Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/335 E. 2023/624 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/335 Esas – 2023/624
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/335
KARAR NO : 2023/624
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 29/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Samsun İcra Müdürlüğünün 2015-81939 Sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağını oluşturan bonolarda bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkili tarafından davalıya herhangi bir bono teslim edilmediğini, bu nedenle yapılan bu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla mezkur icra takip dosyasında müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Samsun İcra Müdürlüğünün 2015/81939 sayılı icra takip dosyasında borçlu … hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibine geçildiğini, takibin üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra takip konusu senede ilişkin olarak yapılan imza itirazının kötüniyetli olduğunu, dava dilekçesinde davacı her ne kadar takibe konu senetteki imzaların kendisine ait olmadığını iddia etmiş ise de bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Samsun İcra Müdürlüğünün 2015/81939 sayılı takip dosyası, davacının imza örneğinin toplanmasına ilişkin olarak alınan 19 Mayıs Vergi dairesinden, Atakum Sosyal Güvenlik Merkezinden, Atakum İlçe Emniyet Müdürlüğünden, Samsun 1. Noterliği’nden , Türkiye İş Bankasından, Canik İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden, Türk Telekom A.Ş’den g Samsun 5. Noterliğinden, Garanti BBVA bankasından, İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğünden QNB Finansbank A.Ş’den, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’ndan, Turkcell A.Ş’den Tekkeköy 2. Noterliğinden gelen cevabı yazılar, İcra dairesinden gelen senet asılları, Davacı asilden alınan imzaya ilişkin istiktap tutanakları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından aldırılan 28.03.2023 tarihli ATK raporu,
Dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe
Dava, kambiyo senedindeki imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2015/81939 Sayılı dosyasına konu senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığını ve davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla borçlu olmadığının tespiti amacıyla iş bu davayı açtığı, davalının ise davanın reddini istediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; takibe konulan senetler incelendiğinde birinci senedin 19/08/2014 düzenleme tarihli, 1.000,00 TL bedelli 20/01/2015 vade tarihli keşidecisi …, lehdarı … olduğu, davalının ikinci ciranta olduğu, ilk cironun lehdar tarafından yapıldığı, ikinci senedin ise 19/08/2014 düzenleme tarihli 1.000,00 TL bedelli 20/02/2015 vade tarihli keşidecisi …, lehdarı … olduğu, davalının ikinci ciranta olduğu, ilk cironun lehdar tarafından yapıldığı görülmüş senedin zorunlu unsurları taşıdığı ve kambiyo senedi vasfında olduğu anlaşılmıştır.
Davacının imza incelemesine esas olmak üzere imza asıllarını içerir belge asılları celp edilmiştir.
Adli Tıp Kurumundan 28/03/2023 tarihli raporda özetle; inceleme konusu yapılan belgelerde ” ödeyecek” bölümünde atılı imzalar ile … …ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … …ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, aldırılan bilirkişi raporunda incelemeye tabi tutulan mukayese belgelerdeki imza tarihlerinin davaya konu senetlerin düzenleme tarihlerinden önceki tarihlere ait olmaları, rapordaki inceleme yöntemlerinin açıkça gösterilmiş olması, raporların birbirini doğrular mahiyette ve kesin olarak tespitte bulunulmuş olması birlikte değerlendirildiğinde 28/03/2023 tarihli raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Senede karşı mutlak def’iler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def’ilerdir. Bu def’ilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) def’i niteliğindedir.
Hangi definin mutlak, hangisinin nisbi def’i sayılacağı, “görünüşe itimat (güven)”, “iyiniyet” ilkesiyle, “kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması” ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK m. 659/2, 680, TBK m. 19/2, 605/2, TMK m. 990’da olduğu gibi) düzenlemiştir.
Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış olması” vb. def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.2010 tarih ve 12-74/243 sayılı kararı ile 06.07.2011 tarih ve 19-413/476 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı, takibe dayanak senetlerdeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, dolayısıyla senetlerin sahte olduğunu iddia ettiğine göre, sahtelik iddiasının mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebileceği açıktır. Senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, takibe konu senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığı hususunun açık ve kesin şekilde tespit edilmiş olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca, menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması durumunda, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. İşbu tazminata hükmedilmesi için takibin haksız olması tek başına yeterli olmayıp, ayrıca alacaklının kötüniyetli olması da gerekmektedir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, takibin haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davacı borçludadır. davalının icra takibinde haksız olduğu yargılama sonunda belirlenmiş ise de, icra takibinde haksızlık, icra takibinin salt bu nedenle kötüniyetle başlatıldığının kabulü için yeterli değildir ve takibin kötüniyetli olduğuna dair somut bir kanıt bulunmadığı değerlendirildiğinden (Bkz: Yargıtay 23. HD.nin 19.11.2015 tarih ve 10397/7441 sayılı kararı), davacının davalı yönünden kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-i-Davanın Kabulü ile davacının Samsun İcra Dairesi’nin 2015/81939 esas sayılı dosyası ve takibe dayanak 19/08/2014 düzenleme tarihli 1.000,00 TL bedelli 20/01/2015 vade tarihli keşidecisi … olan … lehine tanzim edilen ve 19/08/2014 düzenleme tarihli 1.000,00 TL bedelli 20/02/2015 vade tarihli keşidecisi … OLan … lehine tanzim edilen iki adet senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gereken 140,81 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye; 60,11 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 297,33 TL posta masraf gideri olmak üzere toplam 458,73 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
5-Suç Üstü ödeneğinden karşılanan 2.350,00 TL ATK fatura ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 2.061,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7- Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
9-Belge asıllarının beklenmeksizin kurumlarına iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023
Katip
¸

Hakim
¸