Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1114 E. 2023/910 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1114 Esas – 2023/910
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1114 Esas
KARAR NO : 2023/910

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 14/09/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Davalı şirket tarafından kasko poliçesi ile sigortalı olan davacı …’e ait … plakalı aracın 18/06/2022 tarihinde meydana gelen yangında maddi zarar gördüğünü, zarar sonucunda davalı şirket nezdinde kasko hasar dosyası oluşturulduğunu ve araca pert uygulaması yapılmasına karar verildiğini, davalı şirket tarafından aracın piyasa rayiç bedeli 165.322,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin bu tutarı kabul etmek zorunda kaldığını, 165.322,00 TL araç rayiç bedelli mutabakatnamenin acil araç ihtiyacı ve imkansızlıklardan dolayı müvekkiline imza edilmeye zorlandığını beyanla, aracın olay tarihindeki piyasa rayici ile sovtaj bedelinin tespit edilerek müvekkilinin aracında meydana gelen zararın tazmini olarak şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin eksper raporu gereği ve ibraname doğrultusunda gereken ödemeyi yaptığını, aracın rayiç değeri olan 165.322,00 TL, 8.266,00 TL sovtaj bedeli ve 157.056,00 hasar bedeli olarak başvuru sahibine ödediğini, başvuru sahibinin imzaladığı ibraname ile müvekkili şirketi kayıtsız şartsız ibra ettiğini ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını, bu nedenle itiraz edilemeyeceğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini beyanla, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, ekspertiz raporu, arabuluculuk tutanağı, sigortaya başvuru evrakı, ruhsat fotokopisi ve vekaletname sunulmuştur.
Davalı vekili 02/11/2022 tarihli cevap dilekçesini sunmuştur.
… şirketine, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine, Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazılara cevap verilmiştir.
Otomotiv konusunda uzman bilirkişiden 28/03/2023 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili 18/05/2023 tarihli bedel artırım dilekçesini sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı bakiye rayiç bedel zararının tazmini istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; 18/06/2022 tarihinde davalının kasko sigortacısı olduğu … plakalı aracın yanarak zarara uğradığı, davalı şirkete yapılan başvuru akabinde ekspertiz raporu alındığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 27/07/2022 tarihinde toplam 165.322,00 TL ödeme yapıldığı, davacının bakiye zararın tazmini istemi ile eldeki davayı açtığı, 18/05/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebini 169.678,00 TL’ye çıkarttığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de, zamanaşımı, maddi hukuktan kaynaklanan bir def’i ve savunma aracı olup, davanın başında, süresinde verilecek cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Aksi takdirde, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı nedeniyle, karşı tarafın açık izni olmaksızın ileri sürülmesi mümkün değildir. Eldeki davada, dava dilekçesi davalıya 17/10/2022 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı vekili 2 haftalık yasal süreden sonra 02/11/2022 tarihinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir. Buna göre, davalının zamanaşımı def’i süresinde değildir ve açık muvafakat gösterilmediğinden reddedilmelidir. Kaldı ki, davada, 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekli olup, bu süre dahi dava tarihi itibariyle geçmemiştir.
Dosyaya sunulan poliçenin incelenmesinde; … plakalı aracın 19/08/2021-2022 tarihleri arasında davalı … A.Ş. tarafından kasko sigortası kapsamında olduğu ve kazanın poliçe teminat tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bakiye araç bedelinin belirlenmesi amacıyla hasar dosyası dosyamız arasına alınmış, dosya otomotiv alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 28/03/2023 tarihli raporda özetle; … plakalı aracın kullanım amacının ticari olduğu, davaya konu hasar önceki kaza kaydının bulunmadığı, hasarının ağır olması nedeni ile pert olarak değerlendirilmesi gerektiği, aracın hasar tarihi itibariyle piyasa rayicinin 335.000,00 TL olacağı, sovtaj değerinin ise 15.000,00 TL olacağı, sovtajın davacıda kaldığı görülmekle yapılan ödeme sonrası bakiye 162.944,00 TL kaldığı tespit ve değerlendirmesi bildirilmiştir. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora itiraz edilmiştir.
Bilindiği üzere kasko sigortası, sigorta ettirenin ödeyeceği sigorta primi karşılığında aracın maruz kalacağı kasko rizikolarının sigortacı tarafından teminat altına alınmasını öngören bir sigorta sözleşmesidir. Bu tür sigortada sigortacı, aracın kasko rizikolarına karşı sigorta himayesi sağlamakla, sigorta edilen rizikonun gerçekleşmesi sonucu sigorta ettirenin malvarlığının aktifinde ortaya çıkacak olan zararları üzerine almaktadır. Sigortacı bu zararı karşılayacağına göre kasko sigortası bir zarar sigortasıdır. Zarar sigortalarında sigortacıların ödeyeceği bedel sigorta kapsamı edilir. Zarar sigortalarında amaç sadece sigorta edilen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zararın sigortacı tarafından tazminidir. Kasko sigortasında sigorta teminatını doğuran riziko gerçekleştiğinde sigortacı kasko sigorta sözleşmesinin karşı tarafı olan sigorta ettirene sigorta ettirdiği menfaatin riziko gerçekleştiği andaki gerçek ve somut zarar miktarı kadar sigorta tazminatı ödemekle yükümlüdür.
Somut olayda poliçenin incelenmesinde Rayiç Değerin Tespiti başlığı altında “İşbu poliçede rayiç değer rizikonun gerçekleştiği tarih itibari ile sigortalanan araç markasının yetkili/özel araç satışı yapan galeriler ile internet üzerinden araç satışı yapan sitelerden hasar tespiti için görevlendirilen eksper tarafından veya … A.Ş. tarafından belirlenir. Mevcut yerlerden tespit edilecek en az üç değerin ortalaması rayiç değer olarak kabul edilecektir. Rayiç değer her halükarda … Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğince belirlenerek ilan edilen riziko tarihi itibariyle geçerli araç değer liste bedelini geçemez. Rayiç Değer uygulaması nedeni ile ENFLASYON KLOZU poliçelerden kaldırılmıştır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yine Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3.3.1. Sigorta Bedeli maddesine göre sigorta şirketi aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Otomotiv uzmanından alınan rapor ekinde rayiç bedelinin araştırmasına ilişkin evrakların sunulduğu, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış, poliçenin Rayiç Değerin Tespiti Klozu başlığı altında rayiç değer uygulaması nedeni ile enflasyon klozunun poliçelerden kaldırıldığının kabul edildiği görülmüş, itirazların reddine karar verilmiştir.
Ancak dosya kapsamındaki 01/07/2022 tarihli ibraname içeriğinde, tespit edilip hak sahibine bildirilen sovtaj bedelinin bildirimden itibaren bir ay ile sınırlı olarak garanti edildiği, bir ay içerisinde evrakların sigortacıya iletilmemesi halinde sovtaj kaybından sigortacının sorumlu olmayacağı kabul edilmiş, yine hasar dosyası içerisindeki araç satış sözleşmesi ve ödeme belgesinden sovtaj bedelinin dava dışı alıcı tarafından davacıya gönderildiği görülmüştür. Şu halde sovtaj bedelinin davacı üzerinde kaldığı kabul edilerek, bilirkişi raporunda tespit edilen bedel olan 162.944,00 TL bakiye tazminat talebinde bulunabileceği değerlendirilmiştir.
Dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine 30/07/2022 tarihinde başvuru yapıldığı, kasko sigortası genel şartları uyarınca sigorta şirketinin temerrüdünün başvurudan itibaren 45 gün sonra başlayacağı, buna göre davalının temerrüt tarihinin 14/09/2022 olduğu anlaşılmakla bu tarihten itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
İşbu davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 162.944,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 14/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.130,70 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 2.976,67 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 8.154,03 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile karar ilam harcı olarak peşin ve ıslahla yatırılan 2.976,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen 79,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.700,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.779,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.708,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 25.441,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 6.734,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK 341/4 gereği reddedilen kısım yönünden KESİN, kabul edilen kısım yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.07/09/2023

Katip

Hakim –
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.