Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/514 E. 2023/591 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/514 Esas – 2023/591
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/514 Esas
KARAR NO : 2023/591

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 30/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; davalı … Sigorta A.Ş tarafından zorunlu trafik sigortası yapılan … plakalı aracın 09/01/2022 tarihinde müvekkiline ait araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin aracında maddi hasar oluştuğunu, oluşan hasarın tazmini sebebiyle başvuru yapıldığını, başvuruya rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle arabulucuya başvurduklarını, arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek, müvekkilinin aracında oluşan hasar ve değer kaybının bilirkişi tarafından tespiti ile şimdilik 100-TL hasar kaydı, 100-TL değer kaybı olmak üzere toplam 200-TL maddi zararın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde sunulmuş olan ekspertiz raporunda belirtilen araç hasarı ve değer kaybına ilişkin tutarların fahiş olduğunu, araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı ücretinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilecek olması ihtimalinde değer kaybı hesaplamasının ZMMS genel şartları ekinde yer alan formüle göre yapılması gerektiğini belirterek, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, sigorta şirketine başvuru dilekçesi, kaza tespit tutanağı ibraz edilmiştir.
Davacı vekili tarafından arabuluculuk son tutanak aslı ibraz edilmiştir.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde poliçe suretinin gönderildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde araç tescil özet raporu gönderilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… Katılım Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
Adli Trafik Uzmanı ve makine mühendisi bilirkişiden 22/11/2022 tarihli kök rapor ve 24/02/2023 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından harçlandırılmış bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; 09/01/2022 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının aracının hasarlandığı, araç hasarı ve değer kaybı sebebi ile oluşan zararın tazmini istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’i ileri sürmüş olup, yapılan değerlendirmede; 2918 s. KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Kazanın 09/01/2022 tarihinde meydana geldiği, eldeki davanın ise 25/04/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’inin reddi gerekmiştir.
2918 s. KTK’nun “Maddi ve Manevi Tazminat” başlıklı 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda (…)(2) öngörülen usul ve esaslara tabidir. (Ek cümle:9/6/2021-7327/18 md.) (İptal cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı Kararı ile.) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda (…)(2) düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.(Ek fıkra:9/6/2021-7327/18 md.) (İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı Kararı ile.)” şeklindedir. Buna göre tazminat sorumluluğu ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 6098 sayılı TBK’daki genel esaslara aykırı olan Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerinin uygulanması Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları çerçevesinde mümkün değildir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve 2021/82 E., 2022/167 K. sayılı Kararı ile 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresi ile 09/06/2021 tarihinde getirilen düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir.
Mahkememizce kusur durumunun tespiti ile hasar ve değer kaybı bedelinin belirlenmesi hususunda bilirkişi raporu aldırılmış olup, alınan 22/11/2022 tarihli raporda özetle; … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’un Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 110/b-3 (durakladıktan sonra aracın sağını solunu kontrol etmeden kapı açmak ve kontrolsüz inip binmek) kuralını ihlal ettiği, … plakalı araç sürücüsünün kural ihlalinin bulunmadığı, … plakalı araçta oluşan hasarın ise nicelik ve niteliğini belirleyecek fotoğraf, ekspertiz raporu, onarım faturası vs. belgelerin bulunamaması nedeni ile bu yönde değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir.
Davalı sigorta şirketinde gerekli belgelerin bulunmaması sebebi ile davacı aracın kasko sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş.’ne müzekkere yazılarak kasko hasar dosyası dosyamız arasına alınmış, dosya ek rapor düzenlenmesi amacıyla önceki bilirkişilere verilmiş, alınan 22/02/2023 tarihli ek raporda; … plakalı aracın hasar onarım bedelinin orijinal parça kullanılarak iskonto uygulanmaksızın KDV dahil 12.114,29 TL olduğu, hasarın kaza ile uyumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle objektif değer kaybının 8.250,00 TL olacağı, toplam 20.364,29 TL hasar bedelinden yapılan ödemelerin düşülmesi halinde davacının bakiye 9.868,26 TL talepte bulunabileceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, bilirkişi raporunun incelenmesinde hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davacı vekilince 09/05/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talepleri artırılmış, gerekli tamamlama harcının yatırıldığı anlaşılmış, bedel artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafça dava öncesinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair belgelerin sunulduğu, davalı sigorta şirketinin başvuru tarihi olan 28/01/2022 tarihinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden 10/02/2022 tarihinde temerrüde düştüğü kabulü ile bilirkişi raporu ve bedel artırım dilekçesi çerçevesinde 8.250 TL değer kaybı, 1.618,26 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 9.868,26 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, talep çerçevesinde yasal faize hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, 8.250 TL değer kaybı, 1.618,26 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 9.868,26 TL bakiye zararın 10/02/2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 674,10 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 245,81 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 428,29 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile karar ilam harcı olarak peşin ve ıslahla yatırılan 245,81TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen 105,50 TL tebligat ve posta gideri, 1.500-TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.605,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK 341/2 maddesi gereği KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.11/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.