarihli rapor, tarafların raporlara karşı beyan ve itirazları, arabuluculuk son tutanağı, TBK, TTK, HMK ve tüm dosya kapsamı.
Delilerin tartışılması, değerlendirilmesi ve GEREKÇE;
Dava, alacak talebine ilişkindir.
1-Tüm dosya kapsamından; Samsun ili Canik ilçesi Belediyesinin … sayılı encümen kararı ile … parsel sayılı taşınmazın yapılan ihalesi sonucu davalı uhdesinde kaldığı, bedelinin ödenmesi yönünde davacının 01/02/2019 tarihli dilekçesi üzerine Canik Belediyesinden olan alacaklarından 688.000,00 TL’nin davalının taşınmaz bedelinin ödenmesine mahsup edildiği, bu dava ile davacının davalı adına yapılan mahsup sonucu ödediği 688.000,00 TL’nin tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır.
2-Canik Belediyesi tarafından 30/01/2019 tarihinde yapılan ihale sonucu alınan aynı tarih ve … sayılı encümen kararı ile … parsel sayılı taşınmaz 13.295.000,00 TL bedel ile davalı uhdesinde kalmıştır. Davalının Canik Belediyesinden olan 7.190.925,23 TL alacağı ile ihale edilen taşınmazın bedeli mahsup edilmiş, davalının 6.104.074,73 TL borcu kaldığı tespit edilmiştir. Davalı işbu bedeli ödeyemeyince davacının Canik Belediyesinden olan alacaklarından 688.000,00 TL’lik kısmı davacının belediyeye sunduğu 01/02/2019 tarihli dilekçesine istinaden davalının taşınmazın bedelinden kalan borcuna mahsup edilmiş olup buna ilişkin tüm kayıtlar Canik Belediye Başkanlığının 12/10/2022 ve 23/11/2022 tarihli cevabi dilekçesi ekindeki belgelerle sabittir.
3-TBK 183.maddesine göre kanun, sözleşme veya işin niteliğine engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızasını aramaksızın alacağını 3.bir kişiye devredebilir. Aynı yasanın 184.maddesine göre devrin geçerliliği yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. TBK 186.maddesine göre ise borçlu alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse önceki alacaklıya; alacak bir kaç kez devredilmesine son devralan yerine önceki devralanlardan birinin iyiniyetli ifada bulunan borcundan kurtulabilir. Burada davacı Canik Belediye Başkanlığının cevabi yazılarından anlaşılacağı üzere belediyeden alacaklı olup, Canik Belediyesi ise borçlu taraftır. Davacı 01/02/2019 tarihli yazılı dilekçe ile belediyeden olan alacağını 3.kişi yani davalıya devretmiştir. Yapılan işlem HMK 183 vd.maddelerine uygun olup Canik Belediyesi de davalının borcuna karşılık davacının alacaklarından 688.000,00 TL’yi mahsup etmiştir. Yani davacı davalının Canik Belediyesine olan borcunun 688.000,00 TL’sini ödemiştir.
4-Davalı taraf cevap dilekçesi ile kendisinin davacıdan alacaklı olduğunu, davacının 01/02/2019 tarihli Canik Belediyesine verdiği temlik sözleşmesi ile bu alacağını tahsil ettiğini ileri sürmektedir. Yani davacı tarafın kendisine olan borcunu temlikname ile ödediğini savunmaktadır. İşbu beyan bağlantısız bileşik ikrar mahiyetindedir. Burada ikrar edenin ikrarına eklediği vakıa ile ikrar edilen vakıa arasında hiçbir bağlantı yoktur. Yani 2.(ikrara eklenen) vakıa, ikrar edilen vakıa olmadan da mevcuttur. İkrar edenin ikrarına eklediği vakıanın diğer tarafın iddia ettiği vakıa ile bir ilgisi bulunmamaktadır. İkrara eklenen vakıa tamamen diğer tarafın savunmasının (hakkının) dayandığı bir vakıadır ve ikrar eden taraf iddia ettiği vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendisine hak çıkardığı için ispat yükü ona yani ikrar edene aittir (Medeni Usul Hukuku el kitabı, Bak Kurui Burak Aydın, Çilt:12 Bası 3. 663 vd.).
5-Açıklandığı üzere davalı taraf davacının kendisine borçlu olduğunu ve temlik işlemi ile bu borcu ödediğini ileri sürmek suretiyle bağlantısız birleşik ikrarda bulunmuş ispat yükünü üzerine almıştır. Davanın değerine göre alacaklı olduğunu HMK 200 vd.maddelerine göre yazılı/kesin delillerle ispatlamalıdır. Dosya kapsamından davalının davacıdan alacaklı olduğuna dair yazılı bir delilin bulunmadığı görülmektedir. Tarafların tacir oldukları anlaşılmakla ticari defterleri incelenmiştir. Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin 01/03/2023 tarihli rapordan Canik Belediyesinden alacaklı olduğu, 01/02/2019 mahsup tarihi itibariyle davalıdan alacağına yada borcuna rastlanmadığı, bu tarih sonrası mahsup konusu alacağın ticari defterlerinde gözükmediği anlaşılmaktadır. Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan 10/04/2023 havale tarihli raporda da ticari defterlerine göre 01/02/2019 tarihi itibariyle ve bu tarih öncesinde taraflar arasında herhangi bir borç alacak ilişkisine rastlanılmadığı, mahsuba konu 688.000,00 TL’nin defterlerde kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır.
6-Tarafların ticari defterlerinin; tüm ticari defterlerin tutulmamış olması ve tasdikin geç yaptırılmış olması sebebiyle HMK 222.maddesi gereği lehe delil olamayacağı, davalının ticari defterleri ile 01/02/2019 mahsup tarihi öncesi davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı tespit edilmiştir. Davalının başkaca yazılı delili bulunmamakta olup, yemin deliline de dayanmadığından alacaklı olduğu yasal delillerle ispatlanamamıştır.
7-Böylece davacının usulüne uygun temlik/devir sözleşmesi ile Canik Belediyesinden olan bir kısım alacağını davalıya temlik ettiği, temlik edilen bedelin davalının ihale sonucu aldığı taşınmaz sebebiyle Canik Belediyesine olan borcuna mahsup edildiği, yani davacının davalının borcunu ödediği, davalının ise temlik sözleşmesi öncesi davacının kendisine borçlu olduğunu yasal delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın kabulü gerekmiştir.
8-Davacı taraf mahsup tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş ise de, TBK 117.maddesi gereği muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşmektedir. Dosya kapsamından temerrüt ihtarına rastlanmamıştır. Öte yandan ihtarın gerekmediği TBK 117/2 şartları da dosyada mevcut olmadığından dava tarihinden itibaren davanın niteliği ve tarafların tacir olması nazara alınarak avans faize hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE; 688.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 46.997,28 TL harçtan peşin alınan 11.749,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 35.247,96 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 93.680,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 320,50 TL, bilirkişi ücreti 2.400,00 TL olmak üzere toplam 2.720,50 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı toplamı 11.817,12 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2023
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır