Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1396 E. 2023/911 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1396 Esas – 2023/911
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1396 Esas
KARAR NO : 2023/911

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 08/09/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; 20/01/2021 tarihinde işleteni müvekkili …’nin olduğu … plakalı araç ile davalı şirket tarafından koruma örtüsü altına alınan işleteni … Ltd. Şti olan …plaklı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, meydana gelen kazada …plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin aracının maddi hasara ve değer kaybına uğradığını, oluşan zarar sebebiyle davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin aracındaki maddi hasarın uzman bilirkişi aracılığı ile orijinal parça bedelleri ve piyasa rayicindeki işçilik ücretleri dikkate alınarak iskonto uygulanmadan KDV dahil olarak tespit edilmesini ve davalı sigorta şirketi tarafından ödenen kısmın mahsup edilerek eksik tazminatın belirlenerek, 100,00TL araç onarım bedeli ve 100,00TL araç değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin aleyhine başvuru yapılan davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki uyuşmazlığın belirsiz alacak olarak ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait … plakalı araç için 15/02/2021 tarihinde 1.125,00 TL hasar onarım bedeli ödendiğini, müvekkili şirket nezdinde alınan değer kaybı ekspertiz raporunda dava konusu aracın iş bu kazadan önce aynı bölgeden hasarlandığı tespit edildiği için dava konusu kazanın araçta değer kaybına sebep olmayacağının tespit edildiğini, davacı aracının ağır hasar halinin olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ve başkaya ilişkin hakları, ihbar, dava, talep ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde esastan reddine mahkeme aksi kanaatteyse, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve vekalet ücretinin dava tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, kaza tespit tutanağı, arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde poliçe ve hasar bilgisi, kaza tespit tutanağı ve eksper raporu ibraz edilmiştir.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde araç tescil özet raporu gönderilmiştir.
Adli Trafik Uzmanı ve Makine Mühendisi bilirkişiden 09/06/2023 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından harçlandırılmış bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; 20/01/2021 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki …plakalı aracın geri manevra sırasında arkasında bulunan davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacıya ait aracın hasarlandığı, değer kaybı ve onarım bedeline yönelik oluşan zararın tazmini istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2918 s. KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın, …plakalı aracın arkadan çarpması sonucu gerçekleştiği, davalı sigorta şirketine aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı ve 29/12/2022 tarihli ve 2021/82 E., 2022/167 K. sayılı Kararı uyarınca uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan poliçenin incelenmesinde; …plakalı aracın 04/02/2020-2021 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında olduğu ve kazanın poliçe teminat tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın tazminat ilkesi başlıklı 1459. maddesinde belirtiliği gibi zarar sigortalarında asıl amaç sigorta ettirenin uğradığı gerçek zararın karşılanmasıdır. Sigorta poliçesinde gösterilen limit ise, sigortacının rizikonun gerçekleşmesi halinde sorumlu olacağı azami miktarın belirlenmesi amacıyla konulur. Yoksa rizikonun gerçekleşmesiyle birlikte sigorta poliçesinde belirlenmiş olan azami miktarının tamamın ödenmesi diye bir şey söz konusu değildir.
2918 s. KTK’nun “Maddi ve Manevi Tazminat” başlıklı 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda (…)(2) öngörülen usul ve esaslara tabidir. (Ek cümle:9/6/2021-7327/18 md.) (İptal cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı Kararı ile.) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda (…)(2) düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.(Ek fıkra:9/6/2021-7327/18 md.) (İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve E.: 2021/82, K.: 2022/167 sayılı Kararı ile.)” şeklindedir. Buna göre tazminat sorumluluğu ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 6098 sayılı TBK’daki genel esaslara aykırı olan Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerinin uygulanması Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları çerçevesinde mümkün değildir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Hesaplama ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir.
Mahkememizce kusur durumunun tespiti, değer kaybı ve onarım bedelinin belirlenmesi hususunda bilirkişi raporu aldırılmış olup, alınan 09/06/2023 tarihli raporda özetle; …plakalı aracın sürücüsü …’in manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak düzenlemesi ile arkadan çarpma kuralını ihlal ederek kusurlu olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı, … plakalı araçta oluşan hasarın kaza ile uyumlu olduğu, hasar tutarının toplam KDV dahil 1.327,50 TL olduğu, bakiye 202,50 TL kaldığı, aracın yaşı, önceki kazaları ve mevcut hasarı nazara alındığında araç değer kaybının oluşmadığı tespit ve değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, bilirkişi raporunun incelenmesinde hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir. Bu noktada belirtmek gerekir ki sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin gerçekten uğradığı zararı tazmine mecbur olduğundan ve olayda araç hasarının davacı tarafça giderildiği anlaşıldığından hasar bedeli nedeniyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince ödenmesi gereken KDV’ni de davacıya ödemekle yükümlüdür.
Davacı vekilince 19/08/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talepleri artırılmış, bedel artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir. Bedel artırım dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde; 202,50 TL bakiye onarım bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiştir.
Davacı tarafça dava öncesinde davalı sigorta şirketine 11/11/2022 tarihinde başvuru yapıldığı, davalı sigorta şirketinin 24/11/2022 tarihinde temerrüde düştüğü kabulü ile bilirkişi raporu ve bedel artırım dilekçesi çerçevesinde 202,50 TL bakiye onarım bedeli üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kazaya karışan araçların hususi kullanımda olduğu anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı sigorta şirketinin görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına göre davalı sigorta şirketinden yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulüne; 202,50-TL’nin 24.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ilam harcının peşin ve ıslahla alınan 350,55 TL’den mahsubu ile bakiye 80,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile peşin ve karar ilam harcı karar ilam harcı olarak yatırılan 269,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından ödenen 91,25 TL tebligat ve posta gideri, 3.000,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.091,25 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 2.069,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 202,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00TL arabulucuk ücretinden kabul-red oranına göre hesaplanan 2.088,60 TL’sinin davalıdan, 1.031,40 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK 341/2 maddesi gereği KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.07/09/2023

Katip
¸e-imza

Hakim

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.