Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/368 E. 2023/548 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/368 Esas – 2023/548
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/368 Esas
KARAR NO : 2023/548

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 25/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili şirketin Atakent şubesinde kullanmış olduğu döner kesme makinesini, bakımı için …’ye göndermek istediğini, davalı kargo şirketinin dava konusu döner kesme makinesini kaybettiğini, döner kesme makinesini kullanamadığı için çalışanlarına fazla ücret ödemek zorunda kaldığını, kargolama masraflarının, döner kesme makinesini kullanamadığı için müvekkilinin çalışanlarına ödemiş olduğu fazla ücretlerin, ilgili ürünün maliyeti ve bilirkişilerce belirlenecek diğer zararların davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen alacak kalemlerinin kısmi alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacının taşınan eşyanın içeriğini, maddi değerini ve zararını ispatla mükellef olduğunu, halihazırda davacı tarafından sunulan belgeler ile davacının hiçbir iddiasını ispatlayamadığını, kaybolduğu iddia edilen ürünün ikinci el ve hasarlı bir ürün olduğu açıkça belirtilmesine rağmen sıfır ürün ücreti talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bakıma gidemediği iddia edilen ürünün tazmin bedeli olarak bakım yapacak olan firmanın verdiği teklif formunun ibraz edilmesinin ayrıca şüpheli olduğunu, bu kapsamda bir an için davacının iddiaları kapsamında bir değer tespiti yapılacaksa dahi bilirkişi tarafından yapılmasının uygun olacağını, döner kesme makinesinin kullanılamaması ile çalışanların fazla mesai yapması arasında illiyet bağı bulunmamakla birlikte bu abesle iştigal iddiaların hukuk zemininde bir karşılığı bulunmadığını, müvekkili şirketin yalnızca kanunda belirlenen limitle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirterek, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığından davacı tarafça ikame edilen iş bu haksız hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabulucu son tutanağı ibraz edilmiştir.
Makine mühendisi ve Ulaştırma alanında uzman bilirkişi heyetinden 08/11/2022 tarihli kök rapor ve 28/12/2022 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından harçlandırılmış bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 850 vd. maddelerine dayalı taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacının kargoyu alıcıya ulaştırmak üzere 09/08/2021 tarihinde davalı şirket 19 Mayıs şubesi yetkililerine teslim ettiği, gönderinin alıcısına teslim edilmediği ve kaybolduğu, davalı şirketin kaybolan kargo nedeni ile davacının zararını karşılamadığı iddiası ile eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davaya konu kargonun alıcısına teslim edilmediği hususu uyuşmazlık konusu olmayıp, kargonun içeriğinin ne olduğu, talepler ile zarar arasında illiyet bulunup bulunmadığı ve varsa zarar miktarının ne olduğu hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taşıma hukuku bakımından hasar, eşyada meydana gelen ve onun değerinin düşmesine neden olan her türlü maddî kötüleşmedir. Zıya ise eşyanın gönderilene teslim edilememesi veya teslim edilecek durumda olmamasıdır. Zıya ve hasardan doğan sorumluluk, eşyaya özen borcunun ihlâlinden kaynaklandığı için, taşıyıcının eşyaya özen borcu devam ettiği sürece, yani eşyayı teslim aldığı andan, onu gönderilene teslim edinceye kadar olan sürede söz konusu olmaktadır.
TTK 875. maddesine göre taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın ziyandan, hasarından veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcının sorumluluğundan kurtulmasının şartları ise aynı yasanın 876. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ziya, hasar veya gecikme taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluktan kurtulur. TTK’nun 882. maddesi ise sorumluluğun sınırını düzenlemiştir. Maddeye göre gönderinin tamamının ziya veya hasarı halinde 880 ve 881. maddeler uyarınca ödenecek tazminat gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kg için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafça kargo içeriğinin her ne kadar döner kesme makinesi olduğu iddia edilmiş ise de, dosya arasına kazandırılan kargo evraklarında kargonun içeriğine ilişkin detaylı bilgi verilmeksizin mutfak malzemesi olarak ifade edildiği, içeriklere ilişkin ispat kapsamında yalnızca üçüncü kişi tarafından düzenlenen teklif formunun ibraz edildiği, davacı tarafça kargo içeriğine ilişkin bildirim yükümlülüğünün açıkça yerine getirildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmış, bu çerçevede değerlendirilme yapılmıştır.
