Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/129 E. 2022/270 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/129 Esas – 2022/270
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/129
KARAR NO : 2022/270

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 31/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
KAR. YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 31/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından hakkında re’sen sicilden silinme kararı verilmiş olan, ….’nin bir dönem hissedarları arasında yer aldığını, şirket yönetim kurulu tarafından alınan 15.01.2010 tarih 88 sıra nolu kararın ve 05.06.2010 tarih 93 sıra nolu kararın hükümsüzlüğünün tespitine yönelik açılan davada Mahkememizin 2012/35 E. – 2013/348 K. sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verildiği, ayrıca 28/10/2021 tarihli ek kararla hükmün tamamlanması yoluna gidildiğini, kararın kesinleştirme ve infaz işlemlerinin tamamlanması sürecinde şirketin TTK. Geçici 7. Maddesine istinaden 01.10.2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silinmesine karar verildiğini, resen silinme işlemi yapılmış olduğu için hali hazırda şirketin resmi olarak tüzel kişiliği sözkonusu olmadığından, yukarıda bahsedilen kararların kesinleştirme ve infaz işlemleri de gerçekleştirilemediğini beyanla ….’nin Mahkememizin 2012/35 E. – 2013/348 K. sayılı kararının ve 28/10/2021 tarihli ek kararının kesinleştirme ve infaz işlemlerinin tamamlanmasını teminen ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Samsun Ticaret Sicili Müdürlüğü 14/02/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 18516 sicil numarasında kayıtlı …’nin sicildeki kaydının 01/10/2015 tarihinde resen silindiğini, şirketin ihyası için 5 yıllık zamanaşımının 01/10/2020 tarihinde sona erdiğini, şirketin ihyası halinde ek tasfiye memuru atanması gerektiğini, yapılan işlemlerin yasal mevzuat çerçevesinde yapıldığını, müdürlüklerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.
Toplanan deliller.
Ticaret Sicil Kayıtları, mahkememizin 2012/35 Esas 2013/348 Karar sayılı dosyası ve bu dosyada verilen 28/10/2021 tarihli ek karar, ”Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” hükümleri, yargı kararları ve tüm dosya kapsamı.
Delilerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, şirketin ihyası davasıdır. Tüm dosya kapsamından; davacının Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından hakkında re’sen sicilden silinme kararı verilmiş olan ….’nin bir dönem hissedarları arasında yer aldığı, mahkememizin 2012/35 E. – 2013/348 K. sayılı ilamıyla şirket yönetim kurulu tarafından alınan 15.01.2010 tarihli 88 sıra nolu kararın ve davacı …’nin müdür atama kararının hükümsüzlüğünün tespitine karar verildiği, talep edilmesine rağmen kararda hüküm altına alınması unutulan 05.06.2010 tarihli 93 sıra nolu kararın hükümsüzlüğünün tespitine yönelik olarak mahkememizce 28/10/2021 tarihli ek karar verilerek hükmün HMK 305/A maddesi gereği tamamlanması yoluna gidildiği, ihyası istenen şirketin ise Ticaret Sicil Müdürlüğünün 01/10/2015 tarihli kararıyla kaydının sicilinden re’sen terkin edildiği, işbu dava ile mahkememizin 2012/35 E. – 2013/348 K. sayılı ilamının ve mahkememizin 28/10/2021 tarihli ek kararın kesinleştirme ve infaz işlemlerinin tamamlanabilmesi amacıyla ….’nin ihyasının talep edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’ nun geçici 7.maddesinin 15 bendine göre “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” TTK nun 547 maddesine göre de “tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa ve mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilirse şirketin ek tasfiyesi için yeniden tesciline karar verilir ve bu işlemi yapmaları için son tasfiye memurlarını veya bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atarak tescil ve ilan ettirilir.”
Dosya kapsamından; ihyası istenen şirketin 15.01.2010 tarih ve 88 sıra nolu kararıyla şirket ortaklarından …’nin sahip olduğu hisselerin tamamının şirket ortağı …’a devretmesine ve …’nin şirket ortaklığı ile yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesine, 15/06/2010 tarih 93 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının bu kez dışarıdan 3 yıllığına müdür olarak atanmasına karar verildiği, işbu kararların ve davacının müdür olarak atanmasına ilişkin kararın hükümsüz olduğunun tespitine yönelik olarak açılan dava sonucunda mahkememizin 2012/35 E. – 2013/348 K. sayılı ilam ile davanın kabulüne karar verildiği ancak kararda şirket yönetim kurulunun 93 nolu kararı yönünden hüküm kurulmadığından talep üzerine mahkememizin 28/10/2021 tarihli ek kararı ile hükmün tamamlandığı, şirketin ise Ticaret Sicil Müdürlüğünün 01/10/2015 tarihli kararıyla ticaret sicilden terkin edildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünün 02/02/2022 tarihli cevabi yazısı kapsamında davacının 28/06/2010 tarihinde tescil edilen işlemle dışarıdan müdür olarak yetkilendirildiği, bu nedenle işbu davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nun geçici 7/2 maddesine göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatifler yönünden bu madde hükmünün uygulanması mümkün değildir. Her ne kadar şirket ticaret sicilinden 01/10/2015 tarihinde terkin edilmiş ise de, mahkememizin 2012/35 Esas 2013/348 Karar sayılı ilamının henüz kesinleşmediği, dolayısıyla devam eden dosyasının bulunduğu ve bu aşamada resen terkin etmenin mümkün olmadığı, esasen işbu davayla sözü geçen mahkeme ilamı ve buna bağlı olarak verilen ek kararın kesinleşme ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyanın talep edildiği anlaşılmakla davanın talep gibi kabulü gerekmiştir.
TTK’nun 547. maddesine göre tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde tasfiye memurunun atanması gerekecektir. İhyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın TTK’nun geçici 7/15. maddesine dayanılarak resen terkin edilmiş, yani tasfiyesi yapılmamıştır. Bu durumda ek tasfiyenin yapılmasıda mümkün olmadığından (Yargıtay 11.H.D.’nin 19/09/2018 tarih 2018/3714 esas 2018/5439 karar sayılı örnek ilamı) ek tasfiye memuru atanması cihetine gidilmemiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü davada yasal hasım konumundadır. Şirketin ticaret sicilinden terkini Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ yönetmeliğine uygun yapılmıştır. Önceki dava dosyasından ise ilanlara rağmen ticaret siciline bildirim yapılmadığından haberdar olunamamıştır. Bu nedenle şirketin resen terkinin de Ticaret Sicil Müdürlüğünün herhangi bir kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı taraf sorumlu tutulmamış, davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 18516 sicil numarasında kayıtlı …’nin mahkememizin 2012/35 Esas 2013/348 Karar sayılı ilamı ile bu ilamda yapılan 28/10/2021 tarihli tamamlama kararının kesinleşme ve infaz işlemlerinin tamamlanmasını teminen ve bu hususla sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-Kararın Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından resen tescil ve ilanına,
4-Peşin alınan harç ilam harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır