Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/531 Esas – 2023/708
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/531
KARAR NO : 2023/708
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 22/06/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.09.2020 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin karışmış olduğu trafik kazasında davacıların yaralandığını, davalı sürücünün Çarşamba 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/590 E. 2021/1786 K. Sayılı dosyası ile ceza aldığını ve kararın kesinleştiğini, davacı …’ın kaza sonrasında tedavi görmeye devam ettiğini, iyileşme süresince iş göremediğini, tüm tedavi süreci ve sürekli fizik tedavi görmesi sonucunda ruh sağlığının bozulduğunu, davacı Zeynep’in Çarşamba Devlet Hastanesi Kurul Raporu ile %5 engel oranının bulunduğunu, vücudunda oluşan kalıcı izlerle hayatını sürdürdüğünü, davacının iyileşme süreci boyunca iş göremediğini ve manevi anlamda zarara uğradığını, kaza sonrasında sigorta şirketine yapılan başvurusu sonrasında davacı Zeynep için 11.143,00 TL ödeme yapıldığı, davacı Onur’un zararının karşılanmadığı, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını beyanla HMK 107 md.gereğince davacı Zeynep için şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini, davacı Onur için şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini, davacı … bakımından 25.000 TL, davacı … için 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’dan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle, meydana gelen olayda davalı araç sürücüsünün kusurunu kabul etmediklerini, davacıların kalıcı maluliyete neden olacak yaralanmalarının söz konusu olmadığını, olaydan hemen sonra davalının araçta bulunan arkadaşı tarafından müdahale yapıldığını ve durumlarının yakından takip edildiğini, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davalının kullanmış olduğu … plakalı aracın … Sigorta A.Ş’ye kasko poliçesi ile sigortalı bulunduğunu beyanla davanın … Sigorta A.Ş ne ihbarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde özetle, davacıların hasar aşamasında davalı şirkete gerekli evraklarla başvuruda bulunmadığını, davalı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulacağını, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını ve faiz talebinin reddinin gerektiğini beyanla davanın dava şartı eksiliği nedeniyle reddini, geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı ve tedavi gideri talebinin ZMMS poliçesi teminatı kapsamında olmaması nedeniyle reddine, davalı sigorta şirketi temerrüde düşmediği için faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde özetle, poliçe teminatının işlerlik kazanabilmesi için kazanın oluş şeklinin incelenmesi ve kusurun kime ait olduğunun belirlenmesinin gerektiğini, davacıların zararını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve kaza ile zarar arasındaki illiyet bağının belirlenmesi gerektiğini, davacının manevi zararının takdirine esas olmak üzere maluliyet oranının tespitinin gerektiğini, davacıların manevi tazminata ilişkin taleplerinin fahiş olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu beyanla aleyhe hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller,
Arabuluculuk tutanağı, poliçe, sigorta şirketine başvuruya ilişkin evrak ve tebliği, sosyal durum araştırmaları, tecil kaydı, Sosyal Güvenlik Kurumu cevabi yazısı, Çarşamba 1.Asliye Ceza Mahkemesi 2021/590 E. Sayılı dosyası, hasar dosyası, davacı vekilinin feragata ilişkin 28.11.2022 tarihli beyanı, Ankara Adli Tıp Kurumu 07.12.2022 tarihli kusur raporu, tanık beyanı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı Zepnep Özcan hakkında düzenlenen 07.02.2023 tarihli, davacı … hakkında düzenlenen 14.04.2023 tarihli maluliyet raporu, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından 04.09.2020 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeni ile davacılar … ve …’ın yaralandığı, HMK 107 gereği alacağın tam ve belirlebilir hale gelmesinden sonra artırılmak üzere davacı … için 100 TL geçici işgöremezlik, 100 TL sürekli iş göremezlik talebi ve 25.000,00 manevi tazminat ile davacı … için 100 TL geçici işgöremezlik, 100 TL sürekli iş göremezlik talebi ve 10.000,00 manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; Davalı … Sigorta’ya … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı, davalı …’ya araç sürücüsü, davalı …’ya araç işleteni olması nedeni ile husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
… Sigorta A.Ş tarafından dosyaya sunulan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin incelenmesinde, … plakalı aracın 29.01.2020-29.01.2021 tarihleri arasında kaza başına 82.000 TL, vefat/sakatlık şahıs başında 410.000 TL limitle teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Çarşamba 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/590 E.-2021/1786 K. Sayılı dosyasının incelenmesinde, sanık … hakkında birden fazla kişinin taksirle yaralanmasına neden olma suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sırasında trafik bilirkişisi raporunda sanığın 2918 sayılı Kanunun 52. Maddesinin 1 fıkrasının b-e bentlerinde yer alan kuralları ihlal ettiğinin bu sebeple tali kusurlu olduğunun belirtildiği, müşteki …’ın ise aynı Kanunun 84. Maddesinde yer alan ve asli kusur sayılan hallerden olan şeride tecavüz etme kuralını ihlal ettiğinin belirlendiği, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı tanığı … İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince alınan beyanında, 04/09/2020 tarihinde meydana gelen kazada kendisinin …’nın kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğunu, kendi şeritlerinde ilerlerken sağ taraftan motorun gelip araçlarına vurduğunu, bu şekilde kazanın meydana geldiğini, motosikleti kullanan kişinin kask ve koruyucu ekipmanlarının bulunmadığını kaza neticesinde davacıların yaralandığını, kendisinin yaralanmadığını, hastanede … ve …’nın davacılar ile ilgilendiğini beyan etmiştir.
Davacılar maluliyet durumlarının tespiti için Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevk edilmiş, davacı … hakkında düzenlenen 07.02.2023 tarihli raporda özetle, 20.02.2019 tarih 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ‘Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine göre değerlendirildiğinde, kişinin sürekli engelliliğine neden olmadığı, her olguda tedavi ve iyileşme süresi değişkenlik göstermekle birlikte, geçici iş göremezliğine neden olan yaralanmasının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği, davacı … hakkında düzenlenen 14.04.2023 tarihli raporda özetle, 20.02.2019 tarih 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ‘Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine göre değerlendirildiğinde, kişinin sürekli engel oranının %10 olduğu, her olguda tedavi ve iyileşme süresi değişkenlik göstermekle birlikte, geçici iş göremezliğine neden olan yaralanmasının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili 28/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davalı sigorta şirketi ile yapılan mutabakat çerçevesinde açmış oldukları maddi tazminat davasındaki taleplerinden feragat ettiklerini belirtmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta vekili 13.03.2023 tarihli beyan dilekçesi ile davacılar vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaştıklarını, davacılar vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacılar vekili 09/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ekinde davacı … ve davacı … hakkında ayrı ayrı düzenlenmiş “ibraname, feragatname, makbuz” başlıklı belgenin sunulduğu anlaşılmıştır.
Feragat, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 vd. maddelerinde davaya son veren tek taraflı usul işlemlerinden sayılmış olup, davalı sigorta şirketi ile yapılan sulhten sonra davadan feragat edildiğinden, her iki davacı yönünden bedensel zarara ilişkin tazminat istemi yönünden davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Feragatin işin esasına ilişkin olmadığı ve ödemeye bağlı olarak gerçekleştiği gözetilerek davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiği değerlendirilmiş, davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 23.10.2019 tarih ve 3046/9892 sayılı kararı).
Taraflar arasındaki ibranameden, yargılama gideri ve vekalet ücreti olarak da davacıya ödeme yapıldığı yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti işbu davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmaması sebebiyle (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.) davacıya tahmil edilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
TBK 56. maddesi gereği bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önüne alınarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminata karar verilirken hakimin özel halleri gözönüne alarak tespit edilecek miktar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekletirecek tazminata benzer bir ceza fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Buna göre tazminatın sınırı amacına göre belirlenebilir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22/06/1966 tarih 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının gerekçesinden takdir olunacak manevi tazminat tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden bu konudaki takdir hakkı kullanılırken ona etkili olan nedenler kararda objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmelidir. Manevi tazminat miktarının tespitinde takdir hakkı kullanılırken ülkenin ekonomik sosyal koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olay tarihi gibi özellikler gözönünde tutulmalıdır.
6098 sayılı TBK’nın 52. maddesine göre zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda, davacılara kask takıp takmadıkları, güvenlik önlemlerini alıp almadıkları hususunda beyanları alınmak üzere isticvap davetiyesi gönderilmiş ve fakat davacılar bu davete icabet etmemişlerdir. Davalı tanığının beyanı da dikkate alınarak davacıların kask takmadığı kabul edilmiştir. Davacı Zeynep’in yolcu olması nedeni ile kazanın gerçekleşmesinde kusurunun olmadığı, ancak kaza esnasında kask takmadığı ve davacının başından yaralandığı dikkate alındığında kask takmayışı ve yaralanması arasında illiyet bağının olduğu tespit edilmiş, ayrıca ehliyeti yetersiz kişinin aracına bindiğinden yaralanmasının meydana gelmesinde müterafik kusurlu olduğunun kabulü gerekmiş ve bu husus manevi tazminat takdirinde ayrıca dikkate alınmıştır. Yine davacı …’ın kazanın gerçekleşmesinde %80 oranında kusurlu olduğu, davacı Onur’un yaralanmasının ayağından olduğu, davacının kask takmadığı, davacının yaralanma şekli ile güvenlik önlemelerini almaması arasında illiyet bağı olmadığı, ancak davacının ehliyetinin yetersiz olması sebebi ile yaralanmasının meydana gelmesinde kusuru yanında müterafik kusurunun da var olduğu kabul edilmiş ve tazminat takdirinde dikkate alınmıştır.
Mahkememizce alınan kusur raporu, maluliyet raporu, dinlenen tanık beyanı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin kolluk araştırması dikkate alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ancak davacıların olay sebebiyle duyduğu acı, elem ve ızdırabın kısmende olsa giderilmesine yönelik fonksiyonu değerlendirilerek davacıların ayrı ayrı yaralanma şekli ve iyileşme süresi, davacı Onur’un oluşan sürekli maluliyeti kazanın gerçekleşmesinde tarafların kusur oranı, yukarıda açıklandığı üzere davacıların müterafik kusuru, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların yaşı, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, talep miktarı ve kişi sayısı ve davacılar arasında da dengenin korunması gerektiği gözetilmek suretiyle zarar göreni zenginleştirmeyecek, zarar sorumlusunu da fakirleştirmeyecek ölçüde hak ve nesafet ölçüsünde davacı yararına davacı … için 7.000 TL, davacı … için 10.000 TL takdir etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat yönünden açılan davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcının peşin harç olarak alınan 161,40 TL’den mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-Davacı vekili ve davalılar vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
c-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-Manevi tazminat yönünden,
a-i-… yönünden açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 7.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 04/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ii-… yönünden açılan davanın KABULÜ ile; 10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 04/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.161,27 TL karar ilam harcından peşin alınan 121,60 TL nin mahsubu ile bakiye 1.039,67 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafça manevi tazminat davası yönünden başlangıçta peşin olarak yatırılan 121,60 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
d-Davacı … davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen; 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalılar …’ın red edilen manevi tazminat davasında davayı vekil marifetiyle takip ettiklerinden red sebebi ortak olmakla AAÜT’ye göre belirlenen; 7.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
f-Davacı … davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
g-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
ğ-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin davalı asilin ve vekilinin yüzünde gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023
Katip ¸e-imza
Hakim
¸e-imza