Davalının kusuru ve sorumluluk miktarının tespiti hususunda taşımacılık alanında uzman bir bilirkişi ile makine mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmış, 08/11/2022 tarihli raporda davalının Karayolu Taşıma Kanunu, Karayolu Taşıma Yönetmeliği ve TTK hükümleri gereği kusur ve meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, dosya içerisindeki belgelerde iddia edilen döner kesme makinesi ile ilgili detay olmadığı, ancak davacının yeni ürün aldığını iddia ettiği 10/09/2021 tarihinde ve teslim tarihi olan 09/08/2021 tarihinde ortalama piyasa bedelinin KDV dahil 5.605,00 TL olacağı, ürünün arızası bilinmediğinden ikinci el değerinin belirlenemeyeceği tespit ve kanaati bildirilmiştir.
Raporun ara karar gereği verilen görevlendirme kapsamına göre eksik düzenlendiği anlaşılmakla önceki bilirkişilerden ek rapor alınmış, alınan 27/12/2022 tarihli raporda; TTK’nın 882.maddesi çerçevesinde hesaplama yapıldığından bahisle rapor tarihindeki SDR kuru nazara alınarak kargonun 12 kg olması karşısında tazminat bedelinin 2.487,00 TL olacağının bildirildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 882 maddesinde “Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.” düzenlemesi yer almakta olup, atıf yapılan aynı Yasanın 880.maddesinde “Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.” hükmü bulunmaktadır. Buna göre ek raporda rapor tarihi nazara alınarak hesaplama yapılması doğru görülmemiş, ancak ilgili eksikliğin basit hesaplama ile giderilebileceği anlaşılmakla yeniden ek rapor alınması gerekli görülmemiştir. Davaya konu kargonun 09/08/2021 tarihinde şubeye verildiği, dosya arasına alınan 09/08/2021 tarihli TC Merkez Bankası SDR kurunun 12.2971 olduğu, mahkememizce yapılan hesaplamada (12.2971x12x8,33) talep edilebilecek bedelin 1.229,22 TL olduğu anlaşılmıştır.
Teslim edilmeyen kargo içeriğine ilişkin ispatın davacı tarafça şüpheye yer bırakmayacak şekilde yerine getirilememesi nedeni ile davacının yeni döner kesme makinesi bedelini talep edemeyeceği değerlendirilmiş, davalının TTK’nın 882.maddesi gereği hesap edilen tazminat miktarından ve 124,05 TL kargo bedelinden sorumlu olması gerektiği kabul edilmiş, buna karşın davacı yanın kargo içeriğini açıkça ortaya koyamamış olması, kaldı ki bir an için döner kesme makinesinin zayi olduğu kabul edilse bile onarım süresince davacının ilgili üründen mahrum kalacağı, bu kapsamda işçilerine ödediğini iddia ettiği fazla çalışma ücretleri ile kargonun zayi olması arasında illiyet kurulamadığı değerlendirilmiş, çalışanlara ödenmiş fazla ücretler yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, taraflar arasında taşımacılık sözleşmesinin bulunduğu, gönderinin taşıma sırasında davalının kusuru ile kayıp edildiği, davacı yanın kaybolan kargo içeriğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyamadığı ve davalı tarafça beyan edilen kargo içeriklerinin kabul edilmediği, alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hatalı olduğu anlaşılmakla, söz konusu hesaplamanın yapılması hususunda yeniden ek rapor aldırılmasının gerektirmediği değerlendirilmiş, mahkememizce yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği miktarın 1.253,27 TL olduğu anlaşılmış, ispatlanamayan kargo içeriği nedeni ile fazla talebin reddi gerekmiştir.
TBK’nın 117.maddesi kapsamında temerrüde ilişkin ihtar bulunmadığından, 1.253,27-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 1.129,22 TL ürün maliyeti ile 124,05 TL kargo masrafı olmak üzere toplam 1.253,27 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 102,70 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 77,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile karar ilam harcı olarak peşin ve ıslahla yatırılan 102,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin kabul-red oranına göre 1.222,46 TL’sinin davalıdan, 97,54 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 109,50 TL tebligat ve posta gideri, 1.300 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.409,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.305,34TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 1.253,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren HMK 341/2 maddesi gereği KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.04/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.