Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1101 E. 2023/621 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1101 Esas – 2023/621
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1101
KARAR NO : 2023/621

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARARIN YAZ. TARİH :01/06/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 13.10.2021 tarihinde işleteni ve sürücüsü … olan … plakalı aracın davacı …’e ait kızı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde davacının aracının maddi hasara uğradığı, kazada … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazada tam kusurlu … plakalı 23/07/2022 tarihinde kadar … A.Ş tarafından sigortalandığı, davalı sigorta kuruluşuna yazılı olarak 16.02.2022 tarihinde müracaat edilerek değer kaybının talep edildiğini ve 28.02.2022 tarihinde ise 2.780,51 TL’lik değer kaybı ödemesinde bulunduğunu, yapılan ödemenin davacının mağduriyetini ve zararını gidermeyen cüzi bir miktarla sınırlı kaldığı belirtilerek ikinci kez başvurulduğunu ancak ödeme yapılmadığını, 07.04.2022 tarihinde davalı sigorta şirketi aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurularak … nolu uyuşmazlık dosyasının açıldığını, bu dosyada 19.05.2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının 13.000 TL olduğu, sigorta şirketince daha önce yapılan 2.780,51 TL lik ödeme dikkate alınarak bakiye değer kaybının 10.219,49 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığını ve 03.06.2022 tarihli 2022/124275 K. İle 10.209,49 TL değer kaybı tazminatının 23.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, 911,50 TL yargılama gideri ve 5.100 TL avukatlık ücreti ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak başvurana verilmesine karar verildiği, davalı sigorta şirketince hakem kararına itiraz edilmesi sonrasında itirazın hakem heyetinin 04.09.2022 tarihli kararı ile dosyadan el çekilmesine ve görevli ve yetkili mahkemede dava açmakla muhtariyetine karar verildiğini, sigorta tahkim komisyonunun davayı kaybetmişler gibi taraflarınca yapılan 911,50 TL yargılama giderini üzerinde bıraktığını, bu kararı kabul etmediklerini, yargılama giderinin taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşamama ile sonuçlandığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile değer kaybının HMK 107 hükmü gereği bedel artırım dilekçesiyle artırılmak üzere şimdilik 10,00 TL’lik değer kaybı tazminatının sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 23.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile taraflarına verilmesini, yargılama gideri (tahkimdeki 911,50 TL yargılama gideri dahil olmak üzere) ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle, Sigorta Tahkim Komisyonu 2022.E.122253 nolu dosyanın dosya içerisine celp edilerek kesin hüküm ve derdestlik dava şartları yönünden değerlendirilmesini, davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, dava konusu olayda meydana gelen kaza nedeniyle maliki olduğu … plakalı aracın 13.10.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçla karıştığı kaza nedeniyle hasar bedelinin eksik ödendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının harcını yatırmadığı 911,50 TL yi iş bu davada talep edemeyeceğini beyanla tüm itirazları saklı kalmak kaydıyla hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından değer kaybına dayalı olarak tazminat davası açılmış ise de, aracın zorunlu sigortasını yaptırdığını, tüm zarar ziyan bedellerinin sigorta şirketinden karşılanması gerektiğini, tarafına karşı açılan davayı kabul etmediklerini, davada taraf olarak gösterilmesinin ve aleyhine dava ikame olunmasının hatalı olduğunu, hakkında açılan davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Toplanan Deliller;
Arabuluculuk tutanağı, kaza tespit tutanağı, tramer kaydı, tescil kaydı, hasar dosyası, Mahkememizin 2022/990 esas sayılı dosyası, Sigorta Tahkim Komisyonu 2022.E.122253 sayılı dosyası, 20.02.2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan araç değer kaybından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, 13.10.2021 tarihli trafik kazası sebebiyle davacıya ait araçta husule gelen değer kaybı zararının tazmini talep edilmiştir.
