Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/209 E. 2023/561 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/209 Esas – 2023/561
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/209 Esas
KARAR NO : 2023/561

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalıya ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen 01.03.2021 tarihli trafik kazasında davacının yaralandığını ve geçici – sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, ayrıca tedavisi boyunca masraf yapmak durumunda kaldığını, kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini ve zararın sigorta şirketince tazmin edilmesi için davadan önce müracaatta bulunulduğunu, ancak müracaatın reddedildiğini, davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla 300-TL geçici işgöremezlik (kazanç kaybı) ile 500-TL sürekli işgöremezlik (efor kaybı) zararı ile 200-TL tedavi gideri zararı olmak üzere şimdilik toplam 1.000-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini alep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davadan önce sigorta şirketine yapılan müracaatın usulüne uygun olmadığını ve buna göre davanın reddi gerektiğini, … plakalı aracın davalıya 01.09.2020-2021 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını, ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın münhasıran davacının kusuru ile gerçekleşmiş olması karşısında tazminat talep edilemeyeceğini, davacının kaza esnasında yasal sınırın çok üzerinde alkollü olduğunu, kusur, maluliyet ve aktüerya konusunda rapor aldırılması gerektiğini, geçici işgöremezlik zararı ile tedavi gideri zararının teminat kapsamı dışında kaldığını, ayrıca davacının müterafik kusurunun bulunduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Hasta dosyası ile hasar dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş olup, 10.03.2022 tarihli cevabi yazı ile; ödeme yapılmadığı ve gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Kazaya ilişkin Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.03.2022 tarih ve 1354/315 sayılı kararı celp edilmiş olup, incelenmesinden: (davacı) …’ın katılan ve … plakalı araç sürücüsü …’in sanık sıfatıyla yer aldığı davada, her iki tarafın kusurlu olduğu tespitini içerir 06.09.2021 tarihli Adli Trafik uzmanı bilirkişi raporuna istinaden sonuca gidildiği ve sanığın neticeten 2.240-TL APC ile tecziyesine karar verildiği, ancak HAGB’ye hükmedildiği ve kararın 31.05.2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce Adli Trafik uzmanı bilirkişiden alınan 21.06.2022 tarihli raporda, özetle: Kazanın gerçekleşmesinde davacı …’ın %40 ve sigortalı araç sürücüsü …’in %60 oranında kusurlu olduğu mütala edilmiştir.
Mahkememizce OMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Adli Tıp ABD’ndan alınan 07.11.2022 tarihli maluliyet raporunda, özetle: Davacının, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, engellilik oranının %2 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir.
Mahkememizce aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınan 07.03.2021 tarihli raporda, özetle: Davacının, TRH 2010 yaşam tablosuna ve progresif rant hesaplama yöntemine göre, 5.086,62-TL geçici işgöremezlik ve 53.811,57-TL sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 58.898,19-TL zararının oluştuğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile talep miktarını geçici ve sürekli işgöremezlik zararı yönünden 58.896-TL’ye artırdıklarını bildirmiş ve bu tutarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları ve bedel artırım dilekçesi davalı vekiline usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesiyle, davacının 01.03.2021 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan geçici işgöremezlik (kazanç kaybı) ile sürekli işgöremezlik (efor kaybı) zararının, ayrıca tedavi gideri zararının tazmini talep edilmiş, tahkikat aşamasında tedavi gideri hakkındaki davadan feragat edilir iken, geçici ve sürekli işgöremezlik zararı hakkındaki talep miktarı artırılmıştır.
Davalı sigorta şirketine, işbu davadan evvel 05.07.2021 tarihinde eksik belgelerle de olsa müracaat edildiği ve sigorta şirketinin 15.02.2022 tarihinde kazanın münhasıran davacının kusuru ile gerçekleştiğini ileri sürüp ödeme yapmayacağını bildirdiği anlaşılmakta olup, davalı sigorta şirketine 2918 s. KTK’nın 97. maddesi kapsamında müracaatta bulunulduğunun kabulü gerekmektedir. Ancak, eksik belgelerle yapılan müracaat temerrüt sonucunu doğurmayacağından davalının, ret cevabının verildiği 15.02.2022 tarihinde mütemerrit olduğu kabul edilmelidir.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın, davacının sevk ve idaresindeki araç ile …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleştiği ve davalıya … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Toplanan delillerden; kazanın, davacının %40 ve sigortalı araç sürücüsünün %60 kusuru ile gerçekleştiği ve kazaya ilişkin kovuşturma dosyasından alınan rapor ile mahkememizce alınan raporun birbiri ile örtüştüğü, davacının kaza sebebiyle oluşan sürekli maluliyet oranının %2 olduğu ve iyileşme süresinin 3 ay olarak belirlendiği, TRH 2010 yaşam tablosuna ve progresif rant hesaplama yöntemine göre oluşan geçici işgöremezlik (kazanç kaybı) zararının 5.086,62-TL ve sürekli işgöremezlik (efor kaybı) zararının 53.811,57-TL olduğu, buna geçici ve sürekli işgöremezlik zararı olarak toplam 58.898,57-TL zararının oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olmadığını ileri sürmüş ise de, çalışma gücünün azalmasından/yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde vazolunan bedensel zararlardan olduğu ve tedavi giderleri güvencesi içinde kaldığı kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 4. HD.nin 31.05.2021 tarih ve 3131/2015 sk. ile Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 16.03.2017 gün ve 19844/2798 sk.). Bu halde, geçici iş göremezlik zararı da sigorta şirketinin sorumluluğundadır ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Bu halde; davacının maluliyeti sebebiyle oluşan geçici işgöremezlik (kazanç kaybı) ile sürekli işgöremezlik (efor kaybı) zararının tazmini gerekmektedir ve davacı lehine toplam 58.898,57-TL tazminata hükmedilmelidir.
Davacının kaza esnasında alkollü olduğu, kusurun değerlendirilmesi sırasında nazara alınmış olup, bu durumun zararın artmasına sebebiyet verdiği yönünde bir sonuca ulaşılamadığından, ayrıca ceza dosyasından da davacının müterafik kusurlu olduğu yönünde bir tespit yapılamadığından, mahkememizce tazminattan indirim koşullarının oluşmadığı değerlendirilmiştir.
Bu sebeplerle; tedavi gideri zararı hakkındaki dava feragat sebebiyle reddedilmiş, geçici ve sürekli işgöremezlik zararı yönünden ise davanın bedel artırım dilekçesine konu tutar (58.896-TL) üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Temerrütün, tazminat talebinin reddedildiği 15.02.2022 tarihinde gerçekleştiği değerlendirilmiş ve bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
İşbu davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne;
i-58.896-TL’nin 15.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.023,18-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 279,10-TL’nin mahsubu ile noksan 3.744,08-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 279,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 5.564,99-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 5.546,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.423,36-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
08/05/2023

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.