Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1388 E. 2023/966 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1388 Esas – 2023/966
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1388 Esas
KARAR NO : 2023/966

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av
DAVALI : …
VEKİLİ : Av
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 29/09/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun işleten olduğu … plakalı aracın 05/06/2022 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasına karıştığını, kaza sonucu müvekkilinin aracının maddi hasara uğradığını, aracın davalı şirket tarafından kasko poliçesi ile koruma örtüsü altına alındığını, kaza sonucunda davalı şirket nezdinde kasko hasar dosyası oluşturulduğunu ve mağdur aracın üzerinde gerekli incelemeler yapıldığı halde hasar bedelinin müvekkiline ödenmediğini, dava açmak için zorunlu arabulucuya başvuru yaptıklarını ancak olumsuz sonuçlandığını belirterek, şimdilik 100 TL üzerinden açılan davada mahkememizce yapılacak inceleme sonucu müvekkiline ait araçta meydana gelen hasarın tespiti sonucu belirlenecek hasar bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza kasko poliçesinden kaynaklı olup ticari iş niteliğinde olduğundan görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu hasarın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, sigortalı araç sürücüsünün olay yerine kasıtlı şekilde terk ettiğini, araç sürücüsü ve yanında bulunan şahsın alkol ölçümünü kaza yerine gelen polis ekibine değil sonradan uzun süre sonra yaptırmalarının da uygun olamayacağını, söz konusu talebin poliçe teminat dışı hallerden olması sebebiyle mesnetsiz davanın reddi gerektiğini belirterek, herhalükarda fahiş olan talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı, ekspertiz raporu, sigorta şirketine başvuru dilekçesi, kaza tespit tutanağı ibraz edildiği görülmüştür.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine, Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazılara cevap verildiği görülmüştür.
Samsun 1. Tüketici Mahkemesinin 2022/564 esas 2022/455 Karar sayılı 18/11/2022 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş, iş bu esas sırasına kayıt edilmiştir.
Davacı vekili tarafından tanık listesi sunulmuştur.
Davacı tanıkları … ile …’nın 11/05/2023 tarihli celse beyanları alınmıştır.
21/09/2023 tarihli celse davacı vekili tanık …’nun dinlenilmesinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, 05/06/2022 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davalı sigorta şirketine 07/06/2021-2022 tarihleri arasında kasko poliçesi kapsamında sigortalı olan … plaka sayılı aracın hasar bedelinin poliçe teminatı kapsamında tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, davalı sigorta şirketi araç sürücüsünün kaza yerini terk etmesi nedeni ile talebin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kasko Genel Şartlar A.5.10. maddesi “Zorunlu haller(tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeni ile uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerindeki ihlaller nedeni ile sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” teminat dışı hal olarak düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan ve kolluk tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında; kaza yerine gelindiğinde sürücü koltuğu ön camının kırık olduğu, sürücü hava yastığının açıldığı, hava yastığı, koltuk ve sağ kapı yan kollarında damlalar şeklinde kan olduğu, sürücünün muhtemelen yaralı olduğu, çevrede yapılan araştırmalarda sürücüye ulaşılamadığı tespit ve beyan edilmiştir.
Davacı tanığı … duruşmada alınan beyanında; kazada aracın sağ ön koltuğunda oturduğunu, aracın sürücülüğünü …’nun yaptığını, kazanın nasıl meydana geldiğini bilmediğini, kazanın etkisiyle torpidoya yüzünü vurunca burnunun kanadığını, sağ kapı çarptıkları ağacın dalları sebebiyle açılamaz konumda olduğundan sol kapıdan çıktığını, yolun karşısına geçerek beklemeye başladıklarını, araç malikinin oğlunu aradıklarını, polisi onların aradığını, polisin olay yeri terk olarak ihbar yapıldığı için alkol testi yapmayacağını söylediğini, bu nedenle kaza sonrasında hastaneye gidip kendilerinin alkol raporu aldıklarını, kazadan önce alkol almadıklarını belirtmiştir.
Davacı tanığı … duruşmada alınan beyanında; araç malikinin oğlu olduğunu, …’nın gece 01 – 02 sıralarında kendisini arayarak kaza yaptıklarını söylediğini, emniyeti aradıklarını söylediğini ancak kendisinin de ayrıca emniyeti aradığını, olay yerine gittiğinde henüz emniyetin gelmediğini, kendisinden 15-20dk sonra geldiklerini, Ertuğrul ve Hakan’ın yolun karşısına geçmiş beklediklerini, birlikte tekrar arabanın başına gittiklerini, polislerin .. ve..’un beyanını dinlemeksizin kendilerince kaza tespit tutanağını tuttuklarını, polis kendileri ile muhattap olmadığı için alkol raporunu hep birlikte hastaneye giderek aldırdıklarını belirtmiştir.
Eldeki davada her ne kadar sürücü ve yolcunun olay yerini terk etmediği ve yolun karşısına geçtikleri, polisin onları dinlemediği şeklinde iddiada bulunulmuş ise de, resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağında çevrede yapılan araştırmada yaralı sürücüye ulaşılamadığının açıkça ifade edildiği, tanık yolcu …’nın burnunun kanadığı beyanı karşısında polis memurlarınca kendisinin görülüp yok sayıldığı iddiasının kesin ve yazılı delillerle ispat edilemediği gibi hayatın olağan akışına da uygun olmadığı, bu kapsamda tanık ifadelerinin yeterli olmadığı, resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağının aksinin yazılı delilerle ispat edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Sürücünün olay yerini terk etmesi için KSGŞ’nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu bir hal bulunmamaktadır.
Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla, TTK. 1409-1446 md. hükümleri ve somut olayda kaza tespit tutanağındaki tespitler karşısında zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığının ispat yükü davacı sigortalıya ait olup resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağının aksine yazılı delil sunulamamış ve dosyadaki mevcut deliller ile de hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamamış olup subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. (Bkz; Yargıtay 17. H.D’nin 10.03.2021 tarih 2020/2731 E- 2021/2541K, 08.05.2019 tarih 2016/11707E- 2019/5762K, Yargıtay 4. H.D’nin 01.06.2021 tarih 2021/3272E, 2021/2118K sayılı kararları)
İşbu davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ilam harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 800-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 100- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.21/09/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.