Davalı sigorta vekili davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını belirtmiştir. 6100 sayılı HMK’’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107/1. maddesinde; “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacıya ait araçta ne kadar değer kaybı oluştuğu ancak tahkikat aşamasında alınacak bilirkişi raporu ile belirli hale gelecektir ve buna göre değer kaybı zararının belirsiz alacak davasına konu edilmesinde bir isabetsizlik yoktur ve davacının bu şekilde dava açmasında hukuki yararı bulunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın, davacıya ait araç ile … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleştiği, davalı …’a … plakalı aracın maliki, sigorta şirketine ise bu aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40E. 2020/40K. sayılı kararı ile 29.12.2022 tarih ve 2021/82E. 2022/167K. sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Davalı sigorta şirketi tarafından ibraz edilen poliçenin incelenmesinde;… plakalı aracın 23/07/2021-23/07/2022 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında olduğu, araç başına maddi zararın 43.000,00 TL olduğu ve kazanın poliçe teminat tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır. Hasar dosyasının incelenmesinden 28/02/2022 tarihinde davacıya 2.780,51 TL değer kaybı ödemesi ile 15.293,39 TL hasar onarım bedeline ilişkin ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta vekili tahkim kararının mevcut olduğunu belirterek kesin hüküm itirazında bulunmuştur. Sigorta Tahkim Komisyonu 2022.E.122253 sayılı dosyasının incelenmesinde uyuşmazlık hakemi tarafından 03/06/2022 tarih ve K2022/134275 karar sayılı kararı ile başvurunun kabulü ile 10.219,49 TL’nin 23/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline dair verilen karara sigorta şirketince yapılan itiraz üzerine verilen itiraz hakem 04/09/2022 tarihli karar ile hakem kararının kaldırılmasına ve uyuşmazlık dosyasından el çekilmesine, davacının görevli ve yetkili mahkemede dava açmakta muhtariyetine karar verildiği ve kararın kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Hakem kararının itiraz hakem heyetince kaldırıldığı ve dosyadan esasa ilişkin karar verilmeksizin el çekildiği anlaşılmakla dava vekilinin kesin hüküm itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizin 2022/990 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davanın … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile dava dışı …’in sevk ve
idaresindeki … plakalı araçların çarpışması sonucu nda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacı aracın onarımı yapılırken yedek parça kullandığını ve hasar bedelinin iskonto yapılmak suretiyle ödendiğini belirterek bakiye fark hasar bedeline ilişkin zararın tazmini istemi ile açıldığı, davanın kabulü ile 19.472,80 TL’nin 21/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, hükme esas alınan trafik bilirkişisince hazırlanan raporda … plakalı araç sürücüsü …; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84/h maddesinde yer alan (Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak) kuralını ihlal ettiğinden % 75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu;
… plakalı araç sürücüsü … ise; Aynı kanunun 52/1-a
maddesinde yer alan (Kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak) kuralını ihlal ettiğinden % 25 (yüze yirmibeş) oranında kusurlu olduğu tespitinin yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce kusur durumunun tespiti ile değer kaybı bedelinin belirlenmesi hususunda bilirkişi raporu aldırılmış olup, 20.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84/h maddesinde yer alan kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kuralını ihlal ettiğinden %75 oranında, … plakalı araç sürücüsünün aynı kanunun 52/1-a maddesinde yer alan (kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azaltmamak) kuralını ihlal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğu, davacının maliki olduğu … plakalı araçta meydana gelen hasarın onarımına müteakip yaşayacağı değer kaybının kaza tarihi itibariyle ilgili tebliğe göre 6.460 TL, reel piyasa şartlarına (objektif esasa) göre 24.500 TL olduğu, davalı tarafın %75 oranında kusuruna ilişkin ve ödenen 2.780,51 TL mahsuplandığı davacının talep edebileceği değer kaybı kaynaklı bakiye alacağın ilgili tebliğe göre belirlenen tutar esas alındığında 2.046,49 TL, reel piyasa şartlarına göre belirlenen değer kaybı esas alınması durumunda ise 15.594,49 TL olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. Alınan bu rapor mahkememizce olayın oluşuna, hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülmüştür.
Davacı vekili 25.03.2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 15.594,49 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 5.450 TL yönünden her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, bakiye 10.144,49 TL yönünden ise davalı araç sürücüsünden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklı araç değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmakta ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra 2. el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir. Nitekim, Yargıtay 4. HD.nin 25.03.2022 tarih ve 21252/5913 sayılı kanun yararına bozma ilamında da, değer kaybının, işaret edilen bu esaslar dahilinde yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerektiği yönünde içtihatta bulunulmuştur.
Bu sebeplerle; değer kaybının, objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş, davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2. el piyasa değeri arasındaki farkın, yani 24.500,00 TL’nin, davacının gerçek zararı olduğu, davacının kendi kusuruna denk gelen zarar miktarına davalılardan isteyemeyeceği mahkememizce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kazanın gerçekleşmesinde %25 kusurlu olduğu dikkate alınarak talep edebileceği tutarın (24.500,00*75/100) 18.375,00 TL, olduğu, davadan önce 2.780,51 TL’lik değer kaybı ödemesi yapıldığı ve bu kısmında mahsup edilmesi gerektiği, davacının bakiye zararının 15.594,49 TL olduğu tespit edilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde , “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı KTK’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifadeye yer verilmiştir.
Mahkememizin 2022/990 esas sayılı dosyasında takdir edilen fark hasar bedeli, sigorta şirketince yapılan ödeme birlikte değerlendirildiğinde sigorta şirketinin bakiye teminat limitinin 5.453,33 TL olduğu anlaşılmış ve sigorta şirketinin sorumluluğu bakiye teminat limiti ile taleple bağlılık ilkesi kapsamında 5.450,00 TL ile sınırlandırılmıştır.

Davalı sigorta şirketinin davadan önce değer kaybına ilişkin olarak, sigorta şirketine yapılan 16/02/2022 tarihli müracaattan 8 iş günü sonrasına tekabül eden 01/03/2022 tarihinde diğer davalının ise kaza tarihi olan 13/10/2021 tarihinde temerrüte düştükleri kabul edilmiş, sigortalı aracın hususi kullanıma mahsus olduğu gözetilerek bu tarihten itibaren yasal faizine hükmedilmiştir.
İşbu davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.) ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; 15.594,49 TL’nin (davalı sigorta şirketinin 5.450,00 TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla ) davalı sigorta şirketi yönünden 01/03/2022 tarihinden diğer davalı …’dan 13/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.065,26-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL ve 185,62 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 798,94-TL’nin davalılardan (davalı sigorta şirketi 279,22 TL sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı ve 185,62 TL ıslah harcı toplamı 347,02 TL nin davalılardan (davalı sigorta şirketi 121,28 TL sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.250 TL bilirkişi ücreti, 309,00 TL posta ve tebligat gideri, 911,50 TL Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasında yapılan yargılama gideri olmak üzere toplam 3.470,50 TL nin davalılardan (davalı sigorta şirketi 1.212,88 TL sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketi 3.215,24 TL sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza