Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/170 E. 2023/37 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/170 Esas – 2023/37
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
SAMSUN GEREKÇELİ KARAR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında herhangi bir ticaretin mevcut olmadığı halde davalı tarafından fatura kesildiğini, faturanın geç fark edilmesi nedeniyle itiraz süresini de geçirdiklerini, müvekkilinin hal kayıt sistemine üye olduğunu, söz konusu sistemin şirketlerin teslim aldığı hal ürünlerinin tamamını liste olarak tutan ve bir kiloluk mal alınsa bile işlenen bir sistem olduğunu, faturanın kesildiği tarihten müvekkiline herhangi bir ürün teslim edilmediğini, iki tarafında tacir olduğunu, eğer ürün alındıysa bunun ticari defterlerde yazılı olması gerektiğini, müvekkilinin malları teslim alması halinde teslim tesellüm belgesinin hazırlanacağını ancak bunun söz konusu olmadığını, karşı tarafın icra takibi başlatmasına karşılık söz konusu … nolu 169.960,98 TL’lik faturanın takibe konu edilememesi amacı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama sonunda faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesini sunmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan Deliller:
Dava dilekçesi ekinde sunulan hal kayıt sistemi belgesi, … nolu 169.960,98 TL’lik fatura sureti, davacı ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, Gaziler Vergi Dairesinden gelen davacıya ait BA formları, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığından gelen cevabi yazı, Alaşehir Vergi Dairesinden gelen davalı şirkete ait BS formları, davacı tarafından dosyaya sunulan 2022 yılı ticari defterler, mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığından gelen cevabi yazı, Manisa Valiliğinden gelen cevabi yazı, Manisa asliye Ticaret Mahkemesi’nden gelen 2022/149 sayılı talimat dosyası, tüm dosya kapsamı ve sair belgeler
Dava, davacının … nolu 169.960,98 TL’lik faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacının dava dilekçesi ile … nolu 169.960,98 TL’lik faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ve faturanın iptali amacı ile amacıyla iş bu davayı açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmayarak dava dilekçesinde belirtilen tüm hususları inkar etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde bulunan ve Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan gelen yazı cevabında sisteme kaydedildiği belirtilen … nolu 169.960,98 TL’lik faturanın henüz takibe konulmasa da Hal kayıt sistemine kaydedilmesi ve davalı tarafından e-Arşiv dfatura olarak oluşturulması sebebi ile davacının fatura kapsamında borçlu olunmadığının tespiti isteminde hukuki yararı var kabul edilmiş ve davanın esasına ilişkin incelemeye geçilmiştir.
Tarafların Ba / Bs formları celp edilmiş olup; takibe dayanak faturanın davacının Ba davalının Bs bildirim formunda yer almadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu e-faturanın sistemde kayıtlı olup olmadığı GİB’ten sorulmuş olup; düzenleme tarihi 19.01.2022 olan e-Arşiv faturaya 08.02.2022 tarihinde davacı tarafından itiraz talebi oluşturulduğu, davalı şirket tarafından itiraz talebinin yanıtlanmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Bilindiği üzere; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK m. 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (HMK m. 222/2) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. Md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (HMK m. 222/3) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m. 222/4) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/5)Bu kapsamda ticari defterlerin sahibi lehine delil olması için kural olarak işin ticari olması, her iki tarafın tacir olması ve iki tarafında ticari defterlerinin incelenmesi ya da belirli şartlara göre tek başına ona dayanması gerekir.
Eldeki davada mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, defterleri sunmak üzere taraflara 2 haftalık süre tayin edilmiş, bu hususta davalı şirketin bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmış ve tebligat çıkartılmış, davalı şirket tarafından süresi içerisinde ticari defterler sunulmadığı gibi, buna ilişkin herhangi bir beyanda da bulunulmamıştır.
Burada, davalının ihtara ve tebligata rağmen ticari defterlerini ibraz etmemesinin hukuki sonuçlarına değinmek gerekmekte olup; davalının tacir olduğu ve ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, davalının ticari defterleri bulunduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmek istememesi durumunda, defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırılmış olan davacının birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine delil kabul edilmesi gerekir (Bkz: Kuru, Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Ağustos 2016, syf: 387). Buna göre, davacının ticari defterlerindeki birbirini doğrulayan kayıtlara göre değerlendirme yapılıp sonuca gidilmelidir (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 04.10.2017 tarih ve 2759/5005 sayılı kararı).
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesin amacıyla dosyamız ekleriyle birlikte mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi 18/08/2022 tarihli raporunda özetle; davacının 2022 yılı ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında yapılmış bir ticari sözleşme, teslim tesellüm belgesi ve sevk irsaliyesine rastlanmadığı, davacının 2022 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davalı tarafından düzenlenmiş dava konusu 19/01/2022 tarihli e-arşiv faturasının kaydına rastlanılmadığı, davacının 2022 yılı ticari defter kayıtları ve dosya kapsamında bulunan diğer belgelerden taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki tespit edilmediği dolayısıyla taraflar arasında doğmuş bir borç alacak hesaplaması bulunmadığı görüşü mütalaa edilmiştir.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıda olup iş bu davada davalının öncelikle davacı ile arasında ticari ilişki bulunduğunu, sonrasında faturaya konu malları davacıya teslim ettiğini ispatla mükelleftir.
Davalı sözleşme ilişkisinin varlığına ve malı teslim ettiğine ilişkin delil sunmadığı gibi dosya kapsamında bulunan BA-BS formları, davacının defter kaydında davaya konu faturanın kayıtlı olmadığı, davalının defterlerini sunmaması nedeni ile davacının defter kayıtlarının kesin delil teşkil ettiği, davacının davalı tarafından düzenlenen … nolu 169.960,98 TL’lik fatura kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı yanca menfi tespit hükmü ile ulaşılacak nihai sonuca kararın mahiyeti gereği iptalini de kapsar nitelikte olduğundan tekrar faturanın iptali isteminde bulunulmasında davacının hukuki yararı olmadığı anlaşılmakla faturanın iptali talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının davalı tarafından düzenlenen 19/01/2022 tarihli 169.960,96 TL tutarlı … nolu fatura kapsamında davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Faturanın iptaline ilişkin açılan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gereken 11.610,33 TL harçtan peşin alınan 2.902,51 TL harcın mahsubu ile bakiye; 8.707,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
4-Davacı tarafından yatırılan 2.902,51 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
5-Davalı tarafından yapılan 425,00 TL posta masrafı, 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.075,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 26.494,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin e-duruşma ile yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 10/01/2023
Katip
¸

Hakim
